- 1651 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
MİNİK KUŞUM!
Huyum kurusun!Bende öyle bir hastalık var ki;sorma gitsin.Daha doğrusu hastalıkların bin bir çeşidi var da;sadece birini seninle paylaşacağım,minik kuşum!
Bak işte! Hastalığım, hemen nüksetti.Cümlenin sonunda sana “minik kuşum” dedim ya.İşte bu mecazi anlamda kullandığım hitap şekli ve şekilleri bende hastalıktır.
Mesela bir arkadaşım var, kafasında saç yok.Herkes ona ; Ali bey derken,ben ise hiç lafımı çekmem “kel Ali “ diye hitap ederim. İsminin önündeki kel sıfatı bana göre gerçek şeklini ortaya koyuyor.
Örnek verecek olursam bir arkadaşımın babası var, emekli polis.Hiç yüzünün güldüğünü görmedim bu zamane dek.Ona da nasıl bir lakap taktım biliyor musun? “Gargamel!”
Hele bir komşu kadın var her şeye maydanoz oluyor. Adına da ne koydum biliyor musun? Meraklı Melahat! Bekarlık ve gençlik var ya bende.Eve bir hatun atsam,hemen kapıya dikilir.
“Satılmış bey,bu kadın kim? “
Ben de doğruyu söyleyecek kadar aptal değilim herhalde.
“ Memleketten dedemin asker arkadaşının torunu “
Kadıncağız inanmak zorunda kalır.Eğer bir yalan söylediğimi anlasa var ya,yandım.Neden mi? Meraklı Melahat komşumun aklı fikri evde kalmış kırklık kızını bana yamamak.Ben daha gencim,elliye bile gelmedim.On sene önce kırk dokuzundaydım.Ben de hiç yalan yok.
Neyse aşkım.Minik kuşum!Sana şimdi sevgilim Döndü diyebilirdim,değil mi?Ama sana mecazi anlamda “minik kuşum” diyorum.Bundan gurur duyman lazım.
Biraz boydan kısa olman,aynı zamanda evimde sürekli öten kanaryam gibi kulaklarımın dibinde vızıldamandan dolayı “minik kuşum” sıfat tamlamasını sana layık gördüm,canım!
Gerçi sen benim gözümde her zaman Koleopetra gibi asilsin.Bu zamana dek asaletine duyduğum saygımdan en ufak bir sapma olmadı.Olamaz da.
Evdeki minik kanaryam,bütün yalnızlığımı gideriyor ya,sen de öylesin “minik kuşum” Eve geldiğimde beni karşılayacak sevgilim olmadığı için minik kanaryamı,badi parmağımın ucunda tünetir, şakır şakır ötmesiyle bana saatlerce tek kişilik resital verdiririm.
Sen de öylesin” minik kuşum” Hafta sonları seninle Gülhane parkında kaçamak yaptığımızda,başını döşüme yaslayıp geleceğe yönelik hayallerini şarkı gibi nasıl da mırıldanırdın değil mi ? Sanki bir bülbül gibi ötüyordun.Ben seni dinledikçe zevkimden oturduğumuz tabelada uyuyordum,biliyor musun?
Ben, her zaman doğrulardan yanayım. Bu hafta sonu yine buluşacağız ya aynı parkta;boyunu boyuma denk getirecem diye sakın sivri topuklu ayakkabı giymeyesin ha.Senin ayakların düz taban ve tırtıklı; yanımda yürürken düşer müşersin maazallah rezil kepaze olurum,bilmiş ol. Bir de çam yarması gibi ağabeylerine yakalanma gelirken.Zaten zor buldum seni,bir de senden olmayayım,tamam mı “minik kuşum?”
Yatmadan önce selamlarımı ve sevgilerimi çokça gönderiyorum.
“Minik kuşum”,bir tanem!..
YORUMLAR
Ayhan Abi...Doğruyu söyleyeceğim gücenmezsen...Bence diğerleri kadar etkileyici olmamış. Neden dersen eğer, çok karmaşık anlatmışsın herşeyi. "Minik kuşum" sözünü de çok kullandın. Bence sen mükemmel kurgular için yaratılmışsın...Öykü kalemine daha yatkın. Mizahi bir öykü de yazabilirsin. İlle de seri olacak diye bir şey yok. Senden tek yazılık öyküler bekliyorum açıkçası. Gel senle bir oyun oynayalım. Hatta bütün arkadaşlarla. Bir konu belirleyelim. Ve hepimiz o konuda bir öykü yazalım. Ve öykülerimizi karşılaştıralım. Başarı açısından değil ama...Eğlenerek üretmek ve belki de bir şeylar kapabilmek için.Sonuçta hepimizin bir birinden öğreneceği bir şeyler mutlaka var.
Güzel olmaz mı?
aynur engindeniz tarafından 10/25/2010 1:25:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
ayhansarıkaya
Senin teklifini yerine getireli aylar neredeyse yıllar oluyor.
Atölyede bunu uyguluyoruz. Hem de kurucusu Nermin KAÇAR. ÖYKÜ SEVENLER ATÖLYESİ. Kimler yok ki orada.Senin olman bizim için onurdur. Hadi çabuk şimdi gir oraya 17 .bölümü de sen yaz bakem!
Valla minik kuşumu,doğaçlama olarak yazdım.Üzerinde hiç çalışmadan.
Şu Norkusuz Selimi bir hayırlısı ile bitirseydim. Bundan sonra iki yazarın aşkını içeren aşk romanı yazacam.Şimdiden kurgusunu yaptım bile.
Sevgilerimle.Biraz baba vari konuştum ama kusura bakma.Aynı zamanda kızımda sayılırsın. (Şu sigarayı bırak bakem.Yoksa kulaklarını çekecem ha bilmiş ol.)
Aynur Engindeniz
Atölyelerdeki işlerinizi az çok biliyorum. Ama oraya herkes girip okumuyor. herkese açık olmalı bence. Ama madem yapıyorsunuz...
Ben atölyelere katılmak istemiyorum. Galiba ben ortam adamı değilim. Dostluklara evet ama, yazılarını eleştir birinin dostluk falan kalmıyor. Ben böyle şeylere gelemem bilirsin. Güzel bulmadığım şeye "güzel" demek zorunda kalmak istemiyorum. Aksi halde iki yüzlü olurum. Hiç kimse mükemmel değil, eee eleştiriye de açık değil....Ben almayayım Ayhan Abi, kalsın. Uzaktan takip edeyim sizi...
Sevgiler.
Aynur Engindeniz
ayhansarıkaya
Valla bu romanı yazacam yazmaya.bEN ŞUNA İNANIYORUM,KURT SEVDİĞİ POSTU YERDEN YERE VURURMUŞ DİYE BİR ATASÖZÜ VAR YA.
gERÇEK DOST DA ÖYLEDİR BANA GÖRE.ARKADAŞINI YERDEN YERE VURMASI LAZIM Kİ BİRŞEYLER ÖĞRENSİN.
BURADA BİR OKULDAYIZ DİYE DÜŞÜNMEKTEYİM. KAVGALARIN SONUNDA GERÇEK DOSTLAR,SINIFLARI ASLA TERK ETMEZLER.
BEN BÖYLEYİM İŞTE.
SENCE AŞK ROMANI YAZABİLİR MİYİM?ÖNCE ONU SORAYIM.
SELAM VE SEVGİLERİMLE...