- 1398 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
M.KEMAL YILMAZ’A ONUR BELGESİ
Aydın eski milletvekilli Sayın Mustafa Kemal Yılmaz’ı tanımayan, bilmeyen var mı, şu Anadolu toprağında? M. Kemal Yılmaz hakkında birçok anılarım vardır.1975’lerden bu yana Anadolu’da yayımlanan birçok kültür ve sanat dergilerinde şiir ve yazılarını okuyordum. Özellikle Ilgaz ve Kemalist Ülkü’de. 1985’te,Söke’ye geldikten sonra yüz yüze geldik. Dostluğumuz o günden bu yana devam ediyor.
Onunla ilgili duygu ve düşüncelerimi, yazıları ve şiirleri, kişiliği, öğretmenliği, hakkında bazı bilgileri, bunların bir kısmını “Hayatı ve Eserleriyle Umurlu’dan M. Kemal Yılmaz” adını taşıyan kitabımda toplamaya çalıştım.Kolalı matbaası Aydın 2007. 310’lık sayfalık belgesel bir kitaptır..Burada ne emek vermiş isem, helal olsun.Onu yetiştiren annesinin ak sütü gibi helal,hoş olsun.
Aydın birçok Milletvekili yetiştirmiştir, lakin M. Kemal Yılmaz’ın ayrı bir özelliği vardır.
M. Kemal Yılmaz Aydın Milletvekilidir, ( 1965–1973) Türk eğitimine, Türk kültürüne emek verenlerdendir. Milli bayramlarımızdan Cumhuriyet bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, 10 Kasım Atatürk ‘ü Anma Günü, Şehitler ve Gaziler Günü, 24 Kasım Öğretmenler Günü gibi tarihi ve önemli günlerimizde Aydın ve İlçelerinde yayımlanan yerel basına ilanlar vermek suretiyle, o günlerin sevinçlerini, özlemlerini ve acılarını bizlerle paylaşmaktan mutluluk ve onur duyar. Zonguldak’ta, Adapazarı’nda veya Anadolu’nun bir başka yerinde meydana gelen kömür ocaklarının çöküşü, patlaması, sel, yangın ve deprem gibi doğal afetlerde anında oralara ulaşabiliyor, şiirler, destanlar yazıyor. Telefonla ilgili makamlardan yardım etmeleri hususunda bilgi alıyor. Ayrıca sanat ve kültür alanında olup bitenlerden bizleri haberdar ediyor.
Mustafa Kemal Yılmaz’ın yanında, emrinde bir kâtibi, bir sekreteri yoktur. Tüm bunları ilerlemiş yaşına rağmen sevgiyle, aşkla yapıyor. O bir sanat, kültür adamı ve Türkiye sevdalısıdır.
Çanakkale şehitleri için gezilere katılır, profesyonel iyi bir turist rehberidir. Bu gezilerden kimseden de para almaz, hatta çoğu yerde de yapılan masraflara candan katılır, katkıda bulunmaktan zevk alır. Onunla birlikte katıldığım Çanakkale gezilerinde, bu tür olaylara şahit olmuşum. Okullara, fakir öğrencilere yardımcı olur. M. Kemal Yılmaz’la yapılan gezi ve yolculuklarda sizi hiçbir zaman yalnız bırakmaz, yaşlı olmasına rağmen ( karşın ) sizlere hizmet eder. Tek kelime ile M. Kemal Yılmaz bir gönül adamıdır, mert ve cömerttir.
Her hangi günlük gazetelerin birinde Atatürk, cumhuriyet, sanat, edebiyat, kültür, tarih, folklor ( Halk bilimi ) gibi konularda gözüne ilişen bir haberi kesip fotokopisini çoğaltarak bu konuya değer veren sanatçı dostlarına gönderiyor. Türk kültürüne, Türk edebiyatına hizmette öncülük ediyor, yayınlanan dergilere katkıda bulunuyor. Bundan da zevk alıyor.“Öğretmenin emeklisi olmaz” diyor. Yayınladığı kitaplarını okullara, öğretmenlere, öğrencilere, hemşerilerine ve vatandaşlarımıza armağan ediyor. Eğitime, kitaba çok değer veriyor. “Söz uçar yazı kalır, yazmak yaşamaktır” diyor. Gençleri yazmaya teşvik ediyor.
Bir sözünde: “ Ben zengin bir adam değilim, okul yapamıyorum, cami yapamıyorum, köprü yapamıyorum, bari bu şekilde Türk kültürüne hizmet edeyim” diyor. Bunları yaparken de mutluluk duyduğunu rahatlıkla ifade ediyor.
M. Kemal Yılmaz, bu özelliklerinden dolaylı birçok kurum ve kuruluşlardan önemli sayılacak ölçüde Takdir, Teşekkür ve Onur Belgelerini almıştır. O da elbette bir insandır, herkes gibi, bundan da onur ve mutluluk duyuyor. Bu konuda ödül alanları da kızkanmıyor, onları da onurlandırmayı bir yazı ile bir telefonla arayıp teşekkür etmeği biliyor, duyarlı, sıcak ve samimi bilen bir kültür adamıdır. Bu alanda O’nun apayrı bir özelliği vardır. Eğitimci yazar Etem Oruç, M. Kemal Yılmaz’a “kültür baba” değimini öykülerinde ( onun için ),kullanıyorsa haklı olarak bir gerçeği ifade ediyor.
Şimdi sözü fazla eğip bükmeden ve de uzatmadan Türk Parlamenterler Birliği’nin Genel Başkanı Sayın Hasan KORKMAZCAN’IN kendisine gönderdiği ONUR BELGESİNİ buraya alıp, sizlerle de paylaşmak istiyorum:
“ Türk Parlamenterler Birliği
ONUR BELGESİ
Sayın MUSTAFA KEMAL YILMAZ,
Türk Parlamenterler Birliği Yönetim Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 89. yıl dönümünde yaptığı olağanüstü toplantıda Türk Milletinin temsilcisi olarak üstlendiğiniz parlamenterlik görevindeki üstün hizmet anlayışınız ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yükselmesine katkılarınız dolayısıyla 23 Nisan 2009 tarihli 173 sayılı kararla bu ONUR BELGESİ’NİN size verilmesini kararlaştırılmıştır.
İmza
Hasan KORKMAZCAN
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı.
Bu sözlerden sonra artık bize söz düşmez. Bu Onur Belgesi Sayın Mustafa Kemal Yılmaz’a çok yakışıyor, O bu her yönü ile örnek bir insandır ve girişken, çalışkan, üretken ve vefalı bir parlamenterdir. İlerlemiş yaşına rağmen hâlâ Aydınlı seçmenlerine, Türk Milletinin her ferdine, Türk eğitimine ve Türk kültürüne hizmet veriyor. Sayın M. Kemal YILMAZ hocamızı, candan kutluyor, sağlık ve uzun ömürler diliyoruz.
1-Söke Ekspres Abdülkadir Güler…….?
BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI
VE ŞAİR ŞİNASİ ÖZDENOĞLU’NUN
BİR ŞİİRİ ÜZERİNE
Abdülkadir GÜLER
30 Ağustos Zafer Bayramımız ilçemizde ve bütün yurtta coşkulu törenlerle kutlandı. Şanına yakışır törenler yapıldı. Caddelere, sokaklara, parklara, otolara, apartmanlara ve balkonlarımıza şanlı bayrağımız asıldı. Her yana Atatürk’ün resimleriyle donatıldı. Şiirler okundu, konuşmalar yapıldı, Yazılı ve görsel basında da genişçe yer verildi.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silahlı kuvvetlerimizde görevi sırasında, vatan uğuna vefat eden gazi ve şehitlerimizi şükranla andık.
26 Ağustos 1922‘de Kocatepe Sırtlarında Gazi M.Kemal Atatürk’ün komutasındaki kahraman Türk ordusu düşman birlikleriyle göğüs gögüse çarpışarak 30 Ağustos 1922 günü sabahı bu zaferi kazanmışlardır.
Her zaman olduğu gibi bu güzelim vatanımızda birlik ve beraberlik içinde mutlu, rahat huzurlu ve bağımsız yaşıyorsak her şeyden önce birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Bunu yapmak zorundayız. Çünkü millet olarak hepimiz bir gemideyiz. Bu gemi delinirse ulus olarak, fert olarak hepimiz zarar görürüz. Bayramların kutlamanın da amacı bu olsa gerek.
Geçen gün benim posta kutumda yine bir sürü gazete, dergi, kitap ve mektup çıktı. Bu mektuplardan biri Aydın eski Milletvekillerimizden eğitimci şair ve yazar Sayın M. Kemal Yılmaz’a aitti. Mektubu heyecanla açtım ve okudum. 30 Ağustosla ilgili düşüncelerini, duygularını belirten bir yazısı vardı.” 30 Ağustos Büyük Zafer Bayramı Milletimize Kutlu Olsun” başlıklı yazısı gazetemizin 29 Ağustos 2009 tarihli sayısında yayımlandı. M. Kemal Yılmaz adına,gazetemiz çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Bu mektubun ekinde, Ankara eski Milletvekillerimizden şair ve yazar Şinasi Özdenoğlu’nun “ Başkomutan Meydan Savaşı- Ateş Hattındaki Mangalar” adını taşıyan uzun soluklu bir şiiri var bu mektubun içinde.
Şair Özdenoğlu, Cumhuriyet dönemi Şair ve yazarlarımızdandır.29 Ekim 1922 Gümüşhane doğumludur. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (1944) yine aynı fakültenin Hukuk Bölümü’nü de bitirmiştir (1952). Anadolu’nun birçok ilçelerinde Maiyet Memuru ve Kaymakamlık yapmış, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yönetici, Ankara Barosu’nda Avukat ( 1954), Kurucu Meclis Üyesi (1960),Ankara Milletvekili olarak, (1969–1973 ) Parlamentoda onurlu bir şekilde hizmet vermiştir. Şairimizin şiir, öykü, deneme ve araştırma gibi konularda yazılmış 20’ye yakın kitabı vardır.
Sayın Şinasi ÖZDENOĞLU’nun sanat ve kültür çalışmalarından dolayı birçokta ödülü var. 1981 Yılında Atatürk Marşı Ödülü, 1956 yılında yazdığı “Hür Macarlar” adlı EPOPE –Destanî şiiriyle ONUR MADALYASI’NI almıştır. M. Kemal Yılmaz’ın bana gönderdiği şiirini sizinle de paylaşmaktan onur duyarım.
Son günlerde siyasilerimizin en çok kullandıkları bir kelime vardır. “ AÇILIM ”diye.Bu vatan hangi şartlarda kurtarıldı. O acı dolu, yokluk dolu savaş günlerine, Sayın büyüklerimizi Dumlupunar’a, Çiğiltepe’ye götürmek istiyorum. 16 ve 60.Piyadelerimizin neler yaptıklarını, Aslıhan’ da, Çalköy’ de, ateş hattında, düşmana karşı nasıl savaştıklarını görmelerini duymalarını dilerim.
Şimdi sizleri biraz olsun, İstiklâl Savaşımızın büyük kahramanı Albay Reşat Bey’in avucundaki tabancayı şakağına nasıl ve neden aldığını, bir ibret levhası bağlamında o günlere götürmek istiyorum. Bu mutlu ve kutlu zafer günlerimizin anısına, Şair Özdenoğlu’na selam ve saygılarımızı sunuyor, adı geçen şiirini sizlerle de paylaşmak istiyorum.
- I -
Yer: Dumlupunar
Gün: 1922’nin Otuz Ağustos’u
Tarihin dönüm noktasıydı zaman
Aslıhanlar- Çalköy hattında kıstırılmış
Büyük kuvvetleriydi düşmanın
Sessizliğin döşünde pusu kuran…
Güneyde üç tümenimiz
Ayrıca Kafkas Tümeni
Kuzeyde On altıncı ve Altmış Birinci Piyade
Toplam altı tümenimiz
Tarihin en çetin kavşağında kaderimiz…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.