kelimenin hazin sessizliği
Kelimeler anlatabilir mi her şeyi. Yağmur tanelerinin elinden tutup yürüdüğün yollarda amaçsızca gidişini tarif edebilir mi?
Yaraların çocukluğundaki gibi değildir artık, oyun oynarken kanattığın dizin gibi kalbinin acısını da limon ağacı gölgesindeki öğle uykusu ile unutabilir misin? Ayrılıkmış adı bugün öğrendiğin kelimenin. Adı gibi kısa süren bir şeymiş ayrılık, saniyeler içinde kırıverdi aşkın tüm camlarını. Oysa sevmek denilen kelimeyi yeni öğrenmiştin…
Sevmeyi anlatır “sevmek” kelimesi, ayrılığı anlatır “ayrılık” kelimesi. Peki, acıyı tarif edebilir mi kelimeler isimden öte, kalbindeki o büyük gölden aldığı suyla gözlerinde bulut olan, buluttan yağmur gibi akan sızıyı anlatabilir mi kelimeler. Konuşmadan anlatmak istedin ayrılık denilen anda bunları, kelimesiz konuşabilir mi sevdiğin…
Şimdi herkes yeni bir kelime öğretmek istedi sana, “unutmak” dediler adına. Oysa sen kalbine gömdün aşkın cenazesini, mezar taşında hiçbir kelime olmasın istedin. Dostlar üzülme istedi, fakat sen hüzün kelimesini çok küçükken öğrendin. Kimse kırılsın istemedin peki dedin, unutmayı da öğrenirim.
Sen unutmayı limon ağacının gölgesinde unuttun oysa. O uykularda kelimesiz konuşmayı öğrendin. Aşkın kırık camları ile çizdin suskun hislerini, tarifsiz anlasınlar istedin.
Ama yine unuttun bu dili bilen sadece sendin…
YORUMLAR
İmgelerle zengin.
Hoş bir anlatım.
Fakat biraz güvensiz galiba.
Yine kısa ve tadı yarım.
Başarılar.