“SEZAR’IN HAKKI SEZAR’A”
Ya da öz Türkçe bir deyim ile “ Yiğidi Öldür Hakkını Yeme”
Bu davranış biçimi son zamanlarda belki de en çok unuttuğumuz hasletlerimizden bir tanesi. Öyle bir toplum olduk ki, kimden ve nasıl etkileneceğimiz, kimi neden ve nasıl etkileyeceğimizi ne sorgular ne de önemser olduk. Varsa yoksa “Ben” sevdamız. Tutum ve davranışlarımızdan karşıdaki kırılır mı? Kırmaktaki haklılık payımız nedir? Gibi düşünceler aklımızın bir köşesine dahi takılmıyor. Portakal gibi yuvarlak bir akıl anlayacağınız. Takılıp kalmıyor çeperlerinde hiçbir çepel. Hani deriz ya “jeton, köşeli galiba” o misal. İnsanda da köşe kalmamış birader. İşte o nedenledir ki içimizi dolduran doldurana. Kumbara misali ha babam atıyorlar bozuklukları. Doluyooooor taşıyoruz. Sonra yine dolmaya devam.
Hani, biraz da yarenlikten değil de, yağdanlıktan ve çıkar ilişkilerimizden bu hale geldiğimizi düşünmüyor da değilim. Her verilen selamın bile ardında bencilliğin saklandığı bir ortamda başka ne düşünülebilir ki. Bakın bu durum bizlerin burada yapmış olduğu duygu paylaşımlarında bile kendisini apaçık göstermekte. Bir “ahbap çavuş” ilişkisi. Bir “geldi bana gideyim ona” lar sonucu oluşan bir arkadaş gurubunun sürekli kendilerini puanlayarak çıkar örgütü gibi çalışmaları. Abuk sabuk yazıları şiir kategorisinde değerlendirerek seçkiye almaları vs.vs.
Bakın arkadaşlar yüreklerinize sesleniyorum. Egolarınızı tatmin etmekle kazanacağınız sadece geçici kendini kandırmalar olacaktır. Edebi anlamda bir şeyler elde etmek ise bu şekilde hiç de mümkün olmayacaktır. Ha! Ben bunu zaten o amaçla yapıyorum diyorsanız size diyecek hiçbir sözüm olamaz. Amaaaa “ben neymişim be ağabey”lerde iseniz söylediklerimi hiç de kulak ardı etmeyin derim. Sezar’ın hakkı Sezar’a olduğunda bizler paylaşımlardan çok daha zevk alacak ve kendimizi yetiştirmek adına nokta da olsa gelişim sağlayacak ve doğruyu öğreneceğiz. Bu öğrenme ve öğretmeler esnasında yapılacak yorum ve eleştirilere de değinmeden geçemeyeceğim. Kopyala yapıştır bir mantıkla aynı yorumları şiirin başlığını bile okumadan uygulayan birçok arkadaşıma rastlıyorum. Merak edip yaptığı yorumları gezdiğimde klişe sözler ve basmakalıp imgeleri tekrarlayarak az önce bahsettiğim bencil ortama çanak hazırladıklarını üzülerek görüyorum.
Sevgili Canlarım, Bir kere olsun haz almadığınız, size duygu bırakmayan bir şiire yorum yazmayın. Yazdığınız yorumları çok güzel olmuş, eline sağlık, yüreğine sağlık ile geçiştirmeyin. Sizde bıraktığı tat ne ise onu paylaşın yorumlarınızda. Bakın o zaman daha inandırıcı ve şairi geliştirici yorumlar nasıl ardı ardına gelecek. Hem okuyan hem yazan zevk alacak yaptığı iş ve uğraştan. Bir de eleştirilmekten korkmayın. Birisi bir olumsuz yorum yazdığında şiirinize acaba ile bakmayı öğrenin. Haklılık payı olabileceğini unutmayın ve o konuyu araştırın. Unutmayın ki hiç kimse mükemmel değildir. Herkes hata yapabilir. Önemli olan o hatayı kalıcı hale getirmemek ve ders çıkartabilmektir. Bakın işin bir de şu yönü var. Kişi kendi hatalarını pek göremez. Ancak bir başkasının gözüne o hata tıpkı bir otomobilin sinyal lambası gibi takılır. Bize düşen o sinyale uyup trafik kazasına meydan vermemektir.
İşte benim bu günkü tüm şiir ve yazılara yorumum ve paylaşımım bu olacak dostlar. Hadi gelin Sezar’ın hakkını artık Sezar’a vermeyi öğrenelim. Biliyorsak da yeniden bir hatırlayalım. Yiğidi öldürmeden hak verebilmek büyük başarıdır. Onu kovalayalım ve hep birlikte yükselelim doğruların merdiveninde.
Sevgi ve saygılarımla.
Cemil YILDIZ
02.10.2010
YORUMLAR
ne güzel bir yaklaşım...gerçekten doğru yazmışsınız...örneğin ben çoktandır şiir eklemiyorum...çok eklenecek şiirim var ama
gereken ilgiyi börüyor ama değerini alamayınca biraz insanın zoruna gidiyor...tabiki güzel olmayan şiirede illaki güzel yorum yapılmaz..aslında çoğumuz arkadaşlarımızın şiirlerine darılırlar aman diye şak şakalı yorumlar yapıyoruz..ben şahsen dediğnize katılıyorum...biz okuyucular olarak biraz bazı arkadaşlarımıza iktibas geçildiği ni biliyoruz ama dostlukların devamı için bu süreçte ister istemez devam ediyor..her doğru her yerde söylenmiyor..zevkler ve renkler tartışılmaz onun için her kezin görüşüne saygı duymak gerekir değilmi.?saygılarımla...
mehmet ali unsal tarafından 5/6/2011 12:29:43 PM zamanında düzenlenmiştir.