- 832 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Millenium Mektubu / Vasiyet
Sevgilim, doğmamış kızım...
Seni okşarken anlattığım hikayeler ne kadar kalır aklında, ne bırakırım sana ardımda bilemedim. Sana bin yılı devirmiş bir geceden, anne kokulu bir mektup, mühürsüz bir vasiyet derledim. Sana vereceğim sevginin koşulsuzluğu ve hudutsuzluğunun emmiyetiyle, seni insancık değil, insan olarak yetiştireceğimin kuşkusuz bilinciyle ve sana sonuna kadar inanarak...
Dağı , taşı devirecek geceyi şarkılarla türkülerle atlatmıştık . Dünya ise hala yerinde duruyordu ne tuhaf! Millenium; beklenen kıyamet inmişti orta yerimize ... Evet, bize hiçbir şey olmamıştı, gökyüzünün ihtişamına bakıp gülümsüyorduk, mutluyduk üstelik. Havai fişekler atılırken sana uzandı elim, okşadım. Seni ne kadar sevdiğimi, senin için nelerden fedakarlık edebileceğimi, senin kılına zarar gelmemesi için tüm gövdemi siper edebileceğimi düşündüm.Kıyameti kılpayı atlatmıştık. Gökyüzündeki renkli ve alabildiğine sesli gösteri devam ediyordu. Seni aldatmak sayılmaz, bir yanımda eşim, diğer yanımda ilk kez uğruna can verileceğini keşfettiğim aşkım, ablan duruyordu. ( Umarım bu ifadelerim kıskançlığa mahâl vermemiştir. Hoş; verse de bu aşkın içinde bunlarla başa çıkmak zorundasın. ) Üzerimize ışık ve ses yağarken, yüzlerce insan ellerinde köpüren şarap şişeleriyle devrilen bin yılı uğurluyorlardı. Ben; eksiksizliğimden utanıyordum. Sen henüz bilmiyordun ama,o gece gökyüzüne savrulan paralarla hayatı kurtarılabilecek çocuklar ölüyorlardı başka kıtalarda . Bir yerlerde gerçek fişekler yağıyordu çocuk bedenlerinin üzerine, anneler ölüyordu. Belki de yaşamanın ilk kuralı önce kendini pohpohlamaktı; önce can, sonra canan .Belki de, onlar canansız canın anlamsızlığını, sulanmazsa yediverenlerin açmayacağını bilmiyordu. ( Sen onlara bakma, ben seni seviyorum. )
Soğuk bir geceydi, sıcak bir evimiz vardı. Mutlu azınlıktandık sevgilim. Yer yerinden oynarken, kapatıp kapımızı huzura çekilebiyorduk. Dünyanın tüm evsizlerine yetmiyordu dört duvarımız, biz kalbimizi ve vicdanımızı geniş tutmalıydık. Sen daha bunların hiçbirini bilmiyordun. Senin daha dünyadan haberin yoktu.
Ömrümün yetmeyeceği, sana öğretemeyeceğim korkusu sızlattı o gece içimi. Ben canı kadar, cananı da seven bir neslin peşindeyim bebeğim ( Sen , ilk çığlığını attığında sevginin en büyüğünü göreceksin biliyorum ) Sevgisiz, aşsız ve yuvasız doğacak bebekleri düşünüyorum.Yarı sevincimi kaybediyorum.
Vasiyet ediyorum:
Doğmamış bebeğim; dinle! Senden gelecek adına tek dileğim, yüreğini paylaş ki devirdiğimiz bin yılın utancına bir utanç daha eklenmesin. İnsan verdiğince insandır. Egosunun peşinde koşmak orman kuralıdır. Ben bir insan-evladı yetiştirmenin umudundayım. Umudumu kırmayacağını biliyorum. Tomurcuğum , dünyaya mis kokan bir gül olasın isterim. Diğerlerinden kalan herşeyim senindir. Seni seviyorum...
1 Ocak 2000