Tasfiye
1992 yilinda hacettepeyi bitirdikten sonra, olaylar, iç karisikliklar, ekonomik kriz, torpil vs yuzunden fransaya gittim orada egitimime devam etmek için.
Türkiyenin bir çok kuçuk buyuk sehir ve kasabasini tanirim. Ve Türkiyede nasil bir ekonomik ve politik duzen oldugunuda yakindan takip ediyorum uzun sureden beri.
Mesela, onceden okula giden ogrenciye otobuste yer verilirdi, ulkenin gelecegini insaa edecek diye. Saygi duyulurdu ogrenciye, ve ogrencide kendine saygi duyardi, vesaire. Ayni olay Fransada yoktur mesela, ogrenciler okula yarismaya, ve ya kazanip yola devam etmeye yada yenilmeye giderler ki, dunyanin en stresli ogrencileri genelde fransiz okullarindadir, adete mezara gider gibi gider okula ogrenciler. Ve oyle kimse otobuste yer falanda vermez. ayni zamanda vahsi kapitalizmin sonuçlari varki, artan yoksulluk, sokakta yasayan insanlar (strazbourg itibari ile dun aksam resmi rakamlar 80 kisinin disarda yattigini soyluyordu, bunlarin 20 si kadin! strazbourg fransanin en gelismis bir kaç sehrinden biri, ve en zengin ikinci bolgesi. Gerisini dusunun)
Bizim batiya bakisimiz farkliydi hep.
eski Türk filmlerinden tutun, edebiyat sanatimiza kadar tiplemeleri hatirlayin. "parasiz ama onurlu genç, parada pulda gozu olmayan anadolu insani. Onun karsisinda bir yere gelmis olan insana da ya yahudi denir di, yada buyuk bir ihtimalle çalmistir diye " bakilirdi, ki bu yanlizca bizim takindigimiz yuz degildi gelismis dunyanin karsisinda. Ayni zamanda medeniyetler kavgasi diyebilecegimiz asya-avrupa, hiristiyan-musluman, oriantalizmle oksidantalizm’in aslinda ideologik bir kavgasiydi. Biz kendimizi içinde bulduk.
birde bizde dini kesim avrupa ve avrupaya ait ne varsa ya seytan icadi, yada sapiklik olarak yillarca reddetti. okula giderken eger saçimizi tarayip, tras falan olunca imam hatibe giden arkadaslar rahatsiz olurlardi " oo beyimiz avrupai olmus". bir tur ozenti, vatan hainligine çabucak donusebilirdi.
bir kesim avrupanin her seyini uzun sure reddetti, dogru yanlis o ayri konu. faiz konusunda paralarini normal bankalara degilde, bazi kuruluslara yatiran ve telef olan insanlari dusunun.
uç yil aradan sonra geçen ay Türkiyedeydim. Istanbul, ankara falan demiyorum, ama kuçuk kasabalardaki alt yapînin nasil gelistigini gorunce gozlerime inanamadim. mukemmel bir yapi degisikligi var. insanlarda muthis bir kendine guven gozlemledim. bundan 3/5 yil once "aman abi, iki kurus daha ver, çocuklar falan.." diyen insan sayisi muthis azalmis. Bir de insanlarin cebinde para var, belli.
ama isin garibi kuçuk yerlesim yerlerinde bile muthis bir kapitalist ilerleme var. Mesela geçiyorsunuz koprunun karsisinda çay 1.5 lira, kopru altinda 3 lira. halk bu kapitalist fikirden haberdar degil ama.
belediyeler alt yapi çalismalarini tamamlayinca sermayede yatirim yapiyor, normal. konustugum insanlarda ekonomik, liberal sistem anlayisi yok. Ama bir sermaye var, ve kuçuk buyuk her turlu yerlesim bolgelerine yatirim yapiyor belli.
bu olay, yani yeni kapitalist sistem garip bir biçimde dini bir partinin doneminde geldi Türkiyeye.
insanlar inanir, inanmaz o ayri konu. ama Türkiye de yillardir soylenen soylem "%99 musluman olan halk, sehirden koylere goçmek zorunda kalan çocuklarin ve ezilmislikleri neticesinde, ve baska sebeplerden imam hatibin yolunu tuttular.
ama kendi içimizde politik hatalarimiz yokmuydu? tonla. mesela batidan aldigimiz yardimlari komsularimizla iyi geçinmemek için, ekonomimizi gelistirmemek için aliyorduk.." veya soguk savas doneminde ve hatta 12 eylulde, bati dini egilimli cemaatleri besliyordu, su yesil kusak olayi, yan taraftada rusya Carlos araciligla arap dunyasini ve ozellikle filistindeki orgutleri destekliyordu. Ayni rusya turkiyedeki sol egilimi de orgutluyordu.
yani bir sekilde AKP nin iktidara gelmesi esyanin kanunu gibi bir seydi, çunku taban fikir olarak yakindi. Yani 1988 lerde insanlar "Erbakan iktidara gelecek, iki gulhu, bir fatiha ne enflasyon kalir, ne hava kirliligi" diye dusunuyordu. Bu bir saka degil, gerçekten insanlar buna inaniyorlardi.
ee Türkiye degisiyor, insan memnun oluyor.
yanliz iktidar partisi bir sekilde her seyle oynayarak, Türkiyenin sistemini degistirmeye calisiyor; laiklik vs, açilimlar vs. adamlarin cesaretini kutlamak lazim.
bir Kürt açilimi diye bir sey var mesela. bitsin birde Laz açilimi yapacagiz galiba, çunku bende ilk okula giderken sabah 5, aksam 5kilometre yuruyordum. Ailede, çevremizde soguktan, yokluktan, bilinçsizlikten olen insan sayisi hiç te az degildi. Benim 5 tane kardesim oldu, neden oldugunu dahi bilemedik. doktor yok, yol yok vesaire. ve hala
bizim eski koyun YOLU YOKTUR!
TÜrkiye de insan haklari problemi var: ok
Türkiyede demokrasi pb var : ok
Türkiyede sosyal adalet pb var: ok
....
ama sen tutup bunlari bir kesimin problemiymis gibi gosterirsen, ya tesbitin yanlis, yada siyasi kaygilarin var. Oy kaygisi gibi mesela. bu kadar ucuz hesap olmaz.
ama yillarca "avrupa oyle istiyor " diye meslisten geçen kanunlari dusunun, aksi taktirde geçmezdi, galiba simdide kurtler oyle istiyor diye politikalar yapiliyor.
aksi takdirde, ki turkiyenin problemi eger kurt problemi ise yanlizca, geri kalan bolgelerinin mureffef olmasi lazim. Oylemi?
bir film var, kultur bakanliginin finanse ettigi "iki dil bir bavul" diye.
Orda adam diyorki " ilk okula gittim, bana sordular turkçe biliyormusun. Bende yok dedim. çunku benim ANA DILIM KUTCE"
senin ana dilinin nasil kurtçe olabiliyor kardesim. senin anadilinin kurtçe olabilmesi için orada iki tane DEVLET olmasi lazim. orda en azindan simdilik; bir tane devlet var. Ana dilde birdir. Gerisi lehçedir, zenginliktir, farktir vesaire.
Alsas bolgesi bu açidan ornek olabilir mesela. Strazbourg da mesela insanlar almancaya yakin bir dil konusuyor, buranin yerlisi fransaya sonradan dahil olmus, kendi dili olan bir bolge. Burada sen gelde benim ana dilim alsasça de bakim sen.
uzun oldu, toparlayalim.
Türkiye degisiyor. Ataturk turkiyesi, ki unutulmasin, M. Kemal TC’ini, 1920 lerin dunyasina bakarak, dunyada ki sosyal, ekonomik ve siyasi durumu goz onune alarak kurmustur. yoksa "bunu sakin degistirmeyin, bu hep boyle kalsin" diye degil. O zaman, dunya da mesela milliyetçilik hareketleri butun imparatorluklari yikiyordu, insanlar baska bir kimlik ariyorlardi ki ULUS/DEVLET bu anlayisin bir sonucu olarak gelmistir ulkeye.
Dunya degisiyor. ARtik ulus, devlet diye bir sey yok, sinirlar ortadan kalkti. Dünya ekonomisi bir sekilde çin’in etkisi altina çok yakinda girecek. pazar olarak dusunulebilecek en uygun bolge hindistan, ve arap ulkeleri. gerek nufus, gerekse politik istikrarsizliklar yuzunden ozellikle.
Turkiye ekonomik olarak dahada gelisecek, hatta demokrasi boyutunda da onemli ilerlemeler elde edecek. ekonomik ve demokratik buyumeyi malesef iç çozulmeler izleyecek.
bu bolgenin refah ve istikrar unsuru olarak kalabilmesi ne dunyanin, nede ABD lilerin isine geliyor. çunku vahsi kapitalizm simdiden çin’in yayilma politikalarina alternatif uretmeye basladi bile.
aslinda felaket tablolari çizmenin ne bilimsel nede insani hiç yarari yok. Orhan Pamukoglu "turkiye tasfiye ediliyor" demisti, 32. gun programinda.
Turk insanini (burada ki turk kelimesi bir irk degil bir kultur ismidir, ve turkçe konusan insanlar anlaminda kullanilmistir, turk irki diye bir sey yoktur, o bir kulturun ismidir) yeniden bir arada tutacak bir harça ihtiyaci var turkiyenin. osmanlida ki eski eyalet sistemi olabilir mesela.
Ama turkiyede malesef bir kesimle geri kalan kesimin arasi artik kapanmayacak sekilde açilmistir. Turkiyede MHP-CHP birlesiyor, birlesmeyen yanlizca bir kesim var turkiyede. hatta bu sayfada dahi "v degilde w yazdiginizda, veya cumlede x,q harfleri "kullandiginizda abaza sinekler geliyorlar hemen.
Ama içerde kendi iradesizligimizi, basiretsizligimizi ve yaptigimiz hatalari ABD den, yahudilerden soracak degiliz. Adamlar kendi ulkelerinin çikarlari için çalisiyorlar ve normal.
turkiye bir sekilde kendi sonunu hazirliyorda olabilir, ve hatta bu esyanin kanunu da olabilir.
yanliz evde yangin çikarsa her kes yanar, o na göre.
Bazilari için kendi kuçuk dunyasindan çikip ve dunya ya bakma zamani belki gelmistir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.