Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
yeğinadnan
yeğinadnan

BİR HOŞ SADA yok..

Yorum

BİR HOŞ SADA yok..

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1137

Okunma

BİR HOŞ SADA   yok..

BİR HOŞ SADA yok..

Bütün bildiklerini. Gür sesinle sal meydana. Heyhatki güzel bir sözün yoksa kalıcı olmaz şu dünyada.
Bu sözün bizlere telkin ettiği yegâne İfade.’Ya hayır söyle ya da sus’ tur
Ve Aklımdan Ebubekr-i-Sıddık.(R.A.)Geçiverdi. Dilinin afetinden Çakıl taşına sığınan. Boş konuşmamak için ağzında taş geveleyen bir numune insan. Biz onun kadar olamayız elbette. Amma Taklit yeteneğimizle en alt sınırında kalabilir hiç olmazsa incitmekten çekinen bir tavır sergileye biliriz muhakkak. Hele hele Dil ehli kalem ehli zannettiğimiz kendimizin, kalemin ahlakını, kendimize benzetmeye asla ve kat’a hakkımızda yoktur.
Müminler. Bir hadisi şerifte Ayna ya benzetilmişlerdir. Mümine bakan kendine yansır. Bizim Müslüman olduğumuz bile tartışılır. Kamil manada İman ehli olmanın bizde zuhur eden pek bir yanı maalesef yok. Burayı sorgularsak Nefsimizin etrafında pervaneler çizen renkli bahanelerimize galip düşer yoruluruz.
Geriye bir İnsan olmak ve İnsan kalabilmek kalıyor.
Ne kedi kükrer, ne de aslan Miyavlar. Ya insan?
Taklit noktasında isterse hemen hemen tüm mahlûkatı temsil eden sesleri nefesinde gezindirir. Nedense bir kendisini taklit etmeyi unutur çoğu zaman.
Ve İnsan yine büyük bir benzetişle.’elinden ve dilinden İnsanların emin olduğu kimsedir’ ve yine O yüce şahsiyetin bir hadisi şerifi.’Pehlivan nefsi galebe çaldığı zaman onu dizginleye bilendir’.Ve Hepimiz Müslüman’ız Elhamdülillah.(!)?
Dizginlemek mi?..Bir söze bin cevabımız hazır bizim .Ziyan etmek olmaz değilmi?.Biri bize bir şeymi dedi.Biz onun yedi sülalesinden başlarız.Hatta bazan olgunluk ve erdem gösterir.Terbiyeli ol terbiyesiz.Lan deme Ulan.Sen de kimsin.Sen benim kim olduğumu biliyor musun gibi ifadelerde küçülüp kayboluruz mütevaziliğimiz amuda kalkar.
Hakaret nasıl mı edilir. Bir örnekle anlatayım.
Şehre gelen Şairlerin devlet büyüklerini meth etmesi bir gelenektir ve Bir Şairin Vilayete geldiğini duyan Vali onu çağırır ve
-Bal şair beni öyle methi sena edeceksin ki seni dinleyenler benim ne büyük bir adam olduğumu anlayacak. Özelliklede Hazreti Ali den daha üstün meziyetlerim olduğunu ispat edeceksin. Değilse kelleni koltuğunda bil.
Biçare şair. Ehli, saadet olan İlmin başı sayılan ve Allah’ın Aslanım Hitabına mazhar olmuş bir İslam âlimi, evliyası Peygamber damadı Hazreti Ali(K.Vch) ile onu kıyaslayacak hiç bir şey bulamaz. Ve meydan kurulur. Şair anons edilir. Tellallar halkı çağırır ve halk toplanır. Şair Kürsüye çıkar.
-Eyyyy ahali. Padişahımız efendimiz Çok devletli olup her şeye güç yetirecek yetkileri şamildir. Han hamam sahibi, Evladı iyal den bahtı açık. Korkusuz cengâver bir insandır. Hatta o kadar korkusuzdur ki. Hazreti Ali Allahtan Korkar. Ama padişahımız ondanda korkmaz da dilerse beni burada öldürür der ve Kürsüden iner.
-Vali duyduklarına inanamaz ama hem aklı başına devşirilir hemde Şairin adaletle konuştuğunu takdir etmek zorunda kalır. Hakaret bu nevi bir şeydir. İnsan İnsanı asla ve kat’a aşağılama lüksüne sahip değildir.
Kâinatın Yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Peygamber bile(S.A.V.)Kimseye sen şusun busun dememiş. Ona hakaret kastı ile
-Ya Muhammet sen o kadar çirkinsin ki sana baktığımda
midem bulanıyor diyen Ebu cehil’e.
-Allah (C.C.) müminleri ayna suretinde yaratmıştır.Müminin yüzüne bakan kendini görür Ya eba cehil.Buyurmuştur.
Ne kendisini meth etmiş nede onu aşağılamıştır.
Numunesi İslam olan hiç kimsede de bunun dışında bir hal görünemez görünmemelidir.
Birde Yavuz selim handan örnekle konuyu kapatmak istiyorum.
Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran Şahı İsmail kiymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor,Sultan Selime. Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılıyor.

Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkıyor.Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor..Eşyayı kullan yiyecekleri de ye afiyetle dercesine.

Ve cihan padişahı hediye gelen yere icabet etmek gerektiğinden.

Ayni şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandik hazirlatiyor. İçine o zamanın Osmanlı Istanbul´unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatiyor, en altina da küçük bir kağıt ve bir satir yazi ekleyip gönderiyor. Sah sandığı açıyor. Halılar,değerli taşlar...

Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce,zehirsiz olduğunu göstermek için, sonra oradakilere ikram ediyor. lokum bittikten sonra kutunun içindeki notu Sah İsmail okuyor:

"Biz biliriz ki,herkes yediğinden ikram eder."
Daha nice örnekler verilebilir.Neden bu kadar çok konuştum.Etmeyin diye Kardeşler.Yaradanı bir olan İnsanlık aleminde Sadece iki konu kavga sebebidir.DİN ve NAMUS. Oda dil ile yapılmaz ilimle yada silahla yapılır.O dedi ben dedim ise Şeytanın sazını çalmaktan ibarettir.Sitede Bir dünya kardeşimiz Ağzına geleni birilerine yolluyor.Kimsesiz ve tarafsız olmayı Allah rızası için yapanda yok.Alkış kıyamet.Cinsiniz,türünüz,Uyruğunuz,Kimliğiniz İnancınız ne olursa olsun.Meşru zeminlerde konuşmak varken sayfalarınızı kirletmeyin ne olur.Belki hakaret ettiğiniz Bir kişi sayfanıza giren Yüz kişiyi bu pisliği okumaya mecbur etmeyin.Siz size gelen misafire.Ben falanca kişiye çok sinirliyim deyip sofranızı necasetle doldururmusunuz.Tabiiki hayır.Amma İnanın yaptığınız bu.
Allahtan ve Doğrudan başka safımın olmadığını tekrar eder.Tüm kardeşlerden olması muhtemel hatalar için özür dilerim.Hakkınızı helal edin.selam ve dua.

KAYNAKLAR
1....Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. ... Ebu Musa’dan (şöyle demiştir): Peygamber (S): "Mü’min ile mü’min (birbirine ... (Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, ...
2....
’ Mü’min diğer mü’minin aynasıdır. Onların iyiliklerini yansıtır, hatalarını da hatırlatarak düzeltmesine sebep olur. (Ebu Davud, Buhârî Edebü’l-Müfred)’
3....... “Ey iman edenler, Allah’a, iman edin.” (4/Nisa, 136) .....ELHAMDÜLİLLAH DEMEDEN ÖNCE..NELERE DİKKAT ETMEK GEREKTİĞİ TEFSİRDE YAZAR.
4.....Mümin."Elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kimsedir" ... mümin kardeşin için de istemedikçe kamil mümin olamazsın " (Buhari) ....

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir hoş sada yok.. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir hoş sada yok.. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR HOŞ SADA yok.. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
can.er
can.er, @can-er
15.10.2010 18:33:25
Kişi yaptığı ile sorgulanır.Yapmadığı ile değil."Bizim müslüman olduğumuz bile tartışılır"Bu sizin görüşünüz .Ve bu anlamda bizim (BENİM) değil.Sizin (SENİN) kendi inancının bir ifadesidir.Benim müslümanlığımı tartışmak kimin ne haddine. Ben hakkımı bir başkasına devretmedim.Vekalet de vermedim.İnancımı tartışma hakkını onlara kimden ve nereden verilmiştir.Kendinizle birlikte bizim (BENİM) müslümanlığımızı tartışılır konumda görmek nasıl bir şey.Bu hangi vicdan ve inançla bağdaşır.

"İNSAN; elinden ve dilinden İNSANLARIN emin olduğu kimsedir" nasıl yani....

"Ve hepimiz müslüman'ız Elhamdülillah (!)" Nasıl bir şey bu.Hangi akıde ile bağdaşır bu tür düşünce.Hangi olgunluk ve erdemin göstergesidir.Kimin insiyatifinde ve kimin haddinedir.Böyle hüküm vermek.Bu ulvi deyiş kişinin inancını göstermesi yönünden yeterli ve makbul iken siz (!) ? işaretleriyle nasıl hafife alabilirsiniz.Hangi bilgi ve birikimle.Zira bu işaretlerin ne anlam ifade ettiği açıktır.Ve bilinendir.

Hadislerle kuvvetlendirmek istediğiniz yazınızda ki hadislerin kaynağını yazarsanız cahil kalmaktan kurtulmuş olurum.Her türlü hakaretlere maruz kalıp, erdemlik adına susmak ne kadar doğrudur." Haksızlık karşısında ve doğru bildiğini söylemeyen, susan şeytandır"
Teslimiyetçilik nerede ve nereye kadar olacak.
Yazdıklarınız bağlamında ben hakkımı helal etmiyorum.Yazınız talihsizliktir Sn.Yazar.
Yazınızda kendi kendinizle çeliştiğinize en güzel örnek, sizin yazdıklarınızdır.Hoş sada istemiş siniz.Tebrik ederim .ama ; defterde yüzlerce şair vardır.İyi ya da kötü yazarlar.Beğenirsiniz, beğenmezsiniz.Bunu zaten siz de belirtmiş siniz.Ancak; yazınızın sonunda ki sözü söyleme hakkını nereden buluyorsunuz kendinizde. (Sayfanıza giren 100 kişiyi bu pisliği okumaya mecbur bırakmayın) derken.Ne yaman bir çelişki değil mi.

can.er tarafından 10/16/2010 11:38:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL