KÖYÜME ARTIK KAR BİLE YAĞMIYOR.
KÖYÜME ARTIK KAR BİLE YAĞMIYOR.
Geçen yazımda karla ilgili bir iki cümle yazmıştım ki,
Bildiğiniz gibi dağılmıştım…
İnanırımsınız, her ne kadar kar demek soğuk demek olsa da özledik…
Sadece bir defa kar yağdı bizim köye bu yıl.
Sizi bilmem ben çok keyiflendim…
Sokaklar bembeyazdı…
Şimdi haklı olarak diyeceksiniz ki,
Senin kar keyfi nimi okuyalım…
Bende diyorum ki TBMM’ inin manzarasından iyidir… Yumruklar sıkılmış, Gözleri kin ve nefret bürümüş,
Dudak kenarları sinirle aşağıya sarkmış,
Üzerlerinde emanet gibi duran ceketler fora edilmiş,
Gözlükler yamulmuş,
Küfürler havada uçuşuyor,
Şiddet ve öfke kokusu sinmiş, ceylan derisi koltuklara...
Deniz gözlü altın saçlı müthiş Türk’ün kurduğu Cumhuriyet meclisindeki,
Son gördüğümüz sahne bu...
Oyuncular,mahalle kabadayıları değil;
Türkiye Cumhuriyet’inin saygın!!! Milletvekilleri.
Bizim seçtiklerimiz,
Temsil etsinler diye Ankara’ya gönderdiklerimiz,
Sözde;
Hakkımızı savunanlar,
Yasalarımızı çıkaranlar....
Bu manzaramı sizi mutlu eder yoksa yazacağım manzaramı okuyunca karar verin lütfen… Sokak aydınlatmaları, kar taneleri üzerinde kristalleşiyor, gizemli bir yansıma oluşturuyordu.
Yumuşacık kar taneleri nazlı nazlı süzülüyordu gökyüzünden.
Muhteşem bir görüntüydü...
Uzun uzun seyrettim.
Aydınlığı yüzüme yansıdı adeta,
Arındığımı, içimin huzurla dolduğunu hissettim.
Sonra düşündüm;
Kar olanca saflığıyla örtmüştü doğayı.
Tüm koyu renkler,
Çirkinlikler
Sihirli beyazın altında kalıp aklanmıştı.
Doğa kendince temizliyordu evreni,
Bütün kötülüklere inat...
Ama ruhumuz temizlenmiyor.
Yüreğimiz ve ruhumuz hızla kirleniyor.
Öylesine unuttuk ki güzellikleri,
İyilikleri erteledik geniş zamanlara..
Ayakta kalmak adına; kolaylıkla çiğniyoruz tüm değerleri
İçimizdeki ilkel şiddet açığa çıktı.
Bütün vahşetimizle savaşıyoruz,
Yaşamak için...
Kanatıyoruz kendimizi, duvarlara vura vura...
Renklerimizin hepsi kopkoyu şimdi
Hayallerimiz bile kalmamış..
İyilerin kazandığı çizgi romanlara artık inanmıyoruz.
Eğiliyoruz,
Bükülüyoruz,
Değişiyoruz...
Geriye dönüşlerimiz imkânsız, biliyoruz.
Ruhlarımız bir türlü temizlenmeyecek anlıyoruz.
Beyazlarımızın grileştiğini görüp, sadece izliyoruz.
Tüm evreni temizleyen kar taneleri ruhumuza yağmıyor.
Gece şehre iyice indiğinde;
Dışarıda kar süzüle süzüle yağıyor,
Bir kar tanesi konuyor dudağıma;
Tadına bakıp umutlanıyorum...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.