- 1501 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Deniz, Uçak Ve Düşündürdükleri!
Ekim başları, havalar birden soğudu. Sabahları serin, ilerleyen saatlerde, sonbaharın içimizi ısıtan güneşiyle ısınıp, kışa yavaş yavaş giriş yapmaya alışmışız. Bu yıl havaların erken soğumasıyla, birbenbire oldukça serin günlere merhaba diyoruz.
Küçüklüğümden beri denizle iç içe büyümenin verdiği alışkanlık, denizin kokusunu, çırpınışlarını, yeşilden maviye, hatta soğuk havalarda laciverte dönüşünü özlerim.
Yine rüzgarlı ve serin bir gün ortası, Marmara’yı seyrediyorum…
Martılarını, dalgaların kumsala vururken çıkardığı hışırtıyı, insanın nefesini açıp ferahlatan iyotlu kokusunu, iskelede balık tutan adamların periyodik hareketlerle oltalarını fırlatıp, tevekkülle balığın gelmesini beklemelerini…
Deniz hep gizemli bir dünyadır benim için, tonlarca suyun içindeki hayat, çeşitli canlılar, yosunlar, balıklar, minik yengeçler, büyük balıkların küçüklerini yiyerek beslenmesi, kısacası oradaki de bir yaşam savaşı aslında.
Deniz kenarında oturup düşünmek, o temiz rahatlatan, dingin sessizlik, hep huzur verir bana.
O da ne, tepemden inişe geçen bir yolcu uçağının sesiyle, daldığım düşüncelerden sıyrıldım.
Üç, dört dakikada bir Atatürk havalimanına inmek için yarışan uçaklar, havadaki gizemi dağıtıyor.
Devasa gövdeler başımın üzerinden geçerken, insanın içini bir ürperme kaplıyor.
Oysa az önce denizin üzerinden, bir kuş gibi süzülerek gelirken ne kadar da ufacıktı.
Kimbilir ne çok bekleyenleri, özleyenleri var gelen yolcuların, yılların hasreti mi, yoksa kısa ayrılıklar mı yaşananlar?
Gurbetten sılaya köprü mü kurulan, az sonra ayrılıp gidecek olanları götürmeye sebep mi?
Gencecik fidanlarımızı nöbeti devralmaya ulaştırmak mı görevi bu uçakların, hasret sevgilileri kavuşturmaya mı?
Bu kadar sık kimleri götürür getirirler, kimleri ana babasına hasret korlar, kimleri özlediği yavrusuna kavuştururlar.
Kalabalık büyük şehir keşmekeşinin bir bölümü sadece havalimanlarında yaşanan.
Ama ille de hep hasret kokar bu alanlar, gidenlerin ayrılık acısına, kavuşanların sevinci eklenerek.
Benim için hep özlem demektir, çocuklarına kavuşma, eşten ayrılma olur kimi zaman.
Kendin gitmenin telaşıyla anlamadan geride kalanın hüznünü, uğurlayansan eğer ayrılık düşer yüreğe kor gibi.
Hüzün ve kavuşma çağrıştırır uçak sesleri bana her zaman.
Yine bir uğultu sardı gökleri…
Kafama üşüşen binlerce cevapsız soru, çığlıklar atarak uçan martılar, inişe geçen bir uçağın gökleri yırtan gürültüsü, yeni bir kışa hazırlanış.
Sonbaharın hüzünlü yüzü …
6 Ekim 2010 Florya
YORUMLAR
Ço güzel maviydi yazınız Handan hanım...
Şöyle uçak fobim var, soluksuz okudum yazınızı ne çare asla uçak diyoum.Geçen gün bir panelde , pilot beyle iki saat uçağın en korkusuz uşlaşım olduğunu dinledim.Yıllardır uçtuğunu öyle güzel anlattı ki; sizin mavi sayfanız gibi sukunetti huzur verdi vermesine, uçak benim için bir kabus...
Çocuklarım yurt dışına sıkça gitmekte, onlar gelene kadar kilo veririyorum inanın...
Sevgimle dost...
handan akbaş
Ne yazık ki uzak mesafeler binmeye mecbur kılıyor.
Benim de büyük oğlum Almanya'da eşi ve iki çocuğuyla yaşıyor..Yıllar önce biz de ayni şehirde eşimin işi gereği kalmıştık.Ben çocukları ziyarete giderken, eşim yurtdışı seyahatlerinde mecburen uçağa biniyoruz.
Havalimanları bana hep hüznü çağrıştırır.
Birileri giderken arkada kalanlar hep oluyor.
Arkadaşım, sizin de madem ki çocuklarınız uçağı sık kullanmak zorundalar, kendinizi bir şekilde, telkinle falan alıştırmaya bakın.
Yazıma değer verip yorumladığınız için çok teşekkürler, selam ve sevgiler.
anlatımınızla martıların uçuşlarını seyrettim, özlemlerimi ve uçak yolculuğumu, uçak havalandığında kalbimin sesini..
ben de sizinle yolculuk yaptım, sevgilerimle..
handan akbaş
Bu yaz Almanya ya çocuklarımın ziyaretine gitmek için ilk kez uçağa binidiğimde paniklemiş,kimyam bozulmuştu. Gelişimde ise oldukça rahattım.
Evet sizin de dediğiniz gibi çok değişik düşüncelere kapılıyo insan uçak hakkında.
Saygılarımla efendim.
Selamlar.
handan akbaş
Özlemler/hasretler...
Her ayrıntıda bende yanındaydım.Müthiş anlatımın için yüreğine sevgilerin en büyügünü gönderiyorum...
Tüm güzellikler senin olsun.
handan akbaş
Ben hayatımın çoğunu İzmir de geçirdiğim
Ve İzmir'i pek sevmediğim halde
Sırf deniz tutkum yüzünden ayrılamadım(sadece girip yüzmekten bahsetmiyorum)
Samimi duygularla harmanlanmış güzel bir yazı
Bu arada resmi de çok güzel seçmişsiniz.
Kutlar saygılarımı sunarım Handan hanım.
handan akbaş
güzel anlatımdı kutlarım caım
güzel düşündürücü öykü gibi
denizi bende çok seviyorum her ne kadar hasretsek de yazın biraz görüyoruz uçsuz bucaksız deniz ve gök yüzü
insanı hayallere daldıran güzellik sevgimlesin her daim
uçağa binmekse ayrı güzel özgür oluyor insan
handan akbaş
Sahil bölgesinde büyüyen insanlara dikkat ettiniz mi? Daha bir özgür ruhlu oluyorlar. Kendimde ve yakın çevremde en çok dikkatimi çeken özellik bu dur. Denizi görmediğim ya da varlığını hissetmediğim zaman bir huzursuzluk çöker içime. Boğuluyor gibi olurum. Hayat verir, canlılık katar.
Ve hasret...Öyle güzel işlemişsiniz ki üstüne söyleyecek söz bulamadım. Sevgiler yüreğinize.
handan akbaş
Hasret... hepimizin hayatı birilerine hasret geçmiyor mu?
Candan yorumunuza teşekkürler, sevgilerimle.
Etkili bir anlatım.
Hiç uçağa binmemiştim. Daha da etkiledi beni.
Teşekkürler.
handan akbaş
Sevgili arkadaşım çok güzeldi sayfanız yine.. Uzaklarda sevdikleri olanlar için özlem hiç bitmez. Her zaman iyi haberlerini alın inşallah.. Önemli olan yakında veya uzakta nerede olursa olsunlar mutlu olmaları. Sizin gibi anneleri oldukları için çok şanslılar. Eminim ki siz de şanslısınızdır. Çünkü ne ekersen onu biçersin demişler atalarımız. Tebrik ederim. Sevgilerimle..
handan akbaş
Güzel düşünen hep güzel görür derim, yüreğinizin güzelliği, size hep güzel
düşündürüp, iyiyi söyletiyor.
İnşallah sizin de çocuklarınız hep mutlu olacakları güzel günlere erişsinler.
Mutlu yuvalarında, sizinle ve değerli eşinizle, sağlıklı bir hayata devam etsinler.
Selam ve sevgilerimle, hoş kalın.
Deniz..en büyük tutkum, en büyük ilham kaynağım ve uçaklar..kavuşturan, ayıran..teknolojinin martıları.
Öyle güzel anlatmışsınız ki ben de sizinle seyrettim seyretiklerinizi.
Tebrik ederim Handan Hanım