Asil millet, Güçlü Devlet Büyük Türkiye

• 9 Ekim 2010 Cumartesi 20:50:41

Cafer KARAMAHMUT
Değerli okuyucular,
Kısa da olsa 12 Eylül 1980 yılı ve öncesine birlikte gidelim mi?
1- Aşında işinde ve ekmeğinin peşinde olan binlerce vatandaşımız aşından, işinden, ekmeğinden, eğitiminden ve hatta canından oldu.
2- Ülke ekonomisi çöktü. İktidar değişikliklerinde iktidara gelen o zamanlardaki parti genel başkanları, başbakan olarak biri bütçe tamtakır, diğeri geldiğinde “70 sente muhtaç” derdi.
Yani başbakan olarak oturdukları koltukta, hemen hemen ilk beyanatları bütçenin tamtakır ve 70 sente muhtaç olduğunu açıklar ve borç para bulmak için arayış içine girerlerdi.
3- Ülkem insanları ise geçmişine ve misyonuna yakışmayan, hani diyoruz ya bin yıllık kardeşlik ne kardeşliği yahu, trende, belediye otobüsünde vatandaş Milliyet gazetesi okuyorsa komünist, Tercüman okuyorsa faşist diye darp edilir, kahvehaneler taranır, insanlar sokağa çıkamazdı. Ülkem başbakanı ya duymaz ya görmez ya da “Yollar yürümekle aşınmaz” derdi.
4- Siyasi partilerimiz ( koalisyon) iktidarları döneminde o arpalık senin bu arpalık benim gibi kadrolaşmada yarış içine girmişlerdi. Bankalar hortumlanıyor adına da “görev zararı” deniyordu. Banka boşaltana görev zararı, simit çalana hırsız damgası vuruluyordu. Bu nasıl adalet bilmem ama o zamanlar zamanın Adalet bakanına kadrolaşma sorulduğunda çok enteresan bir cevap veriyor;
"Bunları doldurmayacaktım da MHP’lileri mi dolduracaktım?" şeklinde açıklamada bulunup, Adalet bakanlığında kadrolaştığını mert ve cesurca itiraf ediyordu.
Buna mukabil hiçbir zevattan bugünkü gibi feryat yani ahu figan duyulmamıştır. Demek ki o zamanlar ya kadrolaşmayı bilmiyorlardı ya da kuzu sarması olmuşlardı. İşin garibi aşında işinde ekmeğinin peşinde olan garibanlar sağ-sol kışkırtmalarına alet olup sokakta birbirinin boğazına sarılıyordu. 12 Eylül 1980 yılı ve önceki döneminin parti liderleri başbakan koltuğuna oturunca kamuoyuna yukarıda bahsettiğim tamtakır-70 sente muhtaç açıklamalarını bizzat yaptılar bunun inkarı mümkün değildir. Değerli okuyucular, Sevgili gençler, ben az yazdım siz çok okuyun. Ben az söyledim siz çok anlayın arife tarif gerekmez. Bu Ülke hepimizin. Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev hayattır. Asil millet, Güçlü Devlet Büyük Türkiye... Saygılarımla…