- 1041 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR HOŞ SADA yok..
Bütün bildiklerini. Gür sesinle sal meydana. Heyhatki güzel bir sözün yoksa kalıcı olmaz şu dünyada.
Bu sözün bizlere telkin ettiği yegâne İfade.’Ya hayır söyle ya da sus’ tur
Ve Aklımdan Ebubekr-i-Sıddık.(R.A.)Geçiverdi. Dilinin afetinden Çakıl taşına sığınan. Boş konuşmamak için ağzında taş geveleyen bir numune insan. Biz onun kadar olamayız elbette. Amma Taklit yeteneğimizle en alt sınırında kalabilir hiç olmazsa incitmekten çekinen bir tavır sergileye biliriz muhakkak. Hele hele Dil ehli kalem ehli zannettiğimiz kendimizin, kalemin ahlakını, kendimize benzetmeye asla ve kat’a hakkımızda yoktur.
Müminler. Bir hadisi şerifte Ayna ya benzetilmişlerdir. Mümine bakan kendine yansır. Bizim Müslüman olduğumuz bile tartışılır. Kamil manada İman ehli olmanın bizde zuhur eden pek bir yanı maalesef yok. Burayı sorgularsak Nefsimizin etrafında pervaneler çizen renkli bahanelerimize galip düşer yoruluruz.
Geriye bir İnsan olmak ve İnsan kalabilmek kalıyor.
Ne kedi kükrer, ne de aslan Miyavlar. Ya insan?
Taklit noktasında isterse hemen hemen tüm mahlûkatı temsil eden sesleri nefesinde gezindirir. Nedense bir kendisini taklit etmeyi unutur çoğu zaman.
Ve İnsan yine büyük bir benzetişle.’elinden ve dilinden İnsanların emin olduğu kimsedir’ ve yine O yüce şahsiyetin bir hadisi şerifi.’Pehlivan nefsi galebe çaldığı zaman onu dizginleye bilendir’.Ve Hepimiz Müslüman’ız Elhamdülillah.(!)?
Dizginlemek mi?..Bir söze bin cevabımız hazır bizim .Ziyan etmek olmaz değilmi?.Biri bize bir şeymi dedi.Biz onun yedi sülalesinden başlarız.Hatta bazan olgunluk ve erdem gösterir.Terbiyeli ol terbiyesiz.Lan deme Ulan.Sen de kimsin.Sen benim kim olduğumu biliyor musun gibi ifadelerde küçülüp kayboluruz mütevaziliğimiz amuda kalkar.
Hakaret nasıl mı edilir. Bir örnekle anlatayım.
Şehre gelen Şairlerin devlet büyüklerini meth etmesi bir gelenektir ve Bir Şairin Vilayete geldiğini duyan Vali onu çağırır ve
-Bal şair beni öyle methi sena edeceksin ki seni dinleyenler benim ne büyük bir adam olduğumu anlayacak. Özelliklede Hazreti Ali den daha üstün meziyetlerim olduğunu ispat edeceksin. Değilse kelleni koltuğunda bil.
Biçare şair. Ehli, saadet olan İlmin başı sayılan ve Allah’ın Aslanım Hitabına mazhar olmuş bir İslam âlimi, evliyası Peygamber damadı Hazreti Ali(K.Vch) ile onu kıyaslayacak hiç bir şey bulamaz. Ve meydan kurulur. Şair anons edilir. Tellallar halkı çağırır ve halk toplanır. Şair Kürsüye çıkar.
-Eyyyy ahali. Padişahımız efendimiz Çok devletli olup her şeye güç yetirecek yetkileri şamildir. Han hamam sahibi, Evladı iyal den bahtı açık. Korkusuz cengâver bir insandır. Hatta o kadar korkusuzdur ki. Hazreti Ali Allahtan Korkar. Ama padişahımız ondanda korkmaz da dilerse beni burada öldürür der ve Kürsüden iner.
-Vali duyduklarına inanamaz ama hem aklı başına devşirilir hemde Şairin adaletle konuştuğunu takdir etmek zorunda kalır. Hakaret bu nevi bir şeydir. İnsan İnsanı asla ve kat’a aşağılama lüksüne sahip değildir.
Kâinatın Yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Peygamber bile(S.A.V.)Kimseye sen şusun busun dememiş. Ona hakaret kastı ile
-Ya Muhammet sen o kadar çirkinsin ki sana baktığımda
midem bulanıyor diyen Ebu cehil’e.
-Allah (C.C.) müminleri ayna suretinde yaratmıştır.Müminin yüzüne bakan kendini görür Ya eba cehil.Buyurmuştur.
Ne kendisini meth etmiş nede onu aşağılamıştır.
Numunesi İslam olan hiç kimsede de bunun dışında bir hal görünemez görünmemelidir.
Birde Yavuz selim handan örnekle konuyu kapatmak istiyorum.
Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran Şahı İsmail kiymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor,Sultan Selime. Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılıyor.
Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkıyor.Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor..Eşyayı kullan yiyecekleri de ye afiyetle dercesine.
Ve cihan padişahı hediye gelen yere icabet etmek gerektiğinden.
Ayni şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandik hazirlatiyor. İçine o zamanın Osmanlı Istanbul´unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatiyor, en altina da küçük bir kağıt ve bir satir yazi ekleyip gönderiyor. Sah sandığı açıyor. Halılar,değerli taşlar...
Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce,zehirsiz olduğunu göstermek için, sonra oradakilere ikram ediyor. lokum bittikten sonra kutunun içindeki notu Sah İsmail okuyor:
"Biz biliriz ki,herkes yediğinden ikram eder."
Daha nice örnekler verilebilir.Neden bu kadar çok konuştum.Etmeyin diye Kardeşler.Yaradanı bir olan İnsanlık aleminde Sadece iki konu kavga sebebidir.DİN ve NAMUS. Oda dil ile yapılmaz ilimle yada silahla yapılır.O dedi ben dedim ise Şeytanın sazını çalmaktan ibarettir.Sitede Bir dünya kardeşimiz Ağzına geleni birilerine yolluyor.Kimsesiz ve tarafsız olmayı Allah rızası için yapanda yok.Alkış kıyamet.Cinsiniz,türünüz,Uyruğunuz,Kimliğiniz İnancınız ne olursa olsun.Meşru zeminlerde konuşmak varken sayfalarınızı kirletmeyin ne olur.Belki hakaret ettiğiniz Bir kişi sayfanıza giren Yüz kişiyi bu pisliği okumaya mecbur etmeyin.Siz size gelen misafire.Ben falanca kişiye çok sinirliyim deyip sofranızı necasetle doldururmusunuz.Tabiiki hayır.Amma İnanın yaptığınız bu.
Allahtan ve Doğrudan başka safımın olmadığını tekrar eder.Tüm kardeşlerden olması muhtemel hatalar için özür dilerim.Hakkınızı helal edin.selam ve dua.
KAYNAKLAR
1....Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. ... Ebu Musa’dan (şöyle demiştir): Peygamber (S): "Mü’min ile mü’min (birbirine ... (Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, ...
2....
’ Mü’min diğer mü’minin aynasıdır. Onların iyiliklerini yansıtır, hatalarını da hatırlatarak düzeltmesine sebep olur. (Ebu Davud, Buhârî Edebü’l-Müfred)’
3....... “Ey iman edenler, Allah’a, iman edin.” (4/Nisa, 136) .....ELHAMDÜLİLLAH DEMEDEN ÖNCE..NELERE DİKKAT ETMEK GEREKTİĞİ TEFSİRDE YAZAR.
4.....Mümin."Elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir" ... mümin kardeşin için de istemedikçe kamil mümin olamazsın " (Buhari) ....
YORUMLAR
Kişi yaptığı ile sorgulanır.Yapmadığı ile değil."Bizim müslüman olduğumuz bile tartışılır"Bu sizin görüşünüz .Ve bu anlamda bizim (BENİM) değil.Sizin (SENİN) kendi inancının bir ifadesidir.Benim müslümanlığımı tartışmak kimin ne haddine. Ben hakkımı bir başkasına devretmedim.Vekalet de vermedim.İnancımı tartışma hakkını onlara kimden ve nereden verilmiştir.Kendinizle birlikte bizim (BENİM) müslümanlığımızı tartışılır konumda görmek nasıl bir şey.Bu hangi vicdan ve inançla bağdaşır.
"İNSAN; elinden ve dilinden İNSANLARIN emin olduğu kimsedir" nasıl yani....
"Ve hepimiz müslüman'ız Elhamdülillah (!)" Nasıl bir şey bu.Hangi akıde ile bağdaşır bu tür düşünce.Hangi olgunluk ve erdemin göstergesidir.Kimin insiyatifinde ve kimin haddinedir.Böyle hüküm vermek.Bu ulvi deyiş kişinin inancını göstermesi yönünden yeterli ve makbul iken siz (!) ? işaretleriyle nasıl hafife alabilirsiniz.Hangi bilgi ve birikimle.Zira bu işaretlerin ne anlam ifade ettiği açıktır.Ve bilinendir.
Hadislerle kuvvetlendirmek istediğiniz yazınızda ki hadislerin kaynağını yazarsanız cahil kalmaktan kurtulmuş olurum.Her türlü hakaretlere maruz kalıp, erdemlik adına susmak ne kadar doğrudur." Haksızlık karşısında ve doğru bildiğini söylemeyen, susan şeytandır"
Teslimiyetçilik nerede ve nereye kadar olacak.
Yazdıklarınız bağlamında ben hakkımı helal etmiyorum.Yazınız talihsizliktir Sn.Yazar.
Yazınızda kendi kendinizle çeliştiğinize en güzel örnek, sizin yazdıklarınızdır.Hoş sada istemiş siniz.Tebrik ederim .ama ; defterde yüzlerce şair vardır.İyi ya da kötü yazarlar.Beğenirsiniz, beğenmezsiniz.Bunu zaten siz de belirtmiş siniz.Ancak; yazınızın sonunda ki sözü söyleme hakkını nereden buluyorsunuz kendinizde. (Sayfanıza giren 100 kişiyi bu pisliği okumaya mecbur bırakmayın) derken.Ne yaman bir çelişki değil mi.
can.er tarafından 10/16/2010 11:38:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
yeğinadnan
Bizim Müslüman olduğumuz bile tartışılır. Kamil manada İman ehli olmanın bizde zuhur eden pek bir yanı maalesef yok.Ölçü nedir bunu yazarken.Tabiiki Şablon Kuan ve Sünnet.Sadece bir tek yerden bakalım kardeş.Hadistir.''Garptaki müslümanın ayağına batan dikenden şarktaki acı hissetmiyorsa Kamil manada iamandan bahs edilemez.Müminler bir vücudun azaları gibidir.''
Ayet.Top yekün Allahın ipine sıpsıkı sarılmadıkça iman etmiş sayılmazsınız.
Konu ise Din kardeşinin etini yemek diye tabir edilen Gıybet ve dedi kodu.
Siz İstisna olabilirsiniz Ben hayatta iken Felluce bombalandı.Filistinlilerin kol ve dirsekleri kırıldı.Kıredi borcu yüzünden Hapse giden Annesi için. Bir evlat kendini astı.Evet kardeş bir kaçtanesi bunlar Ben yaşarken olanların.Hüküm herkesi bağlamaz. İllede İman edeni bağlar.Müslüman olmak İmana dairdir. Kamil olmanın seviyesi ise bunların olmayacağı bir dünyadır.
İnsan elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kimsedir.
1-Evet ifade bu kardeş.Bunu açınca kızarsınız sanıyorum.İman etmemiş olanın adı odun yada ateştir bir kavle göre.
2-İnsan Haksız yere ne cana nede mala zarar vermelidir.Malayani.Gıybet.İftira ise haramdır.Bunların insan tarafından yapılmaması gerekir.(müslüman olarak bakarsak.)
3-En büyük günahlardan 5 ya da 6 cısı Namuslu bir insana zina isnat etmektir Kızınca --vat. -- pu demek gibi.
"Ve hepimiz müslüman'ız Elhamdülillah (!)" ifadesi Ünlemle tiye alınarak aşağıda Müslümanın yapmayacağı hasletler sıralanmıştı kardeş.devamına bakın dilerseniz yeniden.
Birisine sormuşlar NEDEN NAMAZ KILMIYORSUN. acilen çıkmam lazım kardeş Diğer hakkınız saklı olmak üzere ara verdiğim için olan hakkınızı helal edin birazdan gelirim bir komşuya araç lazım olmuş sevgi ve selam.
3-
yeğinadnan
adam Ayet söyleyerek.Şu ayette namaza yaklaşmayını öğrendim.Kılmama sebebim budur deyince soran kişi devamında Ayetin temiz olmadığınız(gusl ) zmanları kasteder demiş.Namaz kılmayan, ben henüz o ayete gelmedim demiş.Eğer hepimiz müslümanızı bu kabilden alır devamına bakmazsanız haklısınız ve bu sizin suçunuz olur benim değil.
İslamda teslimiyet de Yoktur kardeş.Allahdan başkasına asla ve asla teslim olunmaz.İslam Allahın emir ve yasakları dışındaki tüm teslimiyetleri yasaklar.
Doğrudur kardeş.Doğru bi,ldiğini değil.HAK bi,ldiğini söylemeyen dilsiz şeytandır.Zira İnsan doğru bildiğinden asla emin değildir.İlim inkişafa insanda değişime açıktır.Bir hırıstiyan da dinini,n doğru olduğuna inanır ve anlatır.Bu onu bu hadisin gazabindan korumaz.
Hak konusu.Evet kardeş buna hakkınız var.Ben helal ettim gitti.varsa üzerinizde hakkım.İnsan bir eylem yapar muradı iyiliktirde isabet etmez Bir sevap alır.İsabet ederse 10 sevap alır.Hatta şimdi üzerimde bir hakkınız daha var.Sayenizde biraz daha bilgi olabilecekse bir şeyler yazdım.İnşallah birine hayrı dokunur İ;kimizde ecrile mükafatlanırız.Baki selam lar.
can.er
yeğinadnan
eğer özel hissediliyorsanız, kardeş. Kırmamak adına yada kendi sun'unuzun başkalarınıda incitmemesi adına özele düşer,zayihatı en aza indirir,Nifak'ı engellersiniz.Tabii bu benim şahsi görüşüm.Size özelden haber vermem yazdığımı bildirmek ve bilgilendirmek adınaydı.
Bende teşekkür ederim.Hayırlı geceler.
can.er
Şahsi görüşlerinize kimse bir şey diyemez.Ama geneli ilgilendiren, uzmanlık ve bilgi isteyen bir konuya, hiç alakası yokken satır aralarında yer verdiğiniz zaman, insanları yanıltmamak adına kaynak göstermek zorundasınız.Kaynak göstermeden görüş bildirmeyin.Üstelik çok da hassas bir konuda.Anamdan duydum, babamdan duydum, dedem hacca gitti ondan duydum, ilmi kaynaklardan aklımda kaldılarla olmaz.İnanç ve ilmi konularda kaynak şarttır.Yazdım, salladımla olmaz. Bunları aile ortamında, arkadaş çevrenizde, kahvehanede konuşabilirsiniz.Kimse de mani olmaz.Engin bilgilerinizden istifade edilir.Ama burada paylaştığınız zaman işin boyutu değişir.Ve bu vebali taşıyamazsınız.Kaldıramazsınız.Kimsenin yazısını araştıracak ne vaktimiz var, ne de öyle bir zorunluluğumuz.Ne de hadis alimiyiz.Öyle bir durum da söz konu değil.Kaynaksız yazıları ciddiye almadığım gibi burada bulunmasını da açıkçası talihsizlik olarak görüyorum.
Zayıf hadis mi
Hasen mi
Sahih mi
Kutub-i Sitte, Sahİh-İ Müslim, Sahih- i Buhari ve diğerleri...Nerede, hangisinde.Söylersin.Öğreniriz ve de istifade ederiz.
İslamda, tasavvufta 4 kapı vardır.Bilirsin Sn.otorite.
1- Şeriat kapısı
2-Tarikat kapısı
3-Marifet kapısı
4-Hakikat kapısı.
Söyler misin? Hangisinin ucunda veya aralığındayız.
İnançsız, mezhepsiz, selefi, vahabi, ateist, sunni, alevi vs. herşey olabilirsiniz.Buna da saygı duyulur.Kimseyi ilgilendirmez. Ama benim müslümanlığımı tartışılır gören, benim için ve bu kimlikte bulunanlar için çok mübarek sayılan ve öyle olan ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM sözünü ti'ye alma ( kendi deyiminiz) CÜRET VE CESARETİNİ nereden buluyor sunuz kendinizde.Olgunluk gösterip sussaydım şimdi erdemli olacaktım görüşünüze göre öyle mi?Bakın yazınızın konusuna girmedim.Erdem adına olgunluğumu gösterdim.Nifak saçanların. nifakı engellemelerinden bahsetmeleri abesle iştigaldir.Tıpkı yazınızda olduğu gibi.En büyük günahlardan 5 ya da 6 ncısı diye bahsettiğiniz namuslu kadınlara zina isnat edilmesi aklınıza geliyor da 1 veya 2 ncisine niye gerek yok da buna.Namaz kılmama gerekçesine gusl den geliyorsun.Neden aklınız hep bunlar da? Yok mu başka örnekler. Mesela " Sarhoşken namaz kılmayın" diye değil de , gusl örnek.Hem konu ile ne alaka...
Bu şekil tutumla ecrille mükafatlandırılmayı beklemeyi bir kenara bırakıp, insanların inanç ve düşüncelerine saygılı olup, günah çukuruna daha fazla batmayalım.İnsanları da yanlış bilgilendirmeyelim.
Yazmayacaktım.Ama ne yaparsın, SEN istedin.Yazdıklarının da doğru olduğundan emin değilsen, Allah'tan kork ve yazını çek derim.Okuyanların da vebalini almamanız yönünden.
Bilmem anlatabildim mi.
yeğinadnan
İnanmamak için İnkar etmeyede gerek yoktu zaten.Hakkımı helal etmiyorumda kalmalıydınız bence.Taki ben Bu şartınızı kabul ettim.
Hadisler muhtemelen 4 kaynaktada vardır.Keşke Bunlar hadisler arasında yoktur Ben araştırdım veya biliyorum yazsaydınız.Daha etkin olurdu.
Biz derken Sizi kast ettiğimi nereden çıkardınız kardeş.Siz bizmisiniz.
Siz yolda yürürken birisi hasbel kader Hey.Siz desemi döner bakarsınız.Ahhh gidi Biz deyincemi?.Sizi biz yapan nedir.Neden bu yazıyı yazanın.Ehli kitap günahsız,Kamil manada İman etmiş bir insanın yazdığı kanaatine kapıldınız Allah aşkına.Yazının önüne bir Parantez Acıp.''CAN.ER'' kardeşimiz istisnadır yazsam.beni affedermisiniz ya da.Hatta affetmeyin bile Sadece gereksiz tartışmayalım.Bence yeter.Gerek bu yazı gerekse öncekiler üzerim de sizi hak sahibi kıldı ise.Hakkınızı helal etmeyin.Ben buna razıyım.Uzatmayalım.Şu ana kadar olan sorularınıza cevaplar yazıp kapatalım konuyu dilerseniz.Ve her cevabı googleden alıyorum beni bir şey zannetmeyin Lütfen.
Ayetin mealini alıntı yapıyorum kardeş
nisa suresi 43- Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.
Bunu okuyun dilerseniz...Kısa yazmak adına anlayacağınızı Ümit etmiştim.Sadece Samimiyetinize sığınarak.Allah'ın aklıda sadece bunlarla olmalı.Konumuz Kul hakkı kardeş.Hakaret ederken kullanılan ifadeler'e ilişkindi örnekler.
Kaynaksız yazıları Ciddiye almayın zaten kardeş.Bu kadar polemiğe de kapı açmamış olursunuz .
Zayıf ve ya şişman hadis yoktur kardeş ya hadistir ya değil.
31 hadis çeşidinden
1- Hadis-i mürsel: Sahabe-i kiramın ismi söylenmeyip, Tabiinden birinin doğruca, (Resulullah aleyhisselam buyurdu ki) dediği hadis-i şerif.
2- Hadis-i müsned: Resulullaha isnat eden Sahabînin ismi bildirilen hadis-i şeriflerdir.
3- Hadis-i müsned-i muttasıl: Resulullaha kadar, aradaki ravilerden hiçbiri noksan olmayan hadis-i şerif.
4- Hadis-i müsned-i münkatı: Sahabîden başka, bir veya birkaç ravisi bildirilmeyen.
5- Hadis-i mevsul: Sahabînin, (Resulullahtan işittim, böyle buyurdu) diyerek haber verdiği, hadis-i müsned-i muttasıl demektir. Bunlara, hadis-i merfu da denir.
6- Hadis-i mütevatir: Birçok Sahabînin, Resulullahtan ve başka birçok kimsenin de, bunlardan işittiği ve çok kimselerin haber verdiği hadis-i şeriflerdir. Bunların, bir yalan üzerinde sözbirliği yapmalarına imkân olmaz. Bu hadis-i şeriflere inanmayan kâfir olur.
7- Hadis-i meşhur: İlk zamanda bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan hadis-i şeriflerdir. Yani bir kimsenin Resulullahtan, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan da, başka kimselerin işittiği hadis-i şerif olup, son duyulan kimseye kadar, artık hep mütevatir olarak bildirilmiştir. Meşhur hadislere inanmayan da kâfir olur. (Redd-ül-muhtar s.176)
8- Hadis-i mevkuf: Sahabîye kadar söyleyen hep bildirilip, Sahabînin, (Resulullahtan işittim) demeyip, (Resulullah böyle buyurmuş) dediği hadis-i şerif.
9- Hadis-i sahih: Âdil ve hadis ilmini bilenden işitilen, müsned-i muttasıl, mütevatir ve meşhur hadis-i şerif.
10- Haber-i âhâd: Bir kimse tarafından söylenilen, müsned-i muttasıl hadis-i şerif.
11- Hadis-i muallâk: Baştan bir veya birkaç ravisi veya hiçbir ravisi belli olmayan.
12- Hadis-i kudsi: Manası Allahü teâlâdan, kelimeleri Resulullah tarafından olan.
13- Hadis-i kavi: Söyledikten sonra, bir âyet-i kerime okuduğu hadis-i şerif.
14- Hadis-i nâsih: Son zamanlarında söyledikleri hadis-i şerif.
15- Hadis-i mensuh: İlk zamanda söyleyip, sonra değiştirilen hadis-i şerif.
16- Hadis-i âmm: Bütün insanlar için söylenmiş olan hadis-i şerif.
17- Hadis-i has: Bir kimse için söylenmiş hadis-i hadis-i şerif.
18- Hadis-i hasen: Bildirenler, sadık ve emin olup, fakat hafızası, anlayışı, sahih hadisleri bildirenler kadar kuvvetli olmayan kişilerin bildirdiği hadis-i şerif.
19- Hadis-i maktu: Söyleyenler, Tabiin-i kirama kadar bilinip, Tabiinden rivayet olunan hadis-i şerif.
20- Hadis-i şaz: Birinin, bir hadis âliminden işittim dediği hadis-i şerif.
21- Hadis-i garip: Yalnız bir kimsenin bildirdiği hadis-i sahihtir. Yahut aradakilerden birine, bir hadis âliminin muhalefet ettiği hadis-i şerif.
22- Hadis-i zayıf: Sahih ve hasen olmayandır. Ravilerden birinin hafızası, adaleti gevşek veya itikadında şüphe vardır. Bu hadise göre fazla ibadet yapılır; fakat ictihadda bunlara dayanılmaz.
23- Hadis-i muhkem: Tevile muhtaç olmayan hadis-i şerif.
24- Hadis-i müteşabih: Tevile muhtaç olan hadis-i şerif.
25- Hadis-i munfasıl: Aradaki ravilerden, birden fazlası unutulmuş olan hadis-i şerif.
26- Hadis-i müstefid: Söyleyenleri üçten çok olan hadis.
27- Hadis-i muddarib: Muhtelif yollardan, birbirine uymayan şekilde bildirilen.
28- Hadis-i merdud: Manası olmayan ve rivayet şartlarını taşımayan söz.
29- Hadis-i müfteri: Müslüman görünen dinsizlerin uydurdukları söz.
30- Eser: Mevkuf ve maktu hadis veya dua bildiren merfu hadis.
31- Hadis-i mevdu...............sizin zikrettikleriniz yok
Nerden cesaret alıyorsunuz demişsiniz.CAHİL cesur olurmuş.
Hangi kapıdayız.diye sormuşsunuz.
1 şeriat
2hakikat
3marifet
4tarikat
Ben nefsi emmaredeyim kardeş.Değilki Tasavvuf....Hitabım da Nefsi emmarede olanadır.Sizi bilme şansım yok benim.
neden Gusül. demişsiniz.İnanın masumane yazdım sarhoş yazınca kızmayacağınızı bilsem yemin ederim yazardım.
Birde sarhoşluk Yıkanmöayı gerektiren bir hal değildir sarhoşluk gidince Namaz'a engel kalmaz.
SEN İSTEDİN yazmışsınız.İnanın ben isterdimki Siz.bu sözü uzatmayın.Yazı fesh edilecekse siteden ederler.
siz hassasiyetinizi bildirdiniz.Ben ise izah etmeye çalıştım.Becerememişsem benim suçumdur.Sevgi ve selam.