- 585 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Darwinizm'den Kaynak Bulan İdeolojiler Kan ve Savaş-II
Darwinizm ve Mussolini
Hitler’in, Darwinizm’i kullanarak politikasını belirlemesi gibi, müttefiki B. Mussolini de İtalya’yı emperyalist ve faşist temeller üzerine oturtmak için aynı Darwinist kavramlardan yararlandı. Savaşın devrim getireceğine inanan Mussolini tam bir Darwinistti. İmparatorluğun zayıflamasını, sözde "evrimin en önemli itici gücü olan savaştan kaçmaya çalışmasına" bağlıyordu.[5]
Dünyayı Kana Bulayan II. Dünya Savaşı ve Darwinizm
Faşist ideologlar da Darwinizm’e dayanarak, savaşı bir zorunluluk olarak görmüşlerdi. Ve II. Dünya Savaşı ile hem kendi halklarına, hem dünya halklarına acılar yaşatmışlardı. II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan acıların sorumluları arasında C. Darwin’in de vardır. Prof. Dr. Jerry Bergman, Darwinizm’in II. Dünya Savaşı’nın üzerindeki etkisi hakkında şunları söyler:
"Darwinist fikirlerin Alman düşünce sistemi ve uygulaması üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olduğuna dair deliller çok açıktır... Aslında Darwinist fikirlerin II. Dünya Savaşı’nın çıkması, 40 milyon insanın ölümü ve yaklaşık olarak 6 trilyon doların kaybedilmesinde çok büyük bir etkisi vardı. Evrimin gerçek olduğuna kesin olarak inanan Hitler kendisini insanoğlunun modern kurtarıcısı olarak görmüştü... Daha üstün bir ırk üretmek suretiyle, dünya Hitler’e, insanlığı evrimin daha üst bir seviyesine çıkarmış olan adam olarak bakacaktı."[6]
Kuşkusuz Darwinizm’den önce de dünyada savaşlar yaşanmıştır. Ancak, bu teorinin etkisiyle savaş ilk kez, bilim tarafından onaylanmıştı(!) Max Nordau, Amerika’da geniş bir yankı uyandıran "The Philosophy and Morals of War" (Savaşın Felsefesi ve Ahlakı) isimli makalesinde Darwin’in savaşlar konusunda oynadığı kötü role şöyle dikkat çekiyordu:
"Tüm savaş taraftarlarının en büyük otoritesi Darwin’dir. Evrim teorisi ilan edildiğinden beri doğal barbarlıklarını Darwin ismiyle kapatarak, sahip oldukları zalim içgüdülerinin bilimin son sözü olduğunu iddia etmektedirler."[7]
Darwinizm Marx ve Engels
Marx ve Engels, materyalist felsefeyi "diyalektik" denilen yöntemle açıklamaya çalıştılar. Diyalektik, evrendeki tüm gelişmenin, çatışma ile elde edildiği görüşüydü. İkisi, bu varsayıma dayanarak tüm dünya tarihini yorumlamaya çalıştılar. Marx, insanlık tarihinin bir çatışmadan ibaret olduğunu, bugün çatışmanın işçiler ve kapitalistler arasında geçtiğini ve yakında işçilerin ayaklanıp komünist bir devrim yapacaklarını söylüyordu.
En önemli özellikleri ise, Allah inancına büyük bir düşmanlık beslemeleriydi. Birer ateist olan Marx ve Engels’e göre, dini inançların yok edilmesi komünizm açısından zorunluydu. Yalnız bir eksikleri vardı; daha geniş bir kitleyi etkileyebilmek için ideolojilerinin bilimsel bir görünümü olmalıydı. Bu noktada, 20. yüzyılı acılara, katliamlara sürükleyen ve kana boğan tehlikeli ittifak ortaya çıktı. Darwin’in, Türlerin Kökeni’ndeki iddiaları, Marx ve Engels’in aradıkları açıklamalardı. Darwin, canlıların "yaşam mücadelesi" sonucunda, yani "diyalektik bir çatışma"yla ortaya çıktıklarını ileri sürüyordu. Dini inançları reddediyor olması ise Marx ve Engels için arayıp da bulamadıkları bir fırsattı.
Darwinizm, komünizm için müthiş önemliydi. Engels, Darwin’in kitabı yayınlanır yayınlanmaz Marx’a şunları yazdı: "Şu anda kitabını okumakta olduğum Darwin, tek kelimeyle muhteşem". {8] Marx ise 19 Aralık 1860’da Engels’e cevap olarak şöyle yazıyordu: "Bizim görüşlerimizin doğal tarih temelini içeren kitap, işte budur."[9] Marx, bir başka sosyalist dostu Lasalle’a 16 Ocak 1861’de yazdığı mektupta, "Darwin’in yapıtı büyük bir yapıttır. Tarihteki sınıf mücadelesinin doğa bilimleri açısından temelini oluşturuyor."[10] diyerek, evrim teorisinin komünizm için çok önemli olduğunu açıklıyordu.
Marx, Darwin’e olan hayranlığını ise en önemli eseri olan Das Kapital’i Darwin’e ithaf ederek gösteriyordu. Kitabın Almanca baskısına el yazısıyla şunları yazmıştı: "Charles Darwin’e, gerçek bir hayranı olan Karl Marx’tan".[11]
Engels de, Darwin’e olan sempatisini bir başka yerde şöyle ifade ediyordu:
Tabiat metafizik olarak değil, diyalektik olarak işlemektedir. Bununla ilgili olarak herkesten önce Charles Darwin’in adı anılmalıdır.[12]
Marx ve Engels’in Darwin’in teorisini "komünizmin doğa bilimleri açısından temeli" saydıklarını, birbirlerine yazdıkları mektuplardan anlıyoruz. Engels, Darwin’den de etkilenerek yazdığı Doğanın Diyalektiği kitabında Darwin’e övüyor ve "Maymundan İnsana Geçişte Emeğin Rolü" adlı bölümde evrim teorisine kendince katkıda bulunmaya çalışıyordu.
Dahası Engels, Darwin’i, Marx ile eş tutacak şekilde övüyor ve "Darwin nasıl organik doğadaki evrim yasasını keşfettiyse, Marx da insanoğlunun tarihindeki evrim yasasını keşfetti" diyordu.[13] Marksizm-Darwinizm ilişkisi bugün herkesin kabul ettiği çok açık gerçektir. Karl Marx’ın yaşamını anlatan kitaplarda bile bu bağlantıyı görmek mümkündür:
Darwinizm, Marksist felsefeyi destekleyen, gerçekliğini kanıtlayan ve geliştiren bir dizi gerçeği takdim etti. Darwinist evrimci fikirlerin yayılması, toplumda bir bütün olarak Marksist düşüncelerin emekçi halk tarafından kavranılması için elverişli zemin yarattı… Marx, Engels ve Lenin, Darwin’in düşüncelerine büyük değer verdiler ve bunların taşıdığı büyük bilimsel öneme işaret ettiler, böylelikle bu düşüncelerin yaygınlaşmasına hız kazandırdılar.[14]
Devam Edecek...
Kaynaklar:
5. Henry Morris, The Long War Against God: The History and the Impact of the Creation, Evolution, Conflict, 8.baskı, Michigan: Baker Book House, Mart 1996, s. 81
6. www.fixedearth.com/hlsm.html
7. Max Nordau, The Philosophy and Morals of War, North American Review 169 (1889):794 cited in hofstadter, social darwinism, s.171)
8. Conway Zirkle, Evolution, Marxian Biology and the Social Scene, Philadelphia; the University of Pennsylvania Press, 1959, s.527
9. Marx ve Engels, Mektuplar, s. 426
10. Marks Engels, Mektuplar, cilt 2, s.126
11. Conway Zirkle, Evolution, Marxian Biology, and the Social Scene (Philadelphia: University of Pennsylvania Press, 1959), ss. 85-87.
12. Engels, Ütopik Sosyalizm-Bilimsel Sosyalizm, Sol Yayınları, 1990, s.85)
13. Gertrude Himmelfarb, Darwin and the Darwinian Revolution, London: Chatto & Windus, 1959, s. 348
14. Karl Marx Biyografi, Öncü Yayınevi, s. 368