Şakir Ağa'nın Kanatları
Bu cihanı ve âlemleri kurgulayan, her şeyin sahibi. Kuşa kanat vermiş, aslana ve kediye pençe. Yılanı da sürünmeye mahkum etmiş. Hikmetinden sual olmaz. Taş kanatsız uçar yerine göre. Ağanın da eli tutulmaz. Zaten bu cihanda bey de ölür abdal da. Her ikisi de toprağın altına girer. Ondan sonrası ne beyliğe bakar ne rütbeye. Tedavüle başka vaziyetler girer. Hesap net görülür. Muhasebede asla yanlış olmaz.
Neyse orası bizi aşan bir konu derin bilgiler gerektirir. Şimdi asıl konumuza dönelim. Efendim, eskiden beri roman vatandaşlarımıza gıpta ile bakarım. Onlardaki tevekkül ne hacıda ne hocada var. Fani cihanı bir pula satmışlar. Telaş yok, kaygı yok; doğada özgün ve özgür yaşamanın halis temsilcisi onlar. Madde kaygısı gütmeyen nadide insanlar. Dervişlerle benzeşen yönleri pek fazla. Kendine lazım olandan fazlasında gözleri yok. Gönlü gani, gözü tok insanlar. Petrol savaşları, dolar savaşları ilgi alanlarına girmez. Devleti ve milleti dolandırmak gibi bir hassaları da yok, düz dölek insanlar vesselam.
Bugün burada, sizlerle bir anekdot paylaşacağım. Geçtiği kent bizde saklı kalmak üzere… Anlatacağım olay, güzel yurdumuzun güzel insanlarına has. Yukarıdan beri bahis mevzuu ettiğim güzel insanların kahramanı oldukları bir olay. Bu olayın figüranı yok hepsi de baş kahraman.
Sizlerin de bildiği üzere benim gıpta ettiğim o güzel insanlar gün bulup gün yiyen insanlar. Birleme biriktirme telaşları yok. Bir hafta sonu bu güzel insanlardan ikisi,davulları ve zurnaları ile icrayı sanat edip birkaç kuruş almışlar. Olayın geçtiği mekan, bir kasap dükkanı. O esnada eşraftan Şakir Ağa da kasap dükkanına giriyor. Birkaç ahbabıyla. Hafta sonu olduğu için pikniklik nevale alacaklar. Tabii kasap, “O o! Buyur Şakir ağa.”diyor. Şakir ağa, “Oradan bana 3 kilo kanat tart.”diyor.
Kasap Şakir Ağa’dan siparişi alınca. Dönüyor dünyayı bir pula satmış güzel insana, “Söyle sen istiyorsun.”diyor. Aldığı cevap karşısında şaşkına dönüyor,gülsün mü ne yapsın bilemiyor. Diyor ki gönlü gani insan, “Oradan bana da iki tavuk ver, kanatlarını kes Şakir Ağanınkilere ilave et.” Evet kendi dünyasında kocaman Şakir Ağanın neden tavuk deği lde kanat aldığı olayına böyle yorum getiriyor. Şakir Ağaya kanat takıyor. Şimdi Şakir Ağa ne yapacak… Teşekkür mü edecek kızacak mı. Sanırım o da ağalığına yakışan olgunluğu gösterecek hafif bir tebessümle işi geçiştirecek. Sizlere de bir tebessüm armağan edebildimse yazı amacına ulaşmış demektir. Ülkemizin güzellikleri ve güzel insanları eksik olmasın…
Ankara,30.10.2010 İ.K
YORUMLAR
Evet tebessüm ettirdiniz. İşim gereği bu insanlarımızla çok sık beraber oluyoruz. Çöpten çul çaput toplarken bile güleçler. Bir de çözemediğim bir yanları var. Kadınlar ne kadar pejmürde ise erkekler o kadar grandtuvalet...Kadınlar kocalarını öyle süslüyorlar ki...
Bir de toplumsal birlikteliklerine hayranım. Bir keresinde doğum yapacak olan kadının peşinden üç minübüs adam gelmişti hastaneye. Ayrıca orkestra. Doğumun bittiğini duyar duymaz ortalığı düşün yerine çevirmişlerdi.
Her zamanki gibi "okutan" bir teknikle ve yumuşak bir uslupla yazılmış yazınız.
Tebrik ediyorum.