BAŞIMIZA TAŞ YAĞACAK
Yaşları bir asra yaklaşmış olan Ali,Veli ve güngörmüş Hasan dayı köy kahvesinin önünde-
ki masada oturmuş söyleşi yapıyorlardı.Kahvenin önündeki yolda birlikte yürümekte olan kız ve erkek topluluğunu gören Ali dayı:
-Şu gençlerin kılığına,kıyafetine bak.Tüüüh!Yazıklar olsun be! Eskiden kadın,erkek,kız,
oğlan birlikte gezmek haa!Tövbee töövbeee!Bırak birlikte gezmeği ,çıra yakıp sokakta
kadın,kız arasan bir tane bulamazdın.Hele şunlara bir bakın kız mıdır,erkek midir belli
değil.Birde oturmuş utanmadan karşımızda oyun oynuyorlar,yüzümüze bakıp bakıp gülü-
yorlar.Ayıp çok ayıp!Ne büyük tanıyorlar,ne uslu tanıyorlar ne de öğretmen...Böyle gider-
se inanın rızkımız göğe çekilecek.
Veli dayı:
-Bizim çocukluğumuzda öğretmeni, yaşlı birisini gördük mü yüz metreden selama durur-
duk.Nerdee o eski günler!Geçenlerde hasta oldum. Oğlum alıp İstanbul’a götürdü.Ertesi
günü doktora gittik.Kadından da doktor olurmuş!Şaşıp kaldım!!Şuranı aç,buranı çek derken
utancımdan rezil olup hastalığımı unuttum.Muayeneden sonra sokağa çıktık.Amaninn!
O da ne!Sokaklar kadın,kız dolu!Kadınlar,kızlar başı açık,kolları,bacakları,ayakları çıplak
sokakta dolaşıyor.Öyle acayip giyinişli kadınlar gördüm ki!İnanın altmış yıldır evliyim.Benim
karıyı yatakta bile o halde görmedim!Vallahi bu gidişle başımıza taş yağacak!
Hasan dayı:
-Ağalar(!),beyler(!),efendiler(!) iyi konuşuyorsunuz,has konuşuyorsunuzda çocukluğunuzu,gençliğinizi unutmuşa benziyorsunuz.Hele sen Veli,gençliğinde kırdığın
ceviz kırkı geçti.Şimdi,namustan,dürüslükten,dinden,imandan konuşuyor.Atıp tutuyorsun.Senin nasıl bir insan olduğunu çok iyi biliyorum.Yaşamın boyunca hep iki yüzlü
bir insan oldun.Rüzgar nereden eserse o tarafa döndün.Hep gerçekleri çarpıttın.Şimdiki
gençler bizlerden daha dürüst ve terbiyelidirler.Zaman değişti beyler(!).Gençler okudu
bilim öğrendiler.Bizler doğru dürüst ne dini ne de ilmi öğrendik. Bu dünyaya ot gibi geldik,
çöp gibi gideceğiz.Başa fes geçirmek,turban takmak,çarşaf giymekle Müslüman olunmadığı
gibi baş açık gezmekle de gavur olunmaz. Müslümanlıktan da çıkılmaz.Siz Tanrının yeryü-
zündeki elçisimisiniz ki enine uzununa konuşup ahkam kesiyorsunuz.Atalarımız ne demiş:
"Öğrenmeden,öğretmeden yaşlanan insan ağaca benzer,yalnız gövdesi büyür.""Çocukla-
rınızı zamanınıza göre değil,kendi zamanlarına göre eğitiniz."
Bizler iyice yaşlandık. Toprak kokmaya başladık.Konuları ve geçmişimizi çarpıtmadan
doğruları gençlere anlatalım.Atatürk’e ve cumhuriyete düşman yobazların ağzıyla konuş-
mayalım.Bu cennet yurdu bizlere bırakan atalarımızı ve Atatürk’ümüzü saygıyla analım.
Müfit AKSAKAL
(Üzülme Öğretmenim,1986)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.