- 1974 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
Gizli Şehir
Geçen hafta, davet üzerine Gümüldür Mandalina Festivali’ne gittim. Gümüldür’e ikinci gidişimdi. Yeşille mavinin buluştuğu ender kentlerimizden biri… Bana göre, tam bir gizli şehir. Gümüldür’e, geldiğimde saat:19:30’du. Halk, amfi tiyatroya bir iki gelmeye başlamıştı. Çevre illerden, destek olmak için gelen şair-yazar arkadaşlarımız da vardı.
Ben misafir olarak kendimce gözlemlerde bulundum. Festivali bir avuç insan kendi imkânlarıyla hazırlamaya çabalıyordu. Yaşlı teyzelerimiz ‘Gümüldür için biz de varız!’ dercesine, evlerinde yapıp getirdikleri tepsi tepsi börekleri, pastaları satarak katkıda bulunmaya çalışırken, bir bardak çayı elli kuruşa pahalı bulup içmeyenlerde vardı.
Konuşmalara kulak kabarttığımda, hayretler içinde kaldığımı anlatmadan geçemeyeceğim. Festivalin yapıldığı salondan kira istenmiş… Alınmış da! Dikkatinizi çekmek istiyorum; oraya toplanan halk, Ahmet’in veya Mehmet’in düğünü için toplanmamıştı. Gümüldür’le özdeşleşen mandalinayı tanıtmak için toplanmışlardı.
Bu nasıl yönetim, neden o yöreyi yöneten yöneticiler imkan ve olanaklarını kullanıp, daha geniş kitlelere duyurmak için çaba sarf etmemişlerdi? Duyurmak dedim de, aklıma geldi. Festivali düzenleyen arkadaşlar, belediyenin hoparlöründen, festivali halka duyurmak için izin isteyince, kendilerinden para istendiğini duydum. Bunu duyunca ağzım açık kaldı. Kendi halkına kendi festivalini parayla duyuran bir yönetimi hazmedemiyorum.
Çaresiz kalan insanlar cami imamından yardım istemişler, İmam Efendi para istemeden akşam sabah minareden anons ederek festivali halka büyük bir özveriyle duyurmuş. Sıra afiş asma işine gelmiş; aynı olay orada da karşılarına çıkmış. İtfaiye merdivenini hiç bir şekilde kullanamamışlar ve yüksek direklere her türlü tehlikeyi göze alarak kedi gibi tırmanmışlar. Burada yönetime inat canla başla çalışan bir avuç insanı ve İmam Efendiyi takdir ettim.
Birde Gümüldür sporlu gençlere destek olmak için, gençleri kahve köşelerinden kurtarıp spora yöneltmek için, onlarla her gittiği yere giden, desteklerini eksik etmeyen yüreği güzel insan Nilgün kurt’u kutlarım. Emekli olmakla öğretmenliğini bitirmiyor. Emeklilik hayatını gençlere adadığını bizzat gördüm. Onlara çeşitli spor dallarında aktivitelere katılmalarını öneriyor ve bizzat bu aktiviteleri kendisi yönetiyor. Böylesi gençlerimize sahip çıkan eğitmenlerimizin daha çok olmasını dilerim. Hayatımda ilk kez bir futbol maçına gittim ve çok eğlendim. Bu da Gümüldür Spor’a kısmetmiş.
Ertesi gün mandalina bahçelerini dolaştım. Allah vermiş. Mandalinalar öyle çok ki, adeta dalları kırılıyor; fakat halk perişan. Mutlu değil. Alıcı yok. Üreten kesim her yerde olduğu gibi, burada da mağdur. Birkaç mandalina bahçesi dışında hasat edilen bahçe yok gibi. Yok da nedense pazara her çıktığımda satıcılar ‘Gümüldür mandalinası!’ diye bağırıyorlar, anlamış değilim. Eğer, o satılan mandalinaların hepsi Gümüldür’den gelmiş olsaydı, şimdiye kadar Gümüldür de mandalina kalmazdı.
Bu da şunu akıla getiriyor; Gümüldür mandalinasına patent çıkarılmalı. Orada edindiğim izlenimlerime göre, bu işlerle uğraşan birkaç kişinin dışında uğraşan yok. Halk perişan, yol yordam bilmiyor. Özenle yetiştirdikleri mandalinalar bahçelerinde kalmış. Üzgünler. Bu çaresiz insanlara birileri yardım etmeli. Halkın sessiz çığlıklarını duymalı. Gümüldür’ü Dünya tanımalı!
O yörenin yönetimine talip olanlar, seçim zamanı kapı kapı dolaşıp oy istedikleri gibi, şimdi de halkın sorunlarına çözüm bulmalılar. Halkın yararına, yörenin tanıtılmasına çalışan bir avuç insana destek olmadıkları gibi köstek de olmamalılar! Onların yapması gereken duyuruyu cami imamı yapıyor; bir zahmet İmam Efendiyi örnek alsınlar! Ben ne yönetimi tanırım ne de yörenin halkını, bu yazdıklarım benim siyasi görüşüm de değil, insani görüşümdür.
Bu olaya tarafsız bakabilen her insan benim gördüklerimi mutlaka görür. Benim dileğim, görmesi gerekenlerin de görmesidir! Bunun gibi yöneticileri halka şikâyet ediyorum! İyice gözlemleyin ve size tekrar oy istemeye kapınıza geldiklerinde, onlar şimdi sizi nasıl eli boş çeviriyorsa, siz de, size sahip çıkacak kişileri arayın bulun.
Gittiğim festivalde, belediyenin olaya yaklaşımından memnun kalmasam da insanların sıcaklığından çok memnun kaldığım Gümüldür’e hoşça kal…
2 kasım 2010/ Emine Uysal
AŞK-I ŞEHRENGİZ
bakma öyle mahzun mahzun yüzüme Gümüldür
çırpınıyor kurşun yemiş kanatlarım
sen bana tutkun ben sana yaralı
gerisini ne sen sor ne ben söylerim
günlerim hep karalı
bir avuç insan kaldı seni anlayan
ekilen tohumlar yeşermeden
kaynar su döküldü
sil baştan herşey
nadasa varmadan bu toprak gübre ister
uyuşmuş beyinler var ilaç ister
elimde sevgiden başka hiçbir tohum yok ki
serpeyim üzerine zamansızca
sevgi dedimde aklıma geldi
Gümüldür’de ne var, ne yok seviyorum
kızsamda, üzülsemde, isyan etsemde
her kim bir nefes aldı dağından, ovandan
gönül sarayımda tahta geçiyor
ben seni öylesine seviyorum Gümüldür
öyle
az biraz sabret, sabret
para var güç var diyenlere inat
seni mahalle görenlere inat
altın gençlik geliyor bak
gelecek dünden güzel olur
kimbilir belki görürüm
belki göremem
şehrengizsin sen
sırrına erilirse
cihan tanımış seni
bir kişi tanımasa
ne fark eder
unutma bu sözümü
sakın unutma
ben tükendikçe bağrından
birebin gelecek üstüne
feda edilecekse bir beden senin için
bağladım gözlerimi
sessizce
1 kasım 2010/Nilgün Kurt
Yazı: Emine45
Şiir: Nilkurt
Bu yazı ortak bir çalışmadır. Arkadaşım Nilgün’e teşekkür ederim.
YORUMLAR
Bu da şunu akıla getiriyor; Gümüldür mandalinasına patent çıkarılmalı. Orada edindiğim izlenimlerime göre, bu işlerle uğraşan birkaç kişinin dışında uğraşan yok. Halk perişan, yol yordam bilmiyor. Özenle yetiştirdikleri mandalinalar bahçelerinde kalmış. Üzgünler. Bu çaresiz insanlara birileri yardım etmeli. Halkın sessiz çığlıklarını duymalı. Gümüldür’ü Dünya tanımalı!
Öncelikle duyarlı yüreğini kutlarım Emine. Sessizlik bizim gibi amatör yazarlara asla yakışmaz."Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" zihniyeti bizlere ters düşer.Böyle kokuşmuşluklara bayrak açmak zamanı geldi de geçti bile.
Yalnız! Şuna da dikkat etmekte fayda var. Yukardaki parağrafı,onun için kopyala yapıştır yaptım. Bizim köylümüz,her şeyi bir başkasından bekliyor.Yani çözüm yollarını hala devletten istiyor.Ben, mesleğimden dolayı ömrümü verdim köylüye.Türk köylüsünün aşağı yukarı tamamına yakını kadercidir.Tarım krediden borç para alır,zirai girdiler için.Onu da ödemekte zorlanır.Sonra da borç affını bekler.
Köylü milleti,ürününü aracıya tefeciye kaptırır.Sesi çıkmaz. Bir zamanlar bangır bangır bağırmıştım; "kooperatifleşin " diye.
Adım,"gominist memura "çıkmıştı. Neyseki emekli olduktan on yıl sonra çalıştığım köyden çok samimi olduğum bir ailenin oğlu bugünlerde yanıma geldi.Misafir ettim. Köylerine tüketim kooperatifi kurduklarını,kendisinin de başkan olduğunu söylüyordu. Yalnız benden bir ricada bulundu:
- Abi,Ankara halinde toptancılardan birinde 123 milyar alacağımız kaldı.Bir yardımcı olsan olmaz mı?
E! İşte böyle! sONUÇ OLARAK KÖYLÜ BİRBİRİNE GÜVENECEK, EL BİRLİĞİYLE HIZLI BİR ŞEKİLDE KOOPERATİFLEŞECEKLER.BAŞKA YOLU YOK. EĞER BÖYLE OLMAZSA BÜTÜN ÜRETİKLERİ MAHSULLERİ ELLERİNDE KALACAKTIR.
TEBRİKLER. SELAMLAR.
ayhansarıkaya tarafından 11/3/2010 7:54:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgi ve saygımla...
Oradaki yöneticiler kendilerini hakikaten yönetici mi sanıyor ve nasıl içleri rahat mı çok merak ediyorum. Orada tertiplenen senin kendi değerin.
Neyse fazla bir şey demek istemiyorum yazının güzelliğine saygımdan.
Festivalde emeği geçenleri kutlamak istiyorum sadece.
Sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Böyle Cami imamına helal olsun diyorum. O zamanı dolaşıyorlar ama tanıtım imkanı çıktığı zamanda yoklar ortada. Memlketimin manzaraları. Güzel bir yazıydı yine sevgili arkadaşım. Sevgilerimle
Nigün hanıma da tebrik ve sevgilerimle
Nermin Kaçar tarafından 11/3/2010 2:59:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Düşünün, bir ilçemiz var Gümüldür, tabii güzelliğinin yanın da bir de adına patend çıkarılacak kadar kıymetli mandalinası...
Yani reklam yapılıp bu şirin ilçeyi tanıtmak, insanları buraya çekmek dolayısıyla ticaret hacmini geliştirmek için şartlar çok uygun. Ama bakıyorsunuz ki bu konuda en çok çaba sarf etmesi gereken belediye, sanki bunların olmaması için uğraşıyor. Ne diyeyim! Bu zihniyetlerle çok zor yol alırız,çok zor....
Emine Hanım, bu güzel anı yazınız için size, gençlere verdiği destekten dolayı da sevgili Hocam'ız Nilgün Kurt Hanımefendi'ye teşekkür ederim.
Mustafa Sakarya tarafından 11/3/2010 1:21:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevi ve saygımla...
Yazı ve duyarluluk çok güzel. Takdir ediyorum.
Sizi GÜNÜN YAZARI
yazıyı da GÜNÜN YAZISI SEÇMELİ.
Güselliğinden ziyade szin bu edebiyat ve insanlık aşkınızdan ötürü.
Sırf edebi bir işlem için bir yerden bir yere gitmek ve bir duyarlık göstermek bile yüce bir hamladir. Büyük zorlukları aşmaktır.
Takdir ve tebrik ediyorum.
Baki selamlar.
10 numara.
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygı ve selamlar.
camii imamı duyuruyor......belediye duyurmuyor....o imamın elini öpmeli....ilk seçimdede belediye başkanını defetmeli....sevgili nilkurt daha önceki yazılarındada duyarlılığını gösteriyordu.... işte bir fırsat yapılacak seçimlerde hemen yönetime girmeli....yakışırda...benimde gümüldür askeri kampta görevim olmuştu severim oraları.....emine kardeşim....sende güzelliklere bir güzellik katarsın bilirim yüreğini.....saygılar sevgiler
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sahi Nilkurt neden belediye başkanlığına aday olmuyor demi ya. Halbuki yörede onu seven o kadar çok kişi var ki, bunu ben gözlerimle gördüm.
Haydi hayırlısı. Hoş geldin yeni başkan diyelim hep beraber.
saygı ve sevgimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Gümüldür'den esintiler...
Kaleminiz her rengi ayrı resmediyor kutlaıdm...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgili Arkadaşım senin gibi bir kalem aşk da yazar, araştırma yazısı da, tanıtım da... Muhabirlik bile yakışır arkadaşıma.. Kalem güçlü olunca bazen şiir olur eser, bazen kılıç olur .. Tebrik ediyorum canım. Seviyorum yazılarını. Sevgilerimle..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgili Emine, bu gidişle " Evliya Çelebi " olacaksın. Seyahatname başlığı altında güzel bir derleme olabilir? Hatta bakarsın kitap oluvermiş. Neden olmasın?
Bence bu yazını Gümüldür Belediyesi'ne de gönder. Akçay dönüşü, sizlerle de paylaştığım, izlenimlerimi, eleştirilerimi göndermiştim. Çok tatminkar olmasa da bir yanıt geldi.
Yüreğine sağlık. Sevgilerimle.
Çok özür dilerim. Nilkurt Hanımı tebrik etmeyi unutmuşum. Nilkurt Hanımın da yüreğine sağlık. Kutluyorum.
Eser Akpınar tarafından 11/3/2010 12:57:05 AM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Dediğim gibi, hep terazinin aksak yanını yazmıyoruz. Gördüğümüz güzellikleri de yazıyoruz.
Gümüldür Belediyesi'ne götürme işini Nilkurt'a bıraktım. O, bu işin üstesinden gelebilecek kapasiteye sahip.
İrdeleyici yorumun için teşekkür ederim.
sevgimle...