- 417 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aiti Eştirme 14
14] İki etnik bağ içinde görev eşleşen totemin sağlayışlarından iki ittifakçı grubun da faydalandığı bir kardeş eşilme yoluna gidilirken; yine bir kardeş eşme yolu olan karşı ittifakı totemden olanla cinsel birlik sağlar olma yolu ile kardeş eşilmeye de gidildi. Bu ikinci yola, kimin kimle cinsel ilişki kurabileceğine dek olacak yasak ve meşruiyetliği yine tabu, beliriyordu. Bir A toteme ait etnik birlik, ancak ve ancak bir B toteme ait grupla cinsel ilişki kurabilirdi. Yine ha keza bir B toteme ait üye de bir A toteme ait grup üyesi ile cinsel birlik sağlayabilirdi. İşte bu hal, farklı etnik aidiyetten oluş hem birleşmenin, hem de ayrı olmanın tabusu idi. Bu nedenle, kişiler asıl aiti totemlerini bilmeleri gereken bir kimlik eşilme idi. Kişiler kendi ana totem muskasını boynunda taşımalı idiler.
Yine ha keza bağ dokulu gruplar koalisyonu ile aralarında bağ olmayan grupların tabu haram helali farklı olma özelliklerini koruyordu. Örneğin; Musevilerin kendi aralarındaki deve haramı aidiyet ilişkisi, Sami Arapların helali idi. Arap’larında domuz yasağı, Yahudi etnikçi yapısının bir meşruiyeti idi. Yani ayrı grupların birbirine benzememesi, birbirinden ayrı olması; grup üyeliğine değin bir aitlik ve kimlik taşıma ayırt ediciliğidir.
Bu iç ve dışa değin kimliklime grupların hem ayrı coğrafi yerde olmalarının tecridinden dolayı, hem de kendiliğinden iç şartlarla (koalisyonlarla) şekillenen bir durumdu. Yani farklı aidiyet çeşitlenmesi, bir başlangıç belirmesinin esası idi. Koalisyonlar birliği zorlarken, sosyal hayat ayrı edici, ayrı olmanın yaşantı aşmasını zorluyordu. Ve başkasına benzememe ve ancak kendileri gibi bir örnekçe olmanın, etnik yapıların; tabucu zorunluluğudur. Bu günkü sosyal yapılı kültür inanç aşması içinde, eski sosyal birlikler dönemi aidiyetçe uzantıların olduğunu görebilmek, kısmi aydınlanmanın esasıdır.
Etnikçi sosyal birlikler de, birbirine benzeşmezliğin tabusunu inşa etmek normaldir. Çünkü toplumu ortaya çıkaracak hiçbir öznel ve nesnel şart henüz ortada yoktur. Üstelik birlik yapınız, asgari düzeyde var oluşunuzu sağlayacağınız büyüklükte ve dayanışmacı bağ içinde olmak zorunda idi. Dayanışmayı sağlamanın yolu da ’sosyal birlikçi organizmanızı’ diğerlerine göre, izole edebilmektir. Sayısal büyüklüğünüz, sizin organize becerinizle; çevrenin besin verimliliğine bağlı olan, bir sınırlılıktı.
İzole olabilmenin yolu da, aidiyetçe çekimle nişlerdeki ayrılıkların nüansında olacaktı. İki küme az az giriştiğinde, farklılıklar bir engel gibi idiler ise de, zamanla toplumlar arası ittifaklar içinde, bunlara değin çeşitli kurumlaşmalarına değin yolları bulunması sureti ilen de, bu çatışmalar kısmen aşılacaktı.
Elbette bu tür ittifakların bir arada lığı insanların uzun süre, hemen kaynaşmalarını sağlayamadı. Hem toplumsal gelişmeler, hem sosyal gelişmeler, buna uygun değildi. İttifaklardaki zorunlu birleşmeler içinde, birbirine karşı tamda karışmayarak bir arada var oluyordular. Ta ki daha temel, nesnel gerçeklikler ortaya çıkana değin bu böyle sürecekti. Daha önlerinde, alınması gereken çok uzun yol vardı.
Aiti eşme ve ait eştirme (eş denişle ilişkindik, bağıntındık) grup birliklerinin bir tutkalı olmaktadır. Karşılaşan grupların, birbiriyle çelişerek girişen ya da girişemeyen ilişkileri de, karşılaşmalarının ölçüşmesi oluyordu. Bunlar birbirine göre etnik yapılar olarak tanımlanabilmektedir. Etnik yapılar, grup içi aidiyet eşme ve ait eşmenin, kendi özelliğini korumaktadır.
İleride, toplumsal ittifakların birliğinde, ittifaklar; bir araya gelen aidiyetleri, daha soyut özelliklerden alıp, daha bir somut toplumsal işleyişlere kavuşturmuştur. Bu somut, kendilerine özgü kimi sosyalce işleyişlerin birliğiyle, eski sosyal yapıların, kendilerine ait kimi özelliklerini de sürdürür olmaları, halk içi yapıların, halka değin sosyal haklarını ve kendi halklarını da belirledi.
Halkların, farklı tür ata soy oluş aidiyet özellikler içermesi sürerken, epey de değişime uğrayıp, hayli de sosyal mutasyon geçirmiştirler. Aksi halde, çatışan ve uyuşmayan aidiyet eşme alanları, birlik ittifaklarını gerçekleyemezdi. İşte bu ittifaklardaki sosyolojik mutasyonu gerçekleyen de, yine bir yeni aidiyet eşmedirler. Toplumun yeni aidiyet eştirmeleri içine, yeni ve farklı cazibe sel tutum ve geçiş sembol kılınışları koyulabilir olması sayesindedir ki, bu sosyal mutasyonlar gerçek eşebilmiştir.
Başlangıç oluşum toplumlarında, halk sal yapının gücü, baskın ve egemendir. Halk sal yapılar da temel olacaktan bir aidiyet eşmeler alanıdırlar. Halk da muazzam bir güç vardır. Fakat bilmedikleri sürece, otoriteye egemence ve otoriteyle sözleşir muktedirlikleri yoktur. Aiti eşme, bir sosyolojik birim içinde, sosyal birlikler önce örnek bir tekilliğin alanı iken; toplumsal ittifaklarladırlar ki, birçok aidiyet eşilme kümeler alanı oldular.
Bu kümelenişler kendi çatışmalarını da beraberinde getirmiştir. Bu birleşmeler yeni bir güç ve belirim alanı olurken, çatışan temsilcikleri de, etnik farklılıkları da ve bunların çatışan gruplaşmasını da, aynı birlikler içinde tutar ve barındırır olmuştular.
Bunları bir arada tutabilmenin formülü de, yine yeni bir aidiyet eşmenin tabucu katalizörlük görevi ile başarılmıştır. Aidiyetler ilkesi sosyal birliği toplum grup devinimi içine sokuyordu. Sosyal birlik, birçok eylemler ve sağlayışlara ilişkin kendi girişmesini farklı oluştu biçimlerini; kendi sınırlı tutulan aidiyetliği sayesinde ortaya koyuyordu. İçlerinde görev eşen küçük grup salınımları ortaya çıkarmakla da grup davranışlarını büyütüp, küçültüp; grup davranışlarını ve sosyal birliği işlevli işlevsiz kılabiliyorlardı.
Aidiyet eştirmelerin, birbirine göre karşılaşması, etnik yapıları da birbirine göre tanımlatmıştır. Bu ittifaklar içindeki etnik yapıların bağlıları olan gruplar toplamlına da, o toplumun HALKI denmiştir. Grubun halktan kişileri, toplumda aktifleşirken, toplum içi sağlayışlarda halkı toplum etrafında çek imlemiştir.
Sürecek
Bayram KAYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.