Küçük Hayat Sandalım....
KÜÇÜK HAYAT SANDALIM
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri...Hayata ve insanlara gönül koyamaz onlar, merhamet doludur yürekleri ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadığı gibi de yaşayamazlar.Sistemin katı kurallarına dayanamaz,sebebini bilmeden uzaklara gitmek isterler hep.
Küçük bir sandalla açıldım engin denizlere, uzaklara...Kıyıda kalıp korkularımı yenmeye çalışmaktansa,cesurca attım kendimi dalgaların koynuna. Kıyıda standart bir hayat vardı çünkü, sabit, nereye gideceği belli olan bir hayat. Ama deniz başlıbaşına bir bilinmezlikti, özgürlük ve sonsuzluk içinde yüzmekti. Kimi zaman o küçük sandalla, fırtınalarla boğuştum koca koca,kimi zaman duruldu süt-liman oldu deniz. Ara sıra koylara, limanlara uğradım dinlenmek için. Ve yeniden yelken açtım ufka doğru her seferinde.
Bazen alabora oldu sandalım, dibe doğru batmaya başladım kimi zaman ama hep son bir çabayla tutundum bir dala, bir şekilde çıkmayı başardım suyun yüzeyine. Ne olursa olsun kıyıdan uzak kalmaya kararlıydım çünkü. Kendi kanatlarımla uçmak, tek başına ayakta kalabilmek içindi bütün çabalarım. Ama dalgalar, fırtınalar, şimşekler koparken yanıbaşınızda yoruluyor insan, kolay değil, yara alıyor. Eğer yaralarınızı saracak birileri varsa yanınızda çok şanslısınız demektir; oysa ben kendim sardım hep kanayan yanlarımı, kimse uzatmadı elinde bir sargı bezi. Her düşüşte, her dibe vuruşta yeniden ayağa kalkmayı, bir şekilde yaralı da olsa yola devam etmeyi başarsam, mücadeleden yılmadan ayakta kalsam da, çok acı öğretiyor hayat bazı şeyleri. Dik tuttum hep başımı, köklerim sağlamdı çünkü, engellerin üzerine korkusuzca gitmeyi öğrendim. Ve en önemlisi de o ufka ulaşmaya dair umutlarına sıkıca sarılmalının önemini.
İnsan kıyısını da özler bazen, yorulmuştur kürek çekmekten, savrulmaktan. Onu dört gözle bekleyenlerin varlığına ve kıyısının bıraktığı gibi kaldığına inanmak ister, öyle hayal eder çoğu zaman.
Halbuki, yola çıktığınızdaki siz ile geri dönmeyi düşünen siz arasında ne kadar uçurumlar varsa, kıyıda da o denli değişmiştir herşey, akmıştır zaman. Deniz sürekli yeni bir tehlike çıkardıkça karşınıza, ne kadar iyi tanıdığını düşünse de insan, bazen en zayıf, en hazırlıksız anınızda yakalar sizi fırtına. Sen o tehliklerle savaşır dururken bilemezsin kıyıda neler olup bittiğini....
Ben onca istememe rağmen dönemedim hala kendi kıyıma, ya siz_?
Suların içinde yok olup gitme riski de olsa, seni hedefine ulaştıracak rüzgara inanmak gereklidir. Biliyorum ki kolay değil yaşamak, herkesin içinde boğuştuduğu türlü türlü dertleri ve geçmişin yaraları kanatır bazen yüreğimizi. Ama herşeye rağmen, hayat yaşamaya değer, geleceğe umutla bakmak, yeni doğan güneşin ışığına inanmak gereklidir. Yalandan, riyadan uzak, fırtınası az güneşli güzel günleri bol bir mavilik ve ufukta bekleyen umutları aldın mı yanına, yaşamak direnmektir tüm acılarına rağmen hayata....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.