YORUMLAR
Buğulu beyaz cama bakıp, gördüğü makyaj malzemelerini nasıl alabilirim diye kafa yoran çıtkırıldım genç kızlar ve karşısında gördüğü genç kızın da kendisi gibi bir erkek kardeşi olabilmeceğini veya kendisinin de böyle bir kız kardeşi olabileceğini düşünmeden yarım ağız cümlelerle askıntı olan sözümona delikanlıların türediği günümüzde... senin hayalindeki Anadolu'nun "anası bellendi" be kardeşim..
Bir gece vakti yolun düşer bir dağ köyüne.. bakarsın ortada yanmış bir ateş... kenarda davul-zurna .. çeker pehlivanlara peşrev... çayıra salınmış yiğitler yağlı bedenleri ile birbirini tartmakta... işte bu senin hayalindeki köy düğünü... amma... şimdinin gerçeği ne biliyor musun ? O dağ köyündeki delikanlılar kıçına giydikleri eskitilmiş kot pantolonlarının arka ceplerine soktukları bira şişelerini kafalarına dikerek ortada ramba-samba dansı yapmaktalar elektro-orgun ve baterinin ritmine uyarak... Maykıl Ceksin müzikleri eşliğinde robot takliti yapmaktalar jöleli saçlarının diken diken tepelerine geçirdikleri yarım fötr şapkalarıyla.. ve kızlarımız onlara göz süzmekte..
İşte hayal... işte gerçek...
Gel de şimdi Anadolu'yu bir kez daha hayal et..
İstanbul'dan Anadolu'ya yayılan kültür mantarları zehiri bulaştırmadık yer bırakmadı.. Adına "modernlik", "çağdaşlık", "asrîlik",... her ne menem adlar yakıştırdılarsa... gençliğin beynini yıkadılar, zihnini bulandırdılar. aydınlık diye karanlıklara boğdular... imanını çaldılar... mâbûdunu unutturdular..
gül gülebilirsen..
öl ölebilirsen..