- 704 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
SENİN ELİNDE !
On üç on dört yaşlarındaydı. Bir sahil kasabasında, anneannesi ile kiraladıkları evde oturuyordu. Kendi halinde bir çocuk olmasına rağmen, bazen içinde kopan fırtınaları atmak için agresif davranışlar sergiliyordu. Ergenlik dönemine girmesinin de etkisi vardı bu hırçınlığında.
Beraber yaşadığı anneannesinin de psikolojisi bozulmuştu yaşadıkları olayların etkisiyle. Lüks içinde geçen bir yaşamın ardından, iki oda, bir salon ve mutfakla sınırlı bir ev yaşamında, eve ait sorumluluk ve geçim sıkıntısı, alışkın olmadığı için bunaltmış olmalıydı.
Oysa Gül Hanım’ın gençliği, sahibi oldukları beş yıldızlı tatil köylerinde geçmiş, bu yaşam tarzı onda alışkanlık yapmış olmalıydı. Sonra da, felaketler üst üste gelmiş, önce kocası iflas etmiş ve İstanbul’da elinde kalan, iki daireyi de kocasına kaptırdıktan sonra bir tek emekli maaşıyla ortada kalınca, tek çare olarak bu sahil kasabasında yaşmaya karar vermişti. O sırada, ikinci darbede, kızından gelmişti. Kızı eroin kullanıyordu. Yıllarca mücadele verdiği halde bir türlü kurtaramamıştı o batağın içinden. Onu mutlu edecek, hayata bağlayacak bir kızı varken, yani Müge ! O kendini eroinin kollarına atıyor, mutluluğu onda bulmaya çalışıyordu sanki. Müge’ nin babası da yıllar önce onları terk etmiş ve nerede olduğu bilinmiyordu. Kızı hapishaneye girdikten sonra mecburen torununa sahip çıkmak zorunda kalmıştı.
Simsiyah saçları, yeşil gözleriyle, güzel bir kızdı Müge. Bazen, oturduğu yerde gözleri belli bir noktaya dalar, ona seslenen olsa bile duymazdı. Kendi iç dünyasında,neler hayal ediyordu kimse bilemezdi. Anne ve babasını sormuyordu bile son zamanlarda. Onlardan ümidini kesmiş gibi ona sahip çıkan, anneannesine bütün varlığıyla bağlanmış olmalıydı. Canı her şey istiyor, değişik mekanlarda gezmeyi seviyordu. Oturdukları sahil kasabasında, son dönemde değişik türden insan gelmiş ve kozmopolit bir yapıya bürünmüştü. Metropol olmaya aday bir yer haline gelmişti. Eğlence mekanlarının, oranın müdavimi olan insanların varlığı, gittikçe güzelleşen Müge için endişelenmekte haklıydı Gül Hanım.
Kış aylarında, en azından okula gittiği için takipte ve sahip çıkmakta zorlanmıyordu. Gazetelerde ve televizyonlardaki haberlerde anlatılanlar da olsa, en azından eğitim yuvalarında, bu tür taciz ve kötülüklere inanası gelmiyor, daha güvenli hissediyordu. Yaz gelip, sahil kasabası canlanmaya başladığında, endişelenmeye başlamıştı yine.
Evde tutamıyor, arkasından da onu o yaşlı haliyle takip edemiyordu. Üstelik, etrafında onunla ilgilenen gençlerin varlığı da endişelerini artırmaktaydı. Çıkmaması için yaptığı uyarılarda, kavga ediyorlardı. O kavganın sonunda, iki üç gün küs oluyorlardı.
Gül Hanım’ ın bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyor, fakat bir çare bulamıyordu. Onu en çok endişelendiren şey de, onun ölümünden sonra Müge’ nin ne yapacağıydı aslında. Bunlar aklına geldiğinde, daha çok üzülüyor ve psikolojisini etkiliyordu. Düşünmenin de faydası olmuyordu nasılsa. Hayat, doğaçlama sürüp gidiyor, yaşanacaklar yaşanıyor, acılar çekiliyor, ardında izleri kalıyordu. Sevinçleri ise tadımlık bir mutluluk gibi kalıyordu arasında.
Bu konuyu, bir komşusuna açtı bir gün. Onlar da farkında oldukları bu duruma, çare aramaya başlamışlardı. En zor dönem ergenlik dönemiydi. Bir çok aile, çocukları ile bu dönemde kopukluk yaşıyor ve zor anlar geçiriyorlardı. Sorunlu çocuk haline gelen anne ve babası ayrı olan çocuklar için daha da zordu bunun altından kalkabilmek. Güvensizlik, sevgi açlığı, ait olma isteği daha ağır basıyor, yakın davranan insanlarla yanlışlar yapmasına sebep oluyorlardı. Bunun sonunda da, yaşanan hayal kırıklıkları, mutsuzluklar ve sonuçta felakete sürüklenen gençler…Bu tür ilişkilerin sonunda, kendilerine ortak olarak dünyaya gelen yeni canlar yani gayri meşru bebekler… Güçlü olanlar bir şekilde ayakta kalmayı başarabilseler de, yaşadıklarının izlerini ömür boyu taşımak zorunda kalıyorlardı. Güçsüz olanların en çok başvurdukları yol ise intihardı. Ya bir uçurumdan kendini boşluğa atıyor, ya da başka yöntemler ile hayatlarına son veriyorlardı.
Komşuların yardımıyla, bir dükkanda iş bulunmuştu Müge’ ye. Orada, kaldığı süre içinde güvende olacak, bir işi olmasının verdiği mutluluk oyalayacaktı. Dükkan sahibi de güvenilir bir insan olduğu için daha rahat olacaklardı.
Müge işe başlamış ve çok mutlu hissediyordu kendini. Bu tam üç ay bu şekilde devam etti. Patronun kızıyla konuşmalarında bile yüzünde, baba özlemini ele veriyordu. Üç ayın sonunda, okulların açılmasıyla, okuluna başladı.Kendine güveni gelmiş ve hayata daha pozitif bakıyordu. Kaderine isyan etse de, mücadele edecekti. Geleceği ona bağlıydı. Çaba gösterip, dalgaları aşabilirse kıyıya ulaşabilecekti.
Yolun açık olsun Müge. Bahtın da. Her şey senin elinde. Sana bu yolda, yardım edecek eğitim severler olacaktır. Bunu unutma sakın !
Gerçek bir yaşam öyküsüdür.
YORUMLAR
İyi bir öykücü olduğunuzu düşünüyorum hanımefendiciğim. Gerçek bir yaşam öyküsü olması yüzünden sanırım, kurgudan kaçınmışsınız. Yazın anlamında eksiksiz devam ediyor öyküleriniz benim adıma. Teşekkür ediyorum bunun için hassaten. Bu çalışmanın içini kurguyla biraz daha renklendirmenizi isterdim doğrusu. Müge'nin ruhunu açabilirdik örneğin okura. Denize baktığında aklına gelenler. Babasının fotoğrafında gördüğü yüzle yabancılaşmasını. Babaannesinin kanatlarının altındayken duyduğu sıcaklığı. Aslında söylemek istediğim bir Müge öyküsü bekliyor oluşum sanırım. Yarı yolumda kalakaldım çalışmanın sonuna geldiğimde. Yürütür müsünüz beni yeniden lütfen. Tebrik ve saygımla...
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar
Yaşanmış öyküler insanı çok etkiliyor, anlatımın çok başarılı Nermin'ciğim,
inşallah bahtı da açık ve güzel olsun Müge'nin.
Tebrikler, sevgilerimle...
Nermin Kaçar
Bu yazı benim torunuma nasıl bağlı olduğumu apacık ortaya çıkardı. Allah gençlerin yar ve yardımcısı olsun. Kötülerin şerrinden her zaman korusun. Şimdi çocuk büyütmek çok zor, etraf her türlü pislikle dolu.
Hikayenin yaşanmış olması insanı içine çekiyor. Giriş ve anlatım usta kalem elinde daha da güzel olmuş kutlarım Nermin.
Sevgimle....
Nermin Kaçar
Tebrikler canım. Hayatın hüzünlü öyküleri yürek acıtıyor. Yolu açık olsun Müge'nin. Harikaydı yine anlatımın. Sevgilerimle..
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar
Nermin,seni yazıyı yarın okusam olmaz mı?
Selamlar.
Dramatik.Okurken insanın yüreği sızlıyor ve gözleri doluyor!
Bu tip yaşamlar,bizim toplumun olmazsa olmazlarından ne yazık ki.
Bir tarafta ergenlik dönemine giren bir genç.Diğer tarafta yalnızlık. En kötü tarafı da toplumun içinde bulunduğu aymazlık.
Yani diyeceğim şu ki; böyle öyküler ne yazık ki her zaman yaşanmakta etrafımızda.
Kutlarım sizi büyük usta.Cımbızla çekip almış,işlemiş ve bizlere sunmuşsun bir genç kızın dünyasını.Neyse ki Müge şanslıymış.
Selamlar.
ayhansarıkaya tarafından 10/27/2010 6:20:43 AM zamanında düzenlenmiştir.
Nermin Kaçar
Herşeye rağmen şanslıymış Müge. Öyle bir anneannesi olduğu için. Yolu ve bahtı açık olsun. Allah iyilerle karşılaştırsın. Öykünün gerçek olması daha bir derinden etkiliyor, insanı. Anlatım da mükemmel olunca, bize kutlamak kalıyor. Sevgiler yüreğine arkadaşım.