Küfrün Bini Bir Para /Ayağa Düşen Siyaset
Değmesin nazar,
Haraç mezat satılan namus ar.
Zarar hep zarar.
Argonun turfanda tarlasında küfrün bini bir para.
Zırva tevil götürmezken,
Işıltılı ekranda kelli felli adamlar zırvalar. Her şey hırdavat pahasına.
Hayat memat meselesi, deveyi hamutuyla yutmak;halkı uyutmak.
Bu pazarda küfrün bini bir para, namus ar karaborsa.
Tufeyliler baş köşede,
Devletin malı deniz, yiyenler semiz.
Vay!* Domuz oğlu domuz…
Muz tropik bir meyve halka sunulur ayva.
Siyaset set çeker milletin kaderine,
Ağız dalaşı salaş meyhanelerden de aşağı, kutsal yerde.
Küfrün bini bir para,
Kanar bağrımızda yara.
Bir tabip gele de yarayı sara.
Ah bu şehir Ankara kara bulutlar dolanır üstünde.
Kar yağar mı sanırsınız gecekondulara.
Kıblemiz Amerika yolumuz Avrupa.
Alamadık bir kupa.
Yelkenimiz pupa, efendimiz papa.
Oturacağız şapa yollarımız sapa ,
Haraç mezat kutsallar, zarar hep zarar,
Argonun turfanda tarlasında küfrün bini bir para.
Gülhane Hatt-ı Hümayunu’ndan sonra,
Her şey bizde numara, dubara.
Şen olasın Mustafa Reşit Paşa.
Şen olasın Avrupa.
Geldik yirmi birinci asra.
En geçer akçe para.
Milletin bağrında yara, düşünüyor kara kara.
Söz sahipleri zampara , kantar çekmez oldu dara.
Topla şu ayaklarını sığmaz bak sonra mezara…
Ankara,13.11.2010 İ.K
*Devletin malı deniz yemeyen domuz//( Bence, yiyen domuz)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.