- 2585 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Şehitlerin Canlı Şahitleri
Şehitlik nasıl her vatan sevdalısının biricik özlemi ve aşkıysa,gazilik de vatan için gidilen savaştan yaralanmış olsa da onuruyla,görevini yapmış olmanın huzuruyla ve hürriyet ateşinin hiç sönmeden ebedi olarak yanmasına vesile olacak olan zaferlerle dönen,kaldığı yerden vatanın daha bayındır,ülkenin daha kalkınmış,devletin daha güçlü,milletin daha mutlu olması için çalışmaya koşanların en büyük payesidir.
Öksüzlerin sığınağı, yoksulların barınağı, yolda kalanların umudu, zayıfların kuvveti, yiğitlerin otağı olan vatan için şehit olanları ve kahraman gazileri olmayan milletler, tarih sahnesinden erkenden çekilmiş, o milleti millet yapan ve onların hüviyeti hükmünde olan izleri çok kısa zaman içerisinde silinip gitmiştir.
Şehitlerin canlı şahitleri olan gaziler; vatan toprağını yeşerten, hayat kaynağı haline getiren ve bir milleti millet halinde güçlü tutan o kutsal izleri silinmekten kurtaran, vatan topraklarına yaşadıkları sürece yeni hayat fideleri diken, vatana göz dikmeye ve huzuru dağıtmaya niyetlenen şer mihraklara çekinmeden dur diyebilen ve çelik gibi bir iradeye sahip olan övünç ve gurur abidelerimizdir.
Biz millet olarak, şehitlerimizi hayırla anan, gazilerine saygıyla ve sevgiyle yaklaşan, onların açtığı yoldan onlardan aldığı ilhamla yürümesini bilen bir topluluğuz. Tarihimiz, şerefimiz, şanımız, varımız, gücümüz ve niyetimiz bunun en büyük delilidir. Her Türk vatandaşı bu hüviyetle doğar ve bu hüviyetini koruyarak, muhafaza ederek ölür.
Gazilerimiz bizim can yoldaşlarımız, işaret levhalarımız ve doğruyu arşınlamamızı kolaylaştıran pusulalarımızdır. Biz bu güzel insanlar sayesinde vatanın bizlere nasıl ve hangi şartlarda emanet edildiğini,hangi kahramanlıklar karşılığında ayakta kaldığımızı,en zor ve imkansız şartlar içerisinde bile inançla azmin birleştiği zaman neler yapabileceğini öğreniyoruz.Bu çelik iradeli, fedakar ve korkusuz insanlar sayesinde, kendimizdeki vatan aşkını alevlendiriyor,özünde hak ve adalete bağlılık bulunan bu büyük millete ve milletine kol-kanat geren bu büyük devlete sadakatimizi pekiştiriyoruz.
Biz Türk milletinin yaşayan fertleri olarak,büyük Atatürk’ümüzün “Türk milleti bin yıldan fazla bir zamandır bu topraklarda yaşama hakkına sahiptir” dediği bu binbir güzelliğin ocağı,okulu ve humuslu toprağı olan ülkemizde ebediyete kadar yaşama hakkımızı korumak istiyorsak,gazilerimizi unutmamalı,onlara huzurlu ve kimseye ihtiyaç duymadan yaşayabilecekleri bir ortamı her şartta sunabilmeliyiz.
Tarihimizin ve geçmişimizin bu canlı şahitlerinden iyiliği,tebessümü,yardımı,saygı ve sevgiyi hiçbir zaman esirgememeliyiz.Onların savaş meydanlarında hiç düşünmeden bizim için verdikleri kafa,kol,çene,parmak,el ayak ve oluk oluk kanları sayesinde bu günlere geldiğimizi hiç ama hiç unutmamalıyız.
Bu yüzü ve yüreği temiz,vatan ve millet aşkından başka aşk tanımayan,şunun bunun oyuncağı olmayı en büyük zül kabul eden,milli bağımsızlığımız için bütün millet fertleriyle birleşip yıkılmaz bir kale gibi dimdik durabilen,Ulu Önder Atatürk’ümüzün gayet veciz bir şekilde belirttiği gibi “İcabında vatan için yekpare azim ve karar ile çalışmasını bilen,büyük istikbale müstahak ve namzet olan” bu dostlarına güleryüzlü ama düşmanlarına çatık kaşlı,kartal bakışlı olan insanlar sayesinde ayakta duruyor,ileriye yürüyorsak öyleyse onlardaki bu azim ve iradenin yaşaması için elimizden gelen gayreti de göstermeliyiz.
“Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz.” Diyerek yürüyüşlerine devam eden gazilerimizin ebediyete kadar bu aşk ve azimle yürümelerini diliyor, bütün gazilerimizi saygıyla,hürmetle ve muhabbetle bir kere daha yürekten selamlıyorum.
Durdu ŞAHİN