- 881 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SERZENİŞ
Hayata bu kadar küskünlük neden ? Neden bu kadar ümitsizlik. Yakışıyor mu yüreğindeki başkaldırıya? Çekimine kapıldığımız dünyanın kuytuluğunda duyulan bir ses rüzgara karışıyor. Duyuyor musun ? Ağlayan birimi var. Eski bir sevgiyi yad eden rüzgar mı ?
“Şiirler pence-i kahrım olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek.”
Yavuz Sultan Selim’in derdinden derdim. Hamasi vasfına tutulmuş “Tarık” gibi gönlüme düşmüş. Nedir ki aşk, coşar söylersin diye sitemim var leyliye. Bir zaman sonra unutulup gider söylenenler. Kim görür yüreğinin külhanlarını, kim bilir sözcüklerinin gönlünden düşen ateş damlaları olduğunu.
Bu aşk, bu acı nereden gelir bulur beni. Çok mu açık gönlümün kapıları. Benim gözümle tertemiz, tüm masumiyetiyle bir güzelliğe ermekti dileğim. Peki ya oradan bakıldığında ? Sorsana çevrendekilere suç mudur? Yüreğinden geçen sezgilere kulak vermesi insanın.
Ruhum bedende can çekişiyor. Çırpınıyor yokluğunda “ Ödülde sendedir, cezada çünkü en yüce yargıç sensin; Ürününe en titiz değer biçebilensin.” Diyor Aleksandr S. Puşkin dizelerinde.
Yazdıklarımın kıymeti abidesi var mı?
Ya içinde bulunduğunuz hayat. Sevdiğim sandığınız aslında alışkanlık olan bu ilişkinin hiçte istemediğiniz gibi olmadığını itiraf edemezsiniz. Çevrendekileri inandırabilirsin. Peki ne kadar daha kendinizi kandırmaya devam edeceksiniz. Boşuna direnmeyin. Günün birinde bunca zamanın boşa geçmiş olduğunu idrak ederek pişmanlık duyanlara yazık olacak. Umarım siz onlardan olmaz sınız.
Titreyen dudaklarına az da olsa bir tebessüm düşmez mi ? Hayır diyorsan. Başka nasıl ifade ederim bendeki varoluşunu…
Gecelerimi uykusuz bırakan, uyuduğumda kan ter içinde uyandıran işlenmiş kutsal bir suçsun benim için. Belki hiçbir zaman unutamayacağım. Belki de hiçbir zaman ulaşamayacağım bir “Ütopyasın“ benim için. Bir cesaret gösterip tek atımlık tabanca gibi dikilip karşına, yüreğindekileri boşaltıp sana aşığım diyeceğim. Sense bu adama bir ölümlü olduğunu unutarak, alaycı bir şekilde güleceksin. Hayır diyerek parçalayacaksın tüm umutlarını.
Ve dindiği zaman geceye, açtığı sıra o sabaha yemin olsun ki ; sensizlik o kadar acı tarifi zor ki yüreğimde bitmeyen “Sekar” gibidir.
Sürekli duvarlar öreceksin çevrene, korktuğun ben miyim. Yoksa yüreğinde yılların küllendiremediği aşk mı ? Bunları düşünerek sürekli yükselteceksin ördüğün duvarlarını. Ne kadar yükseltirsen yükselt, bir gün sende anlayacaksın kumdan kaleler ördüğünü.
Bana o kadar yakınsın ki seni bir an ben sanıyorum. Her ne kadar tenimden uzak olsan da, biliyorum ki ruhumuzda her an biriz. Benim sevgim bir tutku oluşturuyor o hiç bitmeyen nedensiz. Yaşadın mı derinliğine yaşacaksın. Damarlarında dolaşacak aşk ve onun her adı geçtiğinde bir kuş gibi çarpacak kalbin.
Yüzünün bile ifadesin görmeden, güzel mi çirkin mi diye sorgulamadan, bir kadının varlığına böylesine kapılmak ve onu ruhunun derinliklerinde yaşatmak. Ne kadar tadılması gereken bir duygu. Seninle geçirdiğim dakikalarda ruhumun doyduğunu hissediyorum. Bütün yolları sana çıkıyor ömrümün. Ben bütün yollarımla sana gelmek istiyorum. Sense elinde “ çıkmaz sokak” yazan tabelalarla karşıma dikiliyorsun.
Azınlık bir duygumu yüreğimde taşıdığım, kimseler anlamını bilmez mi sevginin. Kimseler farkında değimli yüceliğinin. Mümkün değil midir irşat etmek, hidayete erebilmek? Ten kafesinden kurtar artık ruhumu.
"Bir güvercin var içimde
güneşe küs aya aşık
ne zaman sevse
ellerim yanıyor
bir küçük güvercin
yalandan haber
yüreğimde büyüttüm onu
ne zaman gülse gözlerim kanıyor…"
Seni düşünmekle geçiyor zaman ve sürekli aklıma takılı birkaç dize. Her gün içimde bir korkuyla uyandırıyor beni. Ya bugün orda değilse, ya o narin parmakları dokunamazsa klavyenin tuşlarına.
Ya günaydın bebeğim diyemezsem…
Bir ters, bir düz oluyor yaşam. Ne senle olmama izin veriyor. Nede sensiz. Bir çöküş yüreğimde kırılır, dökülür. Aşk’ta sakardır artık. Yasaklasın belki de bana.İçindeki sesi azarlar yorgun aşık. Şimdi hoş bir müzik yayılıyor, Kıraç söylüyor; Kayıp Yıllarım. Alıp götürüyor beni uzaklara.
Usulca yanılır. Teşbihsiz’ dir bütün gece. Hayat bir rüzgar hiç durmadan savurur. Titreyen dudaklarımda geriye acı bir söz kalır.
İçimdeki kuş’ u öldürdün…
Doğan ORMANKIRAN