- 1853 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
Edebiyat Defteri Kütüphanesi
Hayatta çeşit çeşit dramlar vardır önce yaşanır, sonrasında öykü olur. Ama bazen de önce öyküsü yazılır sonrasında gerçeği yaşanır bu dramların. Tıpkı “Edebiyat Defteri Kitap Kampanyası”nda olduğu gibi….
5 Ekim Cuma 2010
Akşamdan kurduğum saat sabah beşte çalmaya başlıyor.. İçimde inanılmaz bir heyecan var! Bugün Edebiyat Defterindeki tüm dostlar adına çok hayırlı ve bir o kadar da kutsal bir görevi, yani aylar öncesinde, bir öyküden yola çıkarak başlattığımız ve başarıya nail kıldığımız kitap kampanyamızın devir teslim törenine katılacağız.
Ankara otobüs terminalinde sitemizin değerli yöneticisi Secaattin Öztürk’le(Toynak) buluşuyoruz. Ondaki heyecan ve mutluluk da daha ilk anda gözlerinden okunuyor. Saat tam sekizde bizi Bolu’ya götürecek otobüse biniyoruz. İki saat süren yolculuk boyunca Secaattin ağabeyin kah güldüren, kah hüzünlendiren son derece güzel sohbetini dinliyorum. Bu arada bizimle aynı heyecanı yaşayan kampanyamızın motivasyon kaynağı sevgili Tacettin ağabeyle sürekli konuşup ona gelişmelerle ilgili bilgi veriyoruz. Bolu Terminaline vardığımızda bizi bu kampanyanın belki de en çok emek veren değerli neferi Nermin Hanım ve onun gerçek bir beyefendi olan eşi Orhan Bey karşılıyor. Ayak üstü kısa bir sohbetten sonra, hep beraber onların arabasıyla Yunus Emre İlk öğretim okuluna gitmek için yola koyuluyoruz.
Yaklaşık on dakika gibi kısa bir yolculuktan sonra Yunus Emre ilk öğretim okuluna geliyoruz. Açıkçası okul tahmin ettiğimizden çok daha büyük. Kapıdan içeri girerken hepimiz tarifi olmayan güzel duygular yaşıyoruz. İşte tam bu sırada bizi kapıda Okulun gerçekten her türlü övgüyü hak eden müdürü İrfan Bey karşılıyor. Kısa bir tanışma faslından sonra onun odasına geçiyoruz. Odaya daha sonra gelen Okul aile birliği başkanı Cafer Bey, ve yine oldukça güler yüzlü olan müdür yardımcısı Dilek Hanım’ın da katılımıyla güzel bir sohbet başlıyor. Bütün bunlar yaşanırken odaya girip çıkan öğrenci ve öğretmenlerden dışarıda hummalı bir hareketlilik yaşandığını da hani fark etmiyor değiliz!
İçeriği edebiyat ve eğitim olan hoş muhabbetler eşliğinde çaylarımızı yudumluyoruz. Bu sırada Secaattin ağabeyin telefonu çalıyor, arayan sitemizin sevgili Kurucusu Habib Dağ. Konuşmalardan Habip Bey’in istenirse 1500 kitap daha gönderebileceğini ve ihtiyaç duyulması halinde kütüphanenin de bizzat tarafından inşa edileceğini söylediğini anlıyoruz. Bu destek orada yüzümüzü daha da ağartıyor. İçilen çayların ardından Okulun toplantı salonuna geçiyoruz. İşte! Buradaki manzara bizleri duygu deryalarının doruklarına çıkarıyor. Bir yanda ellerinde şiirler okumak için bekleyen sevimli öğrenciler, bir yanda özenle düzenlenmiş salonda programa katılan kıymetli öğretmenler ve veliler. Bu arada Bolu’nun yerel tv. ve gazetecileri de yerlerini almış durumdalar. Programı sunan pırıl pırıl genç bir Türkçe öğretmenimiz. İlk konuşma haliyle sevgili Müdürümüz İrfan Bey’den geliyor. Ardından o minik öğrenciler birbirinden güzel şiirler okuyorlar, bu şiirleri salonu çınlatan gurur alkışları takip ediyor. Bütün bunların sonunda, Secaattin ağabey (tüm Edebiyat defteri üyeleri adına) İrfan Bey’den teşekkür plaketini alırken gözyaşlarımıza zor hakim oluyoruz.
Buradaki program bittikten sonra sevgili müdürümüz ve diğer öğretmen dostlarımız nezaretinde asıl görmek istediğimiz yere gidiyoruz. Yani kütüphaneye, yani Edebiyat Defteri Kütüphanesi’ne.
Kütüphaneye girdiğimizde gözlerimiz ışıl ışıl parlıyor! İrfan Bey gerçek bir eğitimci olmasının yanında gerçek bir misafirperver. Bu kampanyaya, bizler gibi ne kadar değer verdiğini Kütüphaneye girer girmez anlıyoruz. Her taraf rengarenk balon ve konfetilerle süslenmiş. İçeride bir bayram havası var. Ama orada bizler için belki de en büyük onuru yaşamımıza neden bir yazı var! Yazıyı okumak için biraz daha yaklaşıyoruz. Ve okuyoruz… “Edebiyat Defteri Kütüphanesi” İşte o an yaşanan hisler ne söylenecek, ne de satırlara yazılacak cinsten değil asla. Raflarda birbirinden kıymetli dostlarımızın gönderdiği 1000 civarındaki(yolda olanlar hariç) eserlere bakıyoruz. Ve bakarken biliyoruz ki, en kutsal düşüncelerle gönderilen bu kitaplar bir zaman sonra binlerce minik ellere, yüreklere misafir olacak. Buradan çıktıktan sonra sırada değerli yönetimimizin o minik öğrenciler için bastırdığı, üzerinde “Edebiyat Defteri” yazılı kalemlerin dağıtılması var. Sınıflara girerken bizler de en az içeride bizi bekleyen öğrenciler kadar heyecanlıyız. Kalemleri verdiğimiz öğrenciler çok mutlu, ama galiba biz onlardan da mutluyuz. Bu arada, hepsi olmasa bile öğrencilerin gerçekten her anlamda yardıma ihtiyaçları olduğunu anlamamız zor olmuyor. Daha o dakika acaba bu yüzlerinde derin bir sevgi, saygı, nurlu bir ışık bulunan öğrencilerimiz, için “başka neler yapabiliriz” düşüncesine giriyoruz.
Yaklaşık bin kalemin dağıtılmasından sonra bu dolu dolu etkinliğin başka bir etabına geçiyoruz. Yine oldukça geniş, belki de zümre odası sandığım son derece özenle hazırlanmış salonda öğretmenlerimizle sohbet ediyoruz. Oldukça sıcak geçen bu sohbette kampanyanın nasıl oluştuğunu, şiiri, edebiyatı ve Edebiyat Defterini konuşuyoruz. Bu arada Edebiyat Defteriyle ilgili verdiğimiz güçlü bilgilerden dolayı, öğretmen arkadaşlarımızın bizlerden haklı olarak başka istekleri oluyor. Özellikle ve acilen projeksiyon aleti isteniyor bizden. Secaattin Ağabey onları kırmıyor ve daha o dakika yönetim adına iki adet projeksiyon aleti alınacağını söylüyor. Buradaki konuşmayı hoş bir finalle tamamlıyoruz! Şiiri çok sevdiğini söyleyen bir bayan öğretmen arkadaşımıza “Kendinizi ele verdiniz, artık şiir okumanız şart oldu” diyorum. Nermin Hanım da bana destek olurcasına hemen çantasından çıkardığı bizim sitenin “Şemsiye” kitabını öğretmen arkadaşımızın önüne koyuyor. Ve o öğretmen arkadaşımız gerçekten harika bir sesle şiiri okuyor. Okuduğu nefis şiir “Secaattin ağabeyin “Halı Dokur Kadınlar” adlı şiiri.
Ve okuldaki görevimiz artık sona eriyor. Sevgili Müdürümüz İrfan Bey, Müdür yardımcımız Dilek Hanım, yine okul aile birliği başkanımız Cafer Bey bizi okulun dışına kadar geçiriyorlar. Oldukça hüzünlü bir veda eşlinde okuldan ayrılıyoruz. Arabamız ilerlerken son kez Yunus Emre İlk Öğretim okuluna bakıyoruz. Aklımızda halen az önce içeride yaşadığımız o gurur dolu anlar var. İşte bu gururun oluşmasına vesile olan Edebiyat Defterinin birbirinden övülesi eğitim gönüllüleri:
…O, bu bereketli toprakları kurarak, üzerinde binlerce mis kokulu çiçeğin birbiriyle kaynaşmasına olanak sağlayan, O kampanya için her şeyiyle var olmaya çalışan. İşte o, sevgili Habip Dağ.
…O, kırk yıllık kütüphanesini bu kampanya uğruna seve seve veren ve kız kardeşinin “abi bu kitapları bana bile vermedin” türünden tatlı sitemine maruz kalan kampanyanın ana kolonu olan Sevgili Tacettin Yıldırım ağabey.
…O, bu kampanyayı asli işine rağmen beyaz kanatlarının üzerinde taşıyan, eğitim sevdasıyla dolup taşan sevgili Nermin Kaçar.
… O, sitemizin değerli yöneticilerinden. O, iki saatlik yolculuk sırasında ne kadar büyük bir yüreğe sahip olduğunu bizzat gördüğüm Secattin Öztürk.
…. O, edebiyat için var olan, O mümkünse edebiyat dışında konuşmak bile istemeyen. İşte o Mehtap Altan
…. O, edebiyatın sarrafı, O edebiyat uğruna binlerce yazıyı mercekleyen, O Lütfiye Hanım, yani “Asran”
… O, kendisini okuyanlara fayda sağlayacak, bilgilendirecek çok önemli yazılara imza atan, O sitemizin nazik hanımefendisi Handan Akbaş.
…O, sitemizde herkesin sevip, saydığı, özellikle yazdığı anı türünde yazılarla bizleri de en güzel diyarlara taşıyan melek kalpli ablamız Ayşe Karan (Ayşe 09)
...O,"Şair" sıfatını yazdığı birbirinden güzel şiirlerle fazlasıyla hak eden Murat Canbolat.
… O, sitemizin az yazanlarından, ama her türlü iyilik harekatına çokça koşan iyilik kapısı Ayşe Duran, namı diğer (Gölge Gülü)
… O, yazdıklarından daha ziyade, yorumlardaki dobralığıyla kişiliğinin kalitesini ortaya koyan Selahattin Köse Bey, yani “Laz Uşağı.” Bu arada okuldaki çalışanlar onun gönderdiği kitap kolilerini taşımaktan bir hayli yorulmuşlar.
… O, yazdığı “İçimdeki Köz” adlı seriyi 1000 bölüme ulaştırmaya azmetmiş, O geleceğin yazarlarından olacağı sinyallerini her yazısında bize hissettiren. O sitemizin Hanım Evliya çelebisi. O, Emine Uysal, yani “Emine 45”
… O, gerçek bir edebiyat sevdalısı. O, çalıştığı pazarda kar kış demeden çadırın altına girip yazı yazacak kadar yazmaya aşık. O, Ayhan Sarıkaya.
… O, öykü üretme makinesi. O, her yazısıyla bir önceki yazısına fark atan ve gelecekte adını edebiyat dünyasında sıkça duyacağımıza inandığımız, Aysel Aksümer.
… O, aslında çok az yazarda olan kıymetli bir üsluba sahip ve bundan dolayı eserleri gelecek dönemlerde çok ses getireceğini hiç şüphe duymadan inandığımız Nurcan Baycan, namı diğer (NBÇ)
… O, edebiyat defterinin parlayan yıldızlarından! O, emin adımlarla en ideal olana yürüyen. O, Cansu, yani “Kardelen”
… O her yönüyle tam bir sanatçı, on parmağında on marifet kelimesi ona çok yakışır. O elbette sevgili Davidof.
… O, nickinin hakkını verircesine şiirler yazan, o şiirleriyle gönüllerde taht kuran. Onun adı Neşe Kızılyar, yada “Güldeste” diyebiliriz kendisine.
…O, sevgi dolu bir insan, onu tanıyan herkesin ortak görüşü bu. Zaten yüreğinin güzelliği satırlarda da kendisini sergiliyor. İşte bu güzel yürek, elbette Gizemli Yürek. Yani Emine Güler.
… O, okuma aşığı, o okutma aşığı o sitemizin yenilerinden, işte karşınızda Hayati Diker.
… O, aramıza henüz katılmak üzere olan ve değerli yazılarıyla bizi mest edecek kıymetli kalem, tabiki Hamiyet Kılıçaslan.
… O, bu kampanyayı duyduğunda yüreği eğitim aşkıyla yanan, ve de ailemize yeni teşrif eden güzel insan Nurhan Güler.
… O, donanımıyla sitemize katkı yapacak çok değerli bir dost, O, İlhan İnceler.
… O, sitemizin en küçük yaştaki takipçisi, O, bu kampanyayı duyduğunda bütün kitaplarını getirip, “Başka ne yapabilirim acaba” diye soran, dokuz yaşındaki Selin Aydoğan
… O, okumanın önemine ermiş, ve bu lezzeti minik yüreklere de tattırmak isteyen Şükran Ay.
…O, Edebiyat dünyasına dur durak bilmeden eser üreten, her türlü etkinliğine koşturan, belki de dünyasını buna göre düzenleyen Durdu Şahin.
… O, Gönderdiği kitaplarla gönül güzelliğini ortaya koyan Nur Benlioğlu.
… O, Kitap dışında okulumuza başka bağışlarda bulunma nezaketini gösteren Nazan Doğan.
… Onlar, Sarıkaya’nın her türlü övgüsünü hak eden şairleri ve O, Sarkayalı şairlere öncülük eden beyfendi kişilğiyle tanıdığımız usta kalem Kelami Özdemir, yani" ben sana yadım"
… O, Edebiyat bilgisiyle çağlayan bir nehir, O istediğinde tarih boyunca anılabilecek değerde yazılar yazabilecek bir değer. O, yarım kalan kitabını bitirip bastırması en çok istediğim yazarlardan. O Aynur Engindeniz.
…O, bu büyük deryada, kendince damla olmaya çalışan bir zat. O, Mustafa Sakarya.
Ayrıca, Eyüp Sultan postanesinden gönderilen, isimsiz bir kitap kolimiz var. Kendilerini de ayrıca teşekkürler.
İşte bu kampanyayla hem çok hayırlı bir iş yaptık, hem de ardımızdan gelen nesillere ve şu an bizi takip etmekte olan canlara Edebiyat Defteri olarak çok güzel bir örnek olduk. Bu arada dağıtılan bin adet kalem, ve bu kampanyanın Bolu’nun yerel tv ve basılı medyasında, ayrıca internet dünyasında yer bulmasından dolayı sitemizin tanıtımını da yapmış olduk. Bu site tanınmalı. Bu site, edebiyata gönül veren, vermek isteyen herkes için gerçekten bulunmaz bir nimet.
Not: Gösterdikleri misafirperverlik ve düzenledikleri muhteşem organizasyondan dolayı, Okul Müdürümüz İrfan Bey’e, güler yüzlülüğünü bir an bile bırakmayan müdür yardımcımız Dilek Hanım’a, Her biri birbirinden değerli öğretmelerimize, Okul aile birliği başkanı Cafer Bey’e, bizleri Bolu’ya vardığımız andan itibaren her anlamda harika bir şekilde karşılayarak müthiş bir evsahipliği gösteren Nermin Hanım ve eşi saygıdeğer insan Orhan Bey’e sitemiz adına teşekkür etmek isterim.
..Resimdekiler,Sol baştan sırasıyla= Okul Aile birliği başkanı Cafer Bey, Yöneticimiz Secaattin Bey, Nermin Hanım’ın eşi Orhan Bey, Nermin Hanım, Mustafa Sakarya, Okul müdürümüz İrfan Bey.
Aşağıdaki link üzerinden kampanya töreniyle ilgili resimleri görebilirsiniz.
/album.php?aid=2086811&id=1528278019&fbid=1627771504011&ref=mf
YORUMLAR
Bu değerli yazı GÜNE GELMELİ ve bu güzel çabalar okunmalı, bilinmeli.
Anlatımın güzelliğini takdir etmemek elde değil.
Uğraşın amacı ise ayrı bir fazilet örneği.
Çok değerli Dostlarımızın büyük gayretini bir daha takdir ettim.
Hepsini kutluyor ve saygılar, selamlar sunuyorum.
10 numara yetersiz ama dükkan sizin. :))
Mustafa Bey, okulumuza yapılan kitap bağışı ile kısıtlı imkanlara sahip ailelerin yoğun, kültürel alanların ve yeni kitaplara ulaşma imkanlarının kısıtlı olduğu bölgemiz adına sevindirici bir olay. Kütüphanemizi de etkin bir biçimde kullanarak yapılan kitap bağışlarının en verimli şekilde öğrencilerimize ulaşmasını sağlayacağız. Fakat bu kampanya bizlere kitaplar yanında Siz, Secaattin Bey, Nermin Hanım gibi değerli, özverili insanları tanıma fırsatı sağladığı için de farklı bir önem taşıyacaktır.
Bizler için harcadığınız emeğe, güzel düşüncelerinize çok çok teşekkürler.
saygılarımla...
İrfan ÖZKAN
Mustafa Sakarya
Edebiyat defteri sitesi olarak daha büyük projelere imza atacağımızı biliyorum ve umut ediyorum. Emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim. Nice kampanyalarda buluşmak üzere.
Saygı ve sevgimle...
EMİNE45 tarafından 11/12/2010 12:02:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
Mustafa Sakarya
Sevgili Mustafa Bey,
Size uzun uzadıya site ve kampanya hakkındaki görüşlerimi anlatmayacağım. Çünkü arkadaşlarım benim anlatabileceğimden çok daha etkili bir şekilde ifade etmişler herşeyi...Onlara katılıyorum...
Güzel ve yararlı çalışmaların daima destekçisi olacağıma emin olabilirsiniz.(İnşallah elbette)
Hakkımdaki düşüncelerinize gelince, edebiyat bilgim asla sandığınız kadar çok değil, herkes kadar...Belki daha da az. Yine de teşekkür ederim güzel yüreğinize...
Eğer birgün, bir kitabım çıkacak olursa- ki ne buna hazırım, ne de bunun için şiddetli bir arzum var- ilk göndereceklerimden birisiniz.
Hepinizin alçak gönüllülüğünü alkışlıyorum...
Hepiniz çok değerli insanlarsınız. İyi ki sizleri tanımışım.
Ve siz Mustafa Bey,
Siz gerçek bir beyefendisiniz. İnsani duruşunuz ve mütevaziliğiniz bunun ispatı.
Hep böyle kalın inşallah ve de hep yakınlarımızda bir yerlerde...
Saygılar....
Mustafa Sakarya
Mustafa bey Edebiyat Defteri Kütüphanesi hayırlı olsun.Yazınızı duygulanarak, bir yandan da güzel işlere imza atılmasının sevinciyle mutlu okudum.
Size, sayın Habip Dağ'a, Tacettin beye, Secaattin beye, Nermin kardeşime, kişisel gayret ve çabalarından dolayı çok teşekkür ederim.Gönderilen kitapları toparlayıp, kütüphanenin kurulması için bizzat oraya gidip, bu mutlu günü hazırladığınız için hepinize teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.
Kitap ihtiyacı olan bir okulumuzun öğrencilerine bu kitaplığı kazandıran herkese teşekkürlerimi gönderiyorum.
Sağ olun.
Selam ve saygılarımla.
Mustafa Sakarya
Mustafa Bey, yazınızı okurken gözlerimin yaşarmasına mani olamadım. Edebiyat sevgisi budur işte. Miniklerimizin okuyacağı hikayeler, romanlar onların ufkunu açacak, okuma ve anlama seviyeleri daha da ilerleyecek ve bu başta Türkçe olmak üzere bütün derslerine başarı olarak dönecektir. Ayrıca minikler; ileride bir kampanya düzenlemeleri gerekirse, tek yürek olunursa ve yaptığı işe inanılırsa mutlak surette hedefe ulaşılacağını sizlerin vasıtasıyla bizzat yaşayarak görmüş oldular.
Bu faydalı hizmette büyük emek sarfeden siz, değerli yöneticimiz Habib Bey, Nermin Hanım, Tacettin Bey, Secaattin Bey ve bağışta bulunarak destek veren bütün dostlarımıza şükranlarımı iletmek istiyorum.
Edebiyat Defteri ailesinin bir ferdi olmak ayrıcalıktır, iyi ki sizleri tanımışım diyor saygı ve selamlarımı sunuyorum.
(Mustafa Bey, sizin gibi usta bir yazarın hakkımdaki düşünceleri inanın beni mahçup etti. Çok naziksiniz. Teşekkür ederim)
Aysel AKSÜMER tarafından 11/11/2010 2:07:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aysel AKSÜMER tarafından 11/11/2010 3:19:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mustafa Sakarya
Yazınızı duygulanmadan okumak mümkün değil. Çok büyük bir başarıya imza attınız. O küçücük yüreklerdeki mutluluğu ve sevinci hiç bir yerde göremezdik ve göremeyiz.
Kitaplar evlerimizin bir köşesinde tozlu raflarda yıllanmasındansa böylesi güzel bir amaç uğrunda hediye edilmesi tarif edilemez bir mutluluk ve gurur.
Sizin vesileniz ile bu mükemmel kampanyada emeği geçen herkesi tek tek yürekten kutlarım.
Biz büyük bir aileyiz diyorduk ya hani? Bu kampanyaya katılımın çok daha fazla olacağını ve gerçekten büyük bir aile olduğumuzu daha iyi ispatlayacağımızı düşünmüştüm ama o konuda hayal kırıklığına uğradım. Katılan arkadaşları az çok tahmin etmiştim ve hepsi de tahmin ettiğim kişiler çıktı. Yürekten isterdim ki böylesi hayırlı işlere katılım çok daha fazla olsun. Benimki insanları kınamak asla değil ama sanırım duyarsızlığımız acı geldi.
Bundan sonra ki adım belki de kendi okulumuzu yaptırmak olur, kimbilir?
:)) Hayal gücümü fazla zorladım sanırım. Ama doğudaki bir sınıfa neden bizim ismimiz verilmesin?
Kampanya da adı geçen tüm arkadaşlarıma tekrar yürekten teşekkürler. (Beni sanki fazla övmüşsünüz. övgünüze layık olmak onurdur benim için. Ama utandırdınız...)
Saygılarımla...
Toynak
Mustafa Sakarya
N. B. Ç.
Tekrar teşekkürler...
Örnek bir etkinlik. Yapıcı...Karanlığa ışık saçan...Kitaplar,vitrinlerde,kitaplıklarda süs olarak beklememeli bence.İşte böyle geleceğimizin güvencesi olarak gördüğümüz çocuklarımızın hizmetine sunulmalı...
Bu sitede ben-sen yok artık. Biz varız biz..Bizler...Hayatla ilgili güzel duygularımızı ifade ettiğimiz edebiyat sevdalıları var,bu sitede...
Bne de öncelikle sevimli kardeşim ve başkanım Habip Dağ'ı özgün çalışmlarından dolayı kutluyorum.
...Ve hiç ayrım yapmadan emeği geçen bütün arkadaşlarımı tebrik ediyor,sevgiyle kucaklıyorum...
Anadolunun en ücra köşelerine "edebiyat defteri" adına gitmek dileğiyle...
Tebrikler Mustafa'cığım.(Bir dahaki gelişime bana iyi bir kuş ayarla.Sabahları güneş doğmadan ötmeye başlasın.Zira önceki kuşum,pencereden özgürlüğüne uçup gitmişti!)
Selamlar.
Mustafa Sakarya
Sarıkayalı şairler galiba üstüne isim yazmayı unutmuşlar...
Değerli dostumuz Kelami AKDEMİR (ben sana yandım) öncülüğünde Sarıkayalı şairlerin göndediği kitaplardır...Ayrıca değerli kardeşimiz Murat Canbolat da son kargoya kitap vermişti ancak törene yetişmediği için ismi zikredilemedi..
Ben sayın Ansızın'a teşekkür ederim...
Gönderdiği kalemleri alan o minik ellerin gözlerindeki sevinç görülmeye değerdi...Kendisine de söylediğim gibi kaç cennetlik bir dua almıştır...her yerde dediğim gibi tanımaktan onur duyduğum uçuk hayalleri olan biri...İyiki varsın sevgili ansızın...
Kampanyada emeği geçen,kitap yollayan ve her türlü katkıyı esirgemeyen bütün gönül dostlarına
Sevgili Nermin Kaçar kardeşime
Alçak gönüllülüğüyle özverisiyle minik yüreklerde edebiyat defteri sarayları kurmayı başaran Mustafa Sakarya kardeşime
yürekten teşekkür ederim...
Edebiyat defteri ailesi işte böyle güçlü bir ailedir.Daha büyük başarılara hep birlikte imza atacağız...
Mustafa Sakarya
Toynak
Dan Millman: adım adım küçük başarılar dizisi yaratabilirsin her yolculuk ilk adımla başlar. ama gideceğimizyere ulaşmak için ikinci üçüncü ve gerekli adımları atmak zorundayız. işte ozaman amaç ellerimizdedir......başlamak bitirmektir....bir yazıyla başlayan hedef zorluklara rağmen ziyadesiyle başarılmıştır.emeğini esirgemeyen tüm dostlara bu sitenin bir ferdi olarak müteşekkirim....hem iş hem ev kadını nermin hanıma fikir babası sayın sakaryaya sitenin olmazsa olmazı toynağa...ve soyadı gibi yüce bir değer habibe ve tüm yönetim kadrosuna teşekkür ederim... SAYGILAR .........TOZLU RAFLARDAN MİNİK ELLERE....
Mustafa Sakarya
Sevgili can dostum Mustafa, benim için insanların ne dili, ne dini,kıyafeti, cinsiyeti hiç önemli değildir. Önemli olan bana karşı saygısı, tutumudur. Yani yüreği önemlidir. Bu manada, edebiyat defteri sayesinde kazandığım çok değerli dostlarımdan birisiniz. Okurken çok duygulandım ve o gün hep beraber yaşadığımız duygu fırtınasını anımsadım. Sizi ve Sevgili Secaattin abiyi tanımaktan onur duydum. Gönlüm isterdi ki bütün doıstları da davet edebilseydim ve bütün dostları tanımayı gerçekten isterdim. Bir ev sahibi olarak elimden geleni yapmaya çalıştım. Eksikliklerim için de affınıza sığınırım. Çok teşekkür ediyorum o günü bizlere sağlayan gönül dostlarımıza ve sizlere ...