GENÇLİK VE KÜLTÜR
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk gençlik için diyor ki:
--"Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin.Hiç kimseyi aldatmayacaksın.Memle-
ket için gerçek ideal ne ise onu görecek hedefe yürüyeceksin.Herkes senin aleyhinde bu-
lunacaktır.Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır,fakat sen buna dayanıklı olacak-
sın.Önüne sonsuz engeller yığacaklardır.Kendini büyük değil,küçük,zayıf,vasıtasız,hiç
telakki ederek kimseden yardım gelmeyeceğine kani olarak bu engelleri aşacaksın.Bundan
sonra sana büyüksün derlerse bunu söyleyenlere güleceksin.(1929)"
Eşsizdevlet adamı,eşsiz komutan olan Başöğretmen Atatürk’ün gündüzlerin bile düşman
devletlerce gece olarak gösterilmek istendiği bir dönemde gençliğe bu denli güven duyması
nedeninin araştırılması tarihimizi inceleyenlerle bu konularda araştırma yapan bilim adam-
larının görevleri arasında olduğu kanısındayım.Ancak şunu üzülerek belitmeliyim ki gerek
ulusal bayram günlerinde,gerekse belirli önemli günlerde Atatürk’e ait olup dünya tarihine
altın harflerle yazılmış olan özdeyişlerini söylerek Atatürk’e,cumhuriyete bağlılıklarını söyleyen yöneticilerin gerçek yaşamdaki uygulamaları tamamen söylediklerinin ters yönünde gerçekleşiyor.Bu durumda gençliğin düşünce yapısında değişikliğe neden oluyor.
Genç ya da gençlik dediğimiz yeni kuşak yaşı gereği sürekli değişim halindedir.Değişim-
se,insan yaşamının değişmez kuralıdır.İnsanların ilişki düzenleri,düşünceleri,değer yargıları yaşadığı çevre ve yaşa göre de sürekli değişim içindedir.
Gençlik ,bu değişikliklere ve çağdaş yeniliklere uyum sağlıyor.Yetişkin insanlarsa,top-
lumsal değişimi yaratan bilimsel,teknolojik,edebiyat ve sanat gelişmelerini izlemedikleri
için gençlikle uyum sağlayamıyorlar.Anne,baba ile çocuklar arasındaki uyumsuzluğun baş
nedeni de bu konular nedeniyle arada oluşan kültür farkıdır.
Kendini yenilemeyen anne,baba,öğretmen,yönetici ne tür diplomaya sahip olursa olsun
gençliği ve gençlik duygularını anlaması olanaklı değildir.Gençliği ve genç olan kendi çocukla-
rımızı anlamanın baş ögesi yaş farkı nedeni ile oluşan beyin körlüğünü yok etmeden başlar.
Gençliğin her yaptığına övgü,veya sövgü düzmeyelim onlara inanıp güvendiğimizi Türkiye
Cumhuriyetinin Atatürk devrim ve ilkeleri doğrultusunda gelişip yükselmesinde sorumluluğu
olduğu bilincini verelim.Çünkü gençlik tutucu değil çağdaştır.Beyni gece değil gündüzdür.
Yolu Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yoludur.
Gençliğe inanıp güvenelim,ülkemizi bu karabasan belasından ancak ve ancak Türk
gençliği çıkaracaktır.
Müfit AKSAKAL
(Yeni Tirebolu,1986)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.