Yaşadığım bazı üzücü olaylar yüzünden, yıllardır intihar sözünü dilimden düşüremedim ve gündemimden düşürmeyi beceremedim. Kendi kendimi sorguladığımda da hak verdim kendime. Yaşamaya çalışmakla hata ettiğime inandım.

Gerek hayatta sahip olduğum kişiler, dostlar, çocuklarım,torunum derken, onlara karşı sorumluluklarımı bahane edip, biraz korkaklık, biraz da dost tavsiyeleri sayesinde yaşayıp gidiyorum.

En çok da melekler korurmuş insanları. Sağımızda ve solumuzda bizi takip eden melekler. Benim bu güne kadar intiharıma engel olan melekler, beni korumakla her halde benim lehime olanı yapmışlardır. İnancımız gereği, öyle olduğunu kabullenmek zorundayım.

İşte dün, bir koruyucu meleğim daha dünyaya geldi. İkinci torunum Fırat Ege.Üç oğlum ve bir kızım var benim. İlk torunum Murat Efe kızımdandı. O şimdi yirmi altı aylık. Çok da dedeci. Öyle ki, benden babasına bile gitmiyor. Şimdi de, yine kızımdan Fırat Ege.

Küçücük bir şey. Ama öylesine tatlı ki. Dün ilk defa gördüğümde henüz gözlerini açmamıştı. Sanırım tekrar yarın akşam görebileceğim. Herhalde gözlerini açmış olur. Sonra da kucağıma alıp, doya doya koklarım onu.

Her fırsatta ilgileneceğim, oynayacağım onunla. Tıpkı diğerinle olduğu gibi. Bakalım o ne kadar dedeci olacak ?

Tabii, müebbetlik dediğim hayatım, onunla birlikte biraz daha uzamaya çalışacak. Yaradan da izin verdiği sürece , ona karşı sorumlu olmadığıma inanıncaya kadar yaşamaya çalışacağım. Sorumluluktan kurtulmak da pek kolay değil herhalde.

Torun bambaşka bir şey. Allah herkese nasip etsin. Benim hayatım onlar sayesinde renklendi. Bu güne kadar çocuklarıma karşı duyduğum sorumluluk beni yaşamaya mecbur etmişti. Şimdi ise en çok onlar için yaşamaya çalışacağım.

Dilerim faydam olsun onlara. Sağlıklı ve mutlu günler geçirmeyi çok istiyorum birlikte. Sünnetlerini, öğrencilik, askerlik günlerini de görmeyi çok isterim. Hele iş ve yuva sahibi olduklarını, çocuklarını görebilmek, hayallere bile sığmıyor ama imkansız değil mutlaka.

Sizin anlayacağınız ölümü unutmaya ve onlarla birlikte yaşamaya çalışacağım. Belki ölmeyi hiç istemeyeceğim. Tabii Yaradan vadem dolduğu zaman elbette ki alacak beni onlardan. Fakat o güne kadar ne kadar seversem, ne kadar birlikte olursam, ne kadar faydam olursa o kadarını kâr sayacağım.

Hoş geldin canım torunum. Hoş geldin Fırat Ege’m ! İyi ki geldin. Allah sana uzun,sağlıklı, anneli,babalı,dedeli,anneanneli,babaanneli, çoluklu,çocuklu koskoca bir ömür nasip etsin inşaallah !

Fikret TEZAL