- 2219 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
Özlenmek İstiyorum
Hande esmer, balıketli, iri kahverengi gözlü, buğday tenli güzel bir bayandı. Henüz on sekiz yaşındayken kocası Tufan’la aşk evliliği yapmıştı. Evliliklerinden iki güzel çocukları olmuştu. İlk yıllar çok güzel giden evlilikleri, onuncu yılına geldiğinde, kocası Tufan da adını koyamadığı değişiklikler, soğuk davranışlar hissetmeye başlamıştı Hande. Doğal olarak bu durum Hande’yi mutsuz ediyor, mutsuzluğu olumsuz olarak, işine de yansıyordu.
Sonunda merkezin müdürü Hande’yi arayarak toplantı yapmak istediğini söylemişti. Hande, ülke çapında hizmet veren zincir mağazaların birinde satış temsilcisi olarak çalışıyordu. Merkez binasına toplantı için gelen Hande, müdürü odasında bulamayınca, yan ofisteki çok sevdiği arkadaşı, Zeynep Hanım’ın odasına girdi. Zeynep Hanım odasına giren Hande’yi görünce ayağa kalkarak onu kapıda karşılayıp sıkıca sarıldı.
-Hoş geldin kız! Seni hangi yeller attı; sen buranın yolunu bilir miydin?
-Hiç sorma Zeynep! Müdür Bey toplantı yapacakmış benimle. Canım sıkkın, kim bilir neler yumurtlayacak yine! Aman Zeynep, bırakalım şimdi müdürü falan, sen nasılsın? Görmeyeli baya güzelleşmişsin; hayatında renk var mı?
-Ne rengi kız?
-Yani, anla işte… Hayatında biri var mı demek istedim.
-Yok. Hayatımda biri yok! Özgürüm. Hayatıma birinin girmesini de istemiyorum. Özgürlüğümü doyasıya yaşıyorum. İstediğim yere, kimseye hesap vermeden gidiyorum. Ayrıca, Türk Halk Müziği Korosu’na katıldım. Akşamları işten çıkınca, koroya gidiyorum. Bağıra çağıra türkü söyleyip, günün bütün stresini atıyorum. Biraz renk yakalıyorum. İdare ediyorum işte…
Hande iri gözlerini Zeynep’e dikti. Dudaklarını büzdü. Hüzünlü bir yüz ifadesiyle bütün o hissettiği duyguları, kocasının kendisine olan ilgisizliğini bir çırpıda anlatıverdi Zeynep’e. Sonra da neler istediğini sıralamaya başladı.
-Ama ben özlenmek istiyorum! Gittiğin yerlerde seni özleyen birinin olmasını, hayatında renk olmasını, sen istemez misin Zeynep?
Zeynep, Hande’yi dikkatle dinledi. ‘çağın vebası; ilgisizlik.’ Dedi içinden. Sonra yüzüne ciddi bir ifade yerleştirdi. Kıza biraz sert çıkıp aklını başına almasını istedi.
-Bana bak kızım, galiba renkler dağıtılırken, senle ben fazla mesai yapıyorduk. Kaçırmışız. Hayatımızda, griden başka renk yok! Renkler dağıtılırken, gözünü açan almış, kalan renkler de gökyüzüne yükselip gökkuşağı olmuş. Renk istiyorsan, göğe merdiven kurup, gökkuşağından aşıracaksın! Yok, illa ki özlenmek istiyorsan, önce sen özleyeceksin. Sonrasında belki özlenirsin. Belki…
Çaycı Ayşe Hanım kapıdan seslendi:
-Hande Hanım, Müdür Bey geldi, seni bekliyor.
-Tamam. Geliyorum Ayşe Hanım.
Sonra Zeynep’e döndü Hande, yalvaran bir ifadeyle:
-Bana şans dile Zeynep.
-Git işine deli kız! Renk peşinde koşarken işinden olacaksın. Hayatında renk yokmuş… Böyle devam edersen işinden de olup ekonomik özgürlüğünü de kaybedeceksin. İşte o zaman görürsün sen renklerdeki siyahla beyazın farkını.
3 kasım 2010/ emine uysal
YORUMLAR
Felsefik...Hayata dair güzel bir not...
Bu arada ben seni ÖZLEDİM..
Sevgiler Emine Abla.
aynur engindeniz tarafından 11/6/2010 8:31:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle.
Güzeldi yine. Özleyeceksin ki özleneceksin. Tuttum bu kelimeyi . Tebrikler arkadaşım. Çok başarılıydı. Sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla...
Emine'ciğim, beğenerek ve düşünerek okuduğum bir çalışma, tebrikler, sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Eser hanıma hak veriyorum.
Derinliği olan bir yazı.
Kutladım.
Selamlar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimlesin...
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla...
Aşık olup evlendiği Tufan'ın ilgisi uzaklaşınca Hande mutsuz oldu. Bu yanlışı ne kadar çok yapıyoruz, biz kadınlar. Aslında erkekler için de geçerli bu. Ben de içindeyim o yanlışlar ordusunun. Neden? Evlendik, doğurduk. Artık Benim Hayatım diye bir olgu yok. Ne var? Evim, çocuklarım, kocam, vs. Ben artık o zamana kadar olageldiğim kişi değilim. Bir-iki-üç, sayısı ne kadarsa, o kadar çocuğun annesiyim. Bir beyefendinin eşiyim. Onlar mutluysa; mutluyum. Kendi renklerim olamaz. Renk demek illa ki başka biri demek değil ki. Benim renklerim. Pembelerim, yeşillerim, morlarım... " Sen artık evlisin, çekil hayattan. Otur, oturduğun yerde." Yanlış. Bu yanlışın suçlusu da biziz. Ondan sonra da beyefendi ilgisiz diye üzül. Üzülürsün tabi ki. Hayatında başka ne var ki?
Çok renkli yorumları olacağına inandığım bir konuyu, çok güzel kaleme almışsın Emine. İlk bakışta sade bir yazı gibi görünebilir ama değil. Derin, çok derin. Selam ve sevgiyle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Şunu örnek verebilirim. Yıllar önce okuduğum Safiye Sultan adlı kitabın yazarı biz Türk kadınları için şu sözleri söylemiş;'' siz Türk kadınları, hanginiz saraya sultan oldunuz. Olsanız olsanız saraya dadı olursunuz.''
Ben bu sözün derinliğini hiç unutmuyorum. Tabi anlayana.
Eğer yazılarda da etkili yorum olsaydı yorumunuzu etkili yorum seçerdim.
sevgimle...
renkler siyah beyazdı
yerini gri aldı
hasiyet onur bitti
şerefsizlik nam saldı.........çoşturdun beni emine kardeş.....kalemi eline alınca dağları bile üfleyerek devirirsin.....çok anlamlıydı saygılar
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla...
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygımla...
Güzeldi arkadaşım renklerin hayattaki yeri. Beğenerek okudum. Tebrikler. Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)
Hande zaten başka bir renk aramıyor. Kocasının ilgisizliğinden yakınıyor. Galiba sorun bende yazıyı tam analiz edemedim.
sevgimle....