ESKİ BİR ANKARA HİKAYESİ
Adama çok kızgındı dostları Yıllar evvel Ankara da Mühendislikte okurken kızılayda sakarya da, karanfilde , yükselde , Tunalıda onun piyonosun dan çıkan ( Kanka dr selime )göre sihirli nağmeler Ankara da yeni bir ümit Besen yaratıyordu ama adam üniversiteli arkadaşlarını ayırmaz hep gurup çalmak isterdi hem üniversite hem müzik adam artık her gece bi Barda cafede çalıp söylüyor Ankara daki özelikle üniversitedeki genç kızların gözdesi oluyor her çaldığı cafe bar tıklım tıklım doluyordu. Adam bu arada üniversiteyi aksatmıyor o zor mühendislik derslerinide birer birer veriyordu. Günlük yaşıyordu adam yakışıklılık liseden beri Allah vergisi eşentiyonuydu biliyordu adam ne olduğunu üniversite ve müzik oba karizmada katmıştı nerede sabah orda akşam yaşıyordu adam mutluydu ciddi takılmıyor birliktelikleri çıkmaları yaşıyordu bir gün aşık olacağı kızı bekliyordu. Ve o ghün geldi bi Tunalıda çalarken bir genç kızın yaşgünüydü kapatılmıştı ogün mekan ve adam çalıp söyleyecekti orgazinatör anlaşmayı yapmıştı pasta geldi sonra kız aman allahım adamın hayallerindeki
Rüyalarındaki melekler kadar güzel her gece düşündüğü kızdı adam titriyordu happy birtdayı pasta kesilirken nasıl çaldı söyledi bilemiyordu adam en güzel en içiliş şarkılarını söyledi o gün kız ağlıyordu yanına geldi çok güzel söylüyorsunuz dedi adamda sizin kadar güzel olamaz dedi kız bir prensesti yaş gününden sonra adam artık ne yer ne içer olmuştu varsa yoksa o kız prenses kız hukuk okuyordu adam hukuk fakültesini mekan etti alttan girdi üsten girdi kıza evet dedirtti artık prenses onun aşkıydı 2side deliler gibi birbirlerini seviyorlardı her gün elele Kızılay sokakların da yükselde karanfilde Sakarya da kolejde tunalıda bahçelideydiler.
Kah AOÇ kah gölbaşı kah mogan gölü bu büyük aşka şahitlik ediyordu artık asla birbirlerinden ayrılmayacaklardı. Çocukların ismi bile konmuştu kız olursa Tauna senem erkek olursa adını prenses koyacaktı
Fakat bir sorun vardı prensesin n babası mütahit bey okadar zengindiki ve tek çocuğu vardı prenses olayı duyunca adamlarını adama saldırtmış kızımı bida görersen seni öldürürüm demiş prensesi okula şöförle yollamaya başlamıştı
Adam o sene okulu bitirdi prensesin annesi biliyore kızı mutlu olsun diye onları buluşmalarını sağlıyordu adam mühendis olmuştu artık. Memleketine gitti kısa dönem 4 ay askerliğini yaptı prenses le hergün telefon kulubelerinde konuşuyor prenses ona hergün kokulu mektuplar yolluyordu askerlik bitti perenses okulu haziranda bitiyordu mühendis olarak iş yoktu hemen bir gazinoda çalıp söylemeye başldı adam günde 300 TL alıyordu çok iyi paraydı o zamanlar şimdide öyle ya neyse 3 ay sonra prenses okulu bitirdi kaçalım dedi adama
Adam olmaz dedi gelenek göreneklere göre olsun tüm adetler yapılsın istemeye gitti prensesi mütahit baba çalgıcıya şarkıcıya ben kız vermem lanet olsun defol dedi adam ben mühendisim birdahaki ay işe başlayacam müh olarak dedi baba müsizyen değimlisin olmaz dedi.
Yapacak bişi kalmadı prenses kaçaçaktı adama Adam memleketine gitti küçük bir deniz kasabasına 1982 yılının 29 temmuzu prenses nufus kağıdınu yollamıştı adam yıldırım nikahı hazırlıklarını yaptı her şey hazırdı 2 şahit annesi biliyordu prensesin kızının adamsız olamayacağınada izin verdi babasından hebersiz prenses teyzesinin kızınııda yanına alıp o zamanların en yeni arabası 1982 model arabayla yola çıktı çıkarken aradı adamı saat 8 de çıkıyorum 5 saat dedi adam 13de buradasın yavaş kullan bolu dağı sisli cep tel nerde ozamanlar 1982 yılında adam ptt ye gitti oradan jetonlu telle şahitleri aradı nikah 15 deydi damat traşı oldu damatlıkları giydi saat 13 dü en son bolu dağından aramıştı çok sis vardı ağır geliyorlardı ama 15 e mutlaka yetişecekti Bolu da durup gelinliğimi giyecem dedi gelinliği anlatıyordu adama saat 14 oldu yok 15 oldu yok kemal sunal filmi gibi nikah memuru 15,30 da gelin gelmeyecek dedi gitti adam çıldırmıştı her yeri aradı kims e bilmiyordu saat 18 gibi kanka selim aradı şimdi dr selim aradı evden çabuk gel bolu dağında kaza olmuş hastanedeler dedi.
Adam deli gibi çıktı Boluya hastaneye vardığında mütahit baba yakaladı kızımın katili diye adam inanamadı prenses ölmüştü 800 metre aşağı uçurumdan uçmuşlardı gelememişti adama prenses baba adama habire vuruyordu arya girenlere polislere adam bırakın vursun vur beni de öldür diyordu baba çalgıçı şarkıcı müzisyen parçası diye vuruyordu adama adam hiç bişi hissetmiyordu prensesi bi kere göstermediler ona kanka selim aldı adamı kaçırdı ordan baba öldürecekti adamı adam yıkıldı bitti yaşamak istemiyordu yemin etti Bir daha asla müzük çalmayacaktı şarkı söylemeyecekti. Ve bir gün prensese gidecek duasını edecek ona gitarıyla çalıp söyleyecek ve prenses çal diye izin verirse birdaha çalacak ve o gitarı da prensese bırakacaktı.
Adam çok acılar çekti mühendis olarak işe başladı baş mühendis müdür baş müdür v vs oldu çok para kazandı yüksek mevkilere geldi evlendi 2 oğlu oldu kızı olmadı tuana senem koyamadı evlilik yürümedi bitti 2 oğlan üniversetede de müh okuyorlardı gelecekleri garanti altına alınmıştı onlar ve eşi adamın müzik çaldığını söylediğini hiç bilmediler.İşi gereği Ankaraya gider toplantıya katılır kaçarak geri dönerdi adam bir gün Ankaraya gitti adam toplantıya katıldı koşarak dönecekken acıktı bi restaraona oturdu aman allahım prensesin annesi geçiyordu çok yaşlanmıştı koştu tanıttı babası ölmüştü annesi ona sarıldı git dedi git yavruma git dua et mezarlığı söyledi gitti adam ve giderken kızılaya uğrayıp bir gitar aldı buldu prensesini 1982-2009 tam 27 yıl sonra duasını etti ve gitarını çıkardı şarkılarını çalıp söyledi görevli günah dedi tatm dedi adam ne olu bi kere daha adam 27 yıldır ilk kez çalıp söyluyordu prenses kalktı bana söz ver dedi artık çalacaksın ve söyleyeceksin benim için çalacaksın söz dedi adam söz
Gördün mü dedi görevliye söz verdirtti bana çal dedi dedi görevli güldü delimisin be adam al şu gitarı git buradan adam gitarı baş ucuna koydu söz prenses dedi söz senin için çalıp söyleyeceğim söz
Şimdilerde adamın yakın dostları şaşkın başarılı ciddi iş adamı işten çıkınca müzüsyen kesiliyor herkesin alkışladığı kah ağladığı şarkıları çalıp söylüyordu bu güzel şarkıları bu zaman kadar neden söylememişti anlamıyorlardı
Ne bilsinlerdi prenses 27 yıl sonra ona çal söyle benim için çal söyle dediğini
YORUMLAR
Evet değerli arkadaşım.
Daha önce de diğer gurupta okumuş ve gerçekten çok etkilenmiş üzülmüştüm
Fakat hayat bu ne zaman ne olacağı belli olmuyor acılar yaşanıyor...
ellerine sevgi dolu acılı yüreğine sağlık
umarım bir daha seni acıtacak başka olay yaşamasın...
yüreğin hep sevgiyle dolsun dileğim...