Döneristan Kraliçesi
Döneristan Kraliçesi
Mitolojik Öykünme
Volkan Kemal
Mayis 2004
Australia
BÖLÜM 1
Her gezegenin Kutsal bir mitolojisi varmış. Bu öykülerin birindeki söylenceye göre:
Tanrıların tanrısı Meüs, Şeytanla tavla oynarken, şeş beş atıp kapıdan çıkamadığı, hep yeke çakılıp kaldığı anda, içine kara boşluklar doluvermiş. Karaboşluğa seslenip “ol” demiş.
Altı Meüs günü içinde, herşey yoktan varolmuş. Herşeyi var eden yüce Meüs, yedinci günde yorgunluğunu gidermek üzere Molimpus dağına çekilmiş. Şeytana, pabucu ters giydirebilecek üç gözlüleri işte bu yedinci günde yaratmış. Ve haklı olarak yarattıklarının ona tapmasını beklemiş.
Şeytan dışında tüm yaratılmışlar Meüs’e boyun eğmişler.
Böylesi yedi bilinmeyenli bir dönemde, evrenin bir köşesinde kendi etrafında dolanıp duran serseri bir gezegen varmış. Bu serseri gezegende yaşayan, kendileri dışında yaratılmışları aşağılayan ve kendilerini en üstün yaratılmış olarak kabul eden üç gözlüler yaşıyormuş.. Bu üç gözlü üstün yaratıklar, gördükleri nesnelerin ancak üç boyutunu algılayabiliyorlarmış. Dördüncü boyutun var olup olmadığı onları pek yakından ilgilendirmiyor,“Dördüncü göze ihtiyaç olsaydı, Yüce Meüs onu da yaratmaz mıydı”: diyerek arayışlarla, buluşlarla, varsayımlarla, hayallerle huzurlarını bozmak istememiyorlarmış.
Binlerce serseri gezegen yılı sonra, bu kendine has garip yaratıkların içinden Şeytana tapanlar çıkmış. Bunların akılları sivriymiş. Bunlar, gözle görünen elle tutulan tüm nesnelerin en, boy ve derinliğini ölçebilen formüller geliştirmiş, yeni aletler icad etmişler. Uzayın derinliklerini tarayabilen teleskoplar, hücrelerin atomlarına inen mikroskoplar geliştirmişler.
Dördüncü boyutu ve onun başlangıç anını bulabilmek için gezegende yaşayan tüm sivri akıllıları bir çatıda toplamaya başlamışlar. Medya aracılığı ile buluş ve isteklerini gezegenin her yanına yansıtmışlar. Bu sivri akıllılara göre, bilgi ne kadar çok dolaşırsa, o kadar çabuk çoğalırmış. Bilgi ile elde edilen ürünler, serseri gezegende yaşayan tüm canlıların ortak malı olmalıymış. Dördüncü boyut keşfedilip, elle tutulur bir hale getirilebilirse, ölümsüzlüğe ulaşmanın kapısı da kendiliğinden açılacak ve Üstad Mılgamış”ın hayali gercekleşecekmiş.
Onlara göre,yapılan tüm savaşların altında, bu dördüncü boyutu yakalamak istemenin dürtüsü ve hırsı yatıyormuş. Ölümsüzlük bir kere elde edilirse, barış ve huzur da kendiliğinden gelecek; aşını, tasını, kaşığını ortak kullananlar mutluluktan dört köşe olacaklarmış.
Serseri gezegenin belli başlı devlet başkanları, Şeytana tapan ve ölümsüzlüğü arayanların savundukları tezlere kuşku ile bakmaya başlamışlar. Geliştirilen bu akıma karşı sansür duvarlarını yükseltmişler.
Bu, dış mihraklı ve ne idüğü bilinmeyen arayış hareketi, serseri gezegende varolan uluslarının birlik ve dirliğini bozabilir, iç savaşlara neden olabilirmiş.
Serseri gezegenin devletlerinin kuşkularını paylaşmakta gecikmeyen din adamları, uzun ve tartışmalı geçen on gezegen yılı sonra, geçen Maralık ayının yirmidördüncü günü ortak bir karara varabimişler.
Bu ortak karar gereğince; Mararat dağının Muh tepesinde bir dini tören düzenlenerek, Şeytana tapan sivri aklıllılara karşı hazırlanacak kutsal savaşa, “başla” işareti verilecekmiş.
Hazırladıkları, “başla ve taşla” bildirisi yüzkırkdört dile tercüme edilmiş.
Tercüme bürosunda, fişlenen sivri, üçgen, dört köşe akıllılar arama ve taramadan geçirilmiş.
Sadece yassı akıllılara bu kutsal görev verilecekmiş.
Birzamanlar, sivri akıllılarla tavla oynayanlar, santranc oynayanlar birer birer ayıklanmış.
Aklından zoru olanlar horlanmış; direnenler, kutsal damgalarla dağlanmış.
Bildiri, bildirilebilecek hale gelince, kutsal suyla kutsanmış.
Yüzkırkdört ülkeye dağıtıldığı söylenen bildiri şöyleymiş:
Lam Lum, Ham Hum !
“Serseri Gezegenin tüm üç gözlü üstün yaratıkları, sizleri Tanrılar tanrısı yüce Meüs’ün çilekeş kulları olmaya bir kez daha çağırıyoruz.!
Yüce Meüs, başınıza olmadık felaketler yağdırırsa, “siz demediniz” demeyin.
Yüzkırkdört değişik dinden gelen bizler, aramızdaki kin ve nefreti, kan ve gözyaşını birer acı hatıra olarak tarihin çöplüğüne gömdük. Karanlıklar kralı şeytan Menüs ve onun kölelerine karşı birleşebilmek için, bu onurlu adımı atmamız gerekiyordu.
Şeytanın emrine girmiş bir düzine sivri akıllı, bilim adına bizleri ahlaki çöküşün eşiğine getirmiştir.
Bu sivri akıllılar, daha fazla ve daha gelişmiş ürün alınacağını bahane ederek, bitkileri hormonladılar; sesimiz çıkarmadık.
Dört ayaklı hayvanları, balıkları kopyaladılar; sustuk.
Babasız fare yaratmağa kalktılar, “ alt tabanı bir iki fare” deyip görmemezlikten geldik..
Ne zaman ki, sivri akıllarını kutsal ruhun hücrelerine daldırdılar ve biz üstün yaratığı kopyalamaya yeltendiler, işte o zaman çok gecikmiş olduğumuz görebildik.
“Yaratılan ürünlerin toplumun ortak malı olması gerekir” şeklinde beyanat verip, bardağı taşıran sivri akıllıları törpülemenin zamanı gelmiş, geçmektedir.
Yüce tanrı Meüs’ü şeytana karşı olan savaşında yalnız bıraktık; kulluğumuz yerine getirmekte yavaş davrandık.
Ölümsüzlük iksiri peşinde koşaran sivri akıllı bilim adamları, kendilerini yüce Meüs’ün yerine koymaya yeltendi ve büyük bir günah işlediler.
Bu günah, Yüce Meüs katında mutlaka cezasız bırakılmayacaktır.
Yeni bir Muh tufanıyla göz göze, diş dişe, kana kan yakın olduğumuz şu günahkar günlerde, bizi affetmesi için yüce Meüs’e yalvarmalı, yakarmalıyız.
Yüce Meüs’e kurbanlar adayarak, o’nun kızgınlığını söndürmeğe çalışalım; o’nun affına sığınalım!
O nedenle, önümüzdeki Misan ayının üçüncü muma, mumartesi ve mazar günleri Kurban töreni düzenleyecektir.
Törene katılmak üzere serseri gezegenin dört köşesinden gelecek hacı adaylarına, kutsal Mararat Dağı Muh tepesini uygun gördük.
Kurban Töreniyle ilgili ana kuralların bazıları şunlardır:
Yüce Tanrı Meüs’e adanacak hayvanlar, O’nun şanına layık olmalıdır.
Bir gözü görmiyen, şaşı, topal olup yürüyemiyen, dişlerinin yarısı yok olmuş, kulağının veya kuyruğunun çoğu, ön veya arka bir ayağı kesilmiş ve çok zayıf olan hayvan kurban olmaz; ancak sucuk, pastırma ve dönere kıyma olabilir.
Koyunun, keçinin bir yaşını, sığırın iki yaşını geçmiş olması lâzımdır.
Altı ayı geçmiş koyun, iri, semiz ise, câiz olur. Meüs herşeyi görür, söylemez!
Hamile olup da kesilen hayvandan çıkan yavru diri ise, kesmek lâzımdır. Ölü ise, yenmez.
Kurban olarak seçtiğiniz hayvanların, önce Mararat Belediyesi Kesim İşleri genel Müdürlüğü Baş Baytarlığına götürülüp muayene ettirilmesi şarttır. Buradan alacağınız sağlık raporu, törenin yapılacağı alanın güneydoğusundaki Karantina yazılı çadıra götürülerek, belediye görevlisine tasdik ettirilmelidir.
Kurban kesilirken nelere dikkat edilir?
Kurban kesmek maharet isteyen, kutsal bir görevdir ve “Kasaplık Tasdiknamesine” sahip olmak gerekir.
Mararat Devlet Hastanesi Psikoloji Bölümü Şefliğinden “Kurban kesecek hacı adayının psikolojik hiçbir sorunu olmadığına” dair rapor alınmalıdır. Aldığınız raporu, Mararat Emniyet Genel Müdürlüğü, Sabıka Araştırma Dairesi Başkanlığı, Dilekçeler Bölümü Şefliğine götürerek; “Dilekçe sahibi, kesici aletleri kurban kesme işinden başka bir yerde kullanmamıştır” damgasını mutlaka vurdurunuz. Sonra, elinizdeki evraklarla yedinci kata çıkıp, Genel Müdüre imzalatmalısınız..
Aldığınız “Yetke” belgesiyle birlikte Mararat Belediyesi Kesim İşleri Genel Müdürlüğü Talim ve Terbiye Başkanlığı Kılınç Kalkan Şefliği Sekreterliğine, “ne tür hayvan keseceğinizi bildirir” bir dilekçe ile başvurmanız gerekmektedir.
Sekreterliğin açtığı üç haftalık kursu bitirip, yapılan sınavları başarı ile kazandığınızı bildirir “Kasaplık tasdiknamesini” Cemiyetimizin Kesim İşleri Genel Müdürlüğü Sicil ve Dosya Şefliğine tasdik ettirmelisiniz.
Genel Müdürlükten almış olduğunuz “kurban kesme izin belgesi” ile birlikte Mararat Belediyesi Araştırma ve Geliştirme Umum Müdürlüğüne giderek, kurbanı keseceğiniz bıçağı testten geçirtmelisiniz. Başvuru dilekçeniz, en geç yedi gün içinde yanıtlanacaktır. Bıçağınız nizamnamede yazılı keskinlik derecesini tutturamamış ise; yeni ve keskin bir bıçak almak için Mararat Kapalı Çarşısındaki Bıçakcı Mibrahim ustaya başvurmalısınız. Yeni bıçak alacak paranız yoksa, eski bıçağınızı aynı çarşıdaki Kör Mismail ustaya biletmelisiniz.
Sonuç olarak, bıçağınız için alacağınız “ Kesime elverişli olacak kadar keskindir” raporunu Tören Düzenleme Komitesi Baş Kasabına onaylatınız.
Kurban satın alınırken ve keserken herkesin duyabileceği tonda, yüksek sesle niyet edilmelidir.
Hayvanı keserken, üç kere kurban duası okuyun. Sonra "Ya yüce Meüs, sana helal olsun kanımız" diyerek, hayvanın boğazını Kurban Nizamnamesinde belirtilen şekilde kesin..
Kurban kesimi esnasında, deneyimli üç kasap gözlemci olarak hareketlerinizi kontrol edecektir. Kurban Kesme Nizamnamesi doğrultusunda hareket etmediğiniz an, bıçak elinizden hemen alınarak, ömrünüz boyunca kurban kesme işinden men edileceksiniz.
Kurbanlarını kendisi kesemeyecek kadar çocuk, yaşlı, deli, sakat ve hasta olanlara özel bir kasap tayin edilecektir.Bu kişiler, mahalli otoritelerden alacakları mühürlü hal ve gidiş belgesini bir dilekçe eşliğinde engeç Otuzbir Nart’a kadar Mararat Mufan Gemisi Üçüncü kamara adresine postamalıdır. Zarflarına bir adet damgalanmamış posta pulu koymayanların dilekçe sonuçları kendilerine bildirilmeyecektir.
Kurban Töreni:
Törene katılan hacılara, bir çift takunya ile üç metre siyah kumaş bağış karşılığında teslim edilecektir. Bu giyecekler, Mararat Belediyesi Giyim Kuşam Müdürlüğü Tekstil Daire Başkanlığınca desenlenecek olup, Mararat Tekstil Anonim Sirketi fabrikalarında dokunacaktır.
Tören süresince bu giysilerin dışında herhangi bir şey giyilmemeli, yüzük, bilezik, muska, nal, gerdanlık türü takılar takılmamalıdır. Yüce Meüs herşeyi görür, söylemez!
Her türlü özel eşyanızı, törenden evvel Mararat Beldesindeki konakladığınız han, otel, karavan veya arabanıza bırakmalısınız. Kaybolabilecek eşyaların sorumluluğu size aittir.
Tören alanının güneybatı köşesindeki çadırlarda her dilden, her dine ait çeşitli kutsal kitaplar, ikonlar, yağlı ve suluboya resimler, hediyelikler satılacaktır.
Gezegenin öbür ucundan gelen hacılara, geride bıraktıklarıyla iletişim sağlamak amacıyla, her elli çadırın ortasına bir internet kafe açılacaktır.
Tören alanının kuzeydoğusundaki alandaki çadırlar, isteyene üç günlüğüne kiralanabilecektir. Çadırlardaki iki adet battaniye, bir kıtık yastık, üç mum Mararat Belediyesi Afet İşleri Başkanlığı tarafından tedarik edilecek olup, bağış karşılığında tören süresince kullanıma sunulacaktır.
Bağışlarınızı, çadırın giriş kapısına asılı teneke kutuya bırakmayı unutmayın. Yüce Meüs herşeyi görür, bilir, fakat söylenmez!
Her on çadıra portatif bir çadır/tuvalet ve bir plastik su ibrığı düşmektedir.
Mararat Belediyesi Temizlik İşleri genel Müdürlüğü bağış karşılığında kullanılmak üzere, her yüz çadıra bir çöp bidonu, iki kürek, iki çalı sürürgesi tahsis edecektir.
Her çadırın, tuvaletin ve çöp bidonunun bakım ve temizliği kullanan hacıların sorumluluğu ve insafına terkedilmiştir. Yüce Meüs herşeyi görür, bilir..!
Mararat Belediyesi Kanun ve Kararnameler Genel Müdürlüğünce hazırlanıp çoğaltılan çadır, tuvalet ve çöp bidonu kullanım nizamnamesi, siyah çerçeveler içinde çadırınızın sağ üst köşesine asılacaktır. Yedi ayrı dilde hazırlanacak olan bu nizamnamelerin dikkatle okunup, gereğinin yerine getirilmesini dileriz.
Kesilen kurbanların etleri Mararat tepesindeki kutsal çınar ağacının dibindeki kazanda kaynatılarak, üç gün, üçer öğün törene katılanlara dağıtılacaktır. Akıtılan kan, adak taşının dibinde açılan gümüş havuza dökülerek, yüce Tanrının susuzluğu ve kızgınlığı giderilmiş olacaktır.
Kurban kesimi sonunda, tüm hacı adayları akıtılan kan havuzunun etrafında doksandokuz kez dönerek:
“Ey tanrılar tanrısı, yüce Meüs,
Kalbimizdeki pırlanta süs!
Senin ışığın ebedidir ancak;
Kahrolsun karanlıkta Menüs !”
İlahisini tekrarladıktan sonra, hacılıkları kabul edilmiş sayılacaktır.
Törenin yapılacağı tepede çok dil ve din bilen tercümanların yer aldığı çadırlar kurulacaktır.
Kurban kesimi esnasında herhangi bir uzvunu kesenler için, ilk yardım karavanları ile 12 cankurtaran adak taşı kenarında bekletilecektir.
Kurbanını tanrıya adayan hacı adayı, işi biter bitmez adağı tören görevlisine teslim edecek, karşılığında üzeri damgalı ve numaralı bir kupon alacaktır.
Bu kupon tören süresince saklanmalıdır. Törenin üçüncü günü, akşam yemeği sonrası saat dokuzu beş geçe, bir bingo çekilişi yapılacaktır. Büyük Seçilmiş Kutsal kişi tarafından çekilişin talihlileri açıklanacak, kazananlar, ellerindeki kuponla Büyük Seçilmiş Kutsal kişinin önünde diz çökerek hediyelerini alacaklar; alınmayan hediyeler ise, gelecek seneki tören için Mararat Belediyesi Depolar Genel Müdürlüğüne teslim edilecektir.
Kalan etler, Mararat belediyesi salonunda müzayede ile en yüksek fiyatı ödeyene satılacak, satıştan elde edilen gelir, Mararat Mufan 2 Cemiyetine verilecektir.
Satılamayan etler, Mararat Belediyesi buzluğunda yedi gün bekletildikten sonra, alıcı bulamaz ise, Mararat Döner, Sucuk ve Pastırma fabrikasına gönderilerek, değerlendirilecektir.
Elde edilecek gelir, Mararat Mufan Parkı Geliştirme ve Yaşatma Cemiyetine devredilecektir.
Kurbanlardan kalan kemikler, Mararat İlaç ve Tutkal Fabrikasına gönderilecek ve elde edilecek gelir, Mararat yolunun asfaltlanması ile kanalizasyon yapımı için harcanacaktır.
Kurban derileri, yünleri, kılları ve gerileri Mararat Deri ve Tekstil Fabrikası ve Mararat Sakatat fabrikasınca değerlendirilerek, elde edilen gelir, tören esnasında ölenlerin yakınlarına; dul ve yetimlere bağışlanacaktır.
Bağış alacak olan dul ve yetimler; dilekçelerini, töreni takip eden en geç üç hafta içinde Mararat Dul ve Yetimler Genel Müdürlüğü Evrak Şefliğine vermelidir. Başvuru sahipleri, dilekçelerine kimlik, pasaport ve ehliyetlerinin muhtarca tasdiklenmiş copyaları ile üç adet önden şapkasız, türbansız, gözlüksüz resimlerini de eklemelidir. Başvurular, en geç üç ay içersinde Genel Müdürlükçe değerlendirilecek ve sonuç, dilekçe sahibine iletilecektir.
Genel Müdürlükçe bağış başvuruları olumlu bulunan dilekçe sahipleri, üç hafta içersinde bağışlarını almak üzere Mararat Belediyesine başvurmalıdırlar. Alınmayan bağış, Belediyemiz Şenlikler ve Resmi Geçitler Genel Müdürlüğü Vakfına bağışlanacaktır.
Yiyecek ve giyecek için kullanılmaya değer görülmeyen kurban artıkları ise, Mararat Hayvan Yemi ve Gübre Sanaiyi Kollektif Şirketi depolarına gönderilecektir. Elde edilecek gelir, MAP Hıyar Yetiştirme Gölge Müdürlüğü Seralar Şefliğine bağışlanacaktır.
Tören süresince elde edilen toplam gelirin yüzde onu, Serseri Gezegen Bankasında yatırılacaktır. Bu paradan elde edilecek faiz, yüce Meüs’ün işine, üçüncü gözünü sokmak cüretinde bulunan sivri akıllıları törpülemek için harcanacaktır.
Yüce Tanrı Meüs, bütün hatalarımızı gören; yüzümüze vurmaya çekinen, bağışlayandır.
Onun kanatları altına sığınır, şeytana naletler sunarız, amin.
Mararat Mufan 2 Töreni Düzenleme Komitesi Genel Sekreterliği
(Koç Başılı Balmumu Mühürü)
Bu bildiri, 144 dile çevrilerek, 144 ülkeye 144 bin adet çoğaltılarak dağıtılacaktır.
Not:
Domuz ve Kanguru kurban edecek olanların, dilekçelerini törenden bir ay evvel Mararat Mufan 2 Cemiyet adresine postamalıdırlar. Domuz ve kangurular için ayrı bir adak taşı ve kanın akıtılacağı çukur kazılacaktır.
Kan akıtmamakta direnen diğer dinlere mensup hacı aday adayları, törene “gözlemci” olarak katılacaklardır. Bunlar için, Mararat dağının kuzeydoğusuna düşen Mudist tepesi uygun görülmüştür.
Tepenin güney cephesine, oniki dua değirmeni ile üzerinde “Om Mani Padme Hum”(*) yazılı portakal renginde flamalar asılacaktır. Kendi mumlarını kendileri yakacak, kendi sarı ve mor giysilerini kendileri giyecektir.
Bu hacı adayları, kutsal kan adayan hacı adaylarının yararlandığı ayrıcalıklardan yararlanamazlar.
GÖRSEL;Caravaggio
(Devam edecek)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.