- 1349 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
Eylül’e Bahar Yaması
Eylül!...
Senin haritası hazan dokulu felsefene inat satacağım hüzünlerimin sızı üreten labirentlerini atlasın en ücra köşesine… Şehrimin bütün sokaklarından tek tek süpüreceğim sarı yalnızlığın avlusuna biriken çaresizlikleri… Hatta yetinmeyip imgelerimi saklayıp gizinde çıplak gülüşler ekeceğim kaldırımları ıslak susuşlarıma…
Sonra en emin yola verip yüreğimi umudun göğsüne savuracağım yangına kendini sulh eden yağmurlarımı… Sığınaklarımda biriktirdiğim yağmurlarım yaşamın çöllerini huzurun en coşkulu tonunda ıslatırken ben senin sararmış yüzünü kapatacağım bahar kokan düşlerimle…
Eylül!...
Sen benim bu çığlıklarımı ahraz koğuşlarında susturmaya çalışırken ben içimdeki bütün nehirleri akıtacağım ruhumun saklanmış masumluğuna… Ve bundan aldığım güç ile gökyüzünden bütün yıldızları indireceğim arkama, sağıma, soluma, yerlere, kuytuda kalmış tüm karanlıklara… En çok da senin hüzzam rüzgârlarını taşıyan sarı iklimine serpeceğim yıldızların en güzeli olan Zühre yıldızını…
Ümit Yaşar’ın Eylül’ün kahrından on üçüncü aylara açtığı yüreğini ben de senin buğulu pencereni nemli duvarlarımda barındırdığım umut ile kıracağım… Paramparça olmuş anlamında yeniden doğacak Eylül vurgunu yemiş gelincik susuşları/m….
Ben Eylül Sen Haziran
…..
…
..
.
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara
Ümit Yaşar Oğuzcan
Eylül!...
Ardına sığınıp içimizdeki hüzünleri mi kusuyoruz senin aynana?
Ya da cesaretimizi, inancımızı, ruhumuzun pencerelerinde yaşamın arka sokaklarında kaybedip, senin suçsuz dizlerinin bağını mı çözüyoruz?
Yoksa kendi doğurduğumuz ayazları senin dalları kırık sararmış yapraklarının hüzzam ateşinde bile bile mi sana mal ediyoruz…
Ah Eylül !... Artık kelimelerin efendiliğini yapan duygularımın kozasına her gün bir gülüş ekeceğim… Ektiğim her gülüş gökkuşağının mekânına imzasını atan renklerden oluşacak… Kendimden, ruhumdan, yüreğimden emin kıpırtıları çizeceğim yaşamın tuvaline bir bir…
Ve… Nadasa bıraktığım bekleyişlerimi Nisan kokan anlamlarla baş göz edeceğim…
Söz ! Davetliler arasındaki en saygın gölge olacaksın… Silinmeye yüz tutmuş çığlık gibi dizlerime kapanacaksın…
Eylül!...
Bu defa inanmayacağım ne sana ne de hüznün ensesi kalın duruşuna… Karanlığa teslimiyetin bestesini yapan güneşimin saçlarını çözeceğim... Ruhumun elleri taradıkça güneşin saçlarını, tebessümü gönlüme yağan anlar doğuracak zaman…
Be hey sanrısı kınında saklı tılsım !...
Sokul yanı başıma seni bile kendime bulaştırıp yarına umut dağları büyütecek kadar coşturacağım…
Eylül 2010...
YORUMLAR
sırtına ömrümü yaslayıp
doğuşumu kutladığım eylülün içinden
ayıklayıp hüzünleri tek tek çekip almışsın şair!
ne iyi etmişsin…
şiirlerin hırçın bakışlarından kurtarılan eylüle
baharda yakışırmış meğer…
teşekkürler şair
selam ve saygıyla
Mehtap ALTAN
teşekkürler CÖMERT YILMAZ...
özgürlüğün ıslak dudakları değmiş dudağına
rüzgar güneşe sokulmuş
gece bulutlara sığınmış
ve zaman kal diyemediklerine adım atmış
eylül
kıyılarına vuran yüreğimi al
sıcağında üşüyen bedenime sokul nefesinle
eylül
sonumdan önce tek şansımsın bana
hadı ayak parmaklarımdan üşümeye başlamadan
dokun damarlarıma
tam benlik olmuş valla
susturamadım kendimi
üzgünüm::::::(
ama çok sevdim
hem yazını hem de ?
hehehe :)
Evet, sevgili şair dediği gibi coşmuş..
Eylül'ü hem yeriyor hem de seviyor. Tıpkı bizler gibi.
Nedendir bilinmez ama eylülü çoğu insanlar sever.
Şair bu yazısında "Ben senden daha güçlüyüm "dercesine Eylül'e dikilmiş. Belki de haklı.
Ama anlatım çok güzel. Önceki yazılarına oranla yazının içinde Eylül heyecanı var.
ve heyecan insnın sol yanını kabarttıkça anlam olgunlaşır.Tad verir.
İnsan doğa ile bütünleştiği an duyguları tek bir noktada bütünleştirmeyi başarır.
Savaşı ölmeyi göze alan kahramanlar kazanır.Bu da nereden çıktı, ne alakası var ? diyeceksiniz.
Evet, "rest" Her restleşme yürek savaşıdır.Her savaş kılıç kalkan ile olacak değil ya:))
Ama burada yazar savaşır iken sevmeyi de biliyor.Aslında her şey yazarın kendi içinde.
Hesaplaşma dahil.
Her neyse
Eylül ? Sonbahar'ın ilk günleri.Yapraklar yavaş yavaş yeşilden sarıya düşüyor.
Aşk gibi..
Mehtap ALTAN
teşekkürler...
Eseri yazanın kim olduğunu bilmesen, yazının sonunda yine de "tebrik ederim sizi Mehtap Hanım" derdim. Bu imgeleri böyle ustaca kullanabilen kim diye kendime sorduğumda, Wikipend ansiklopedim direk sizi gösteriyor.
Mehtap ALTAN
teşekürler çokca...
Karanlığa teslimiyetin bestesini yapan güneşimin saçlarını çözeceğim... Ruhumun elleri taradıkça güneşin saçlarını, tebessümü gönlüme yağan anlar doğuracak zaman…
Be hey sanrısı kınında saklı tılsım !...
Sokul yanı başıma seni bile kendime bulaştırıp yarına umut dağları büyütecek kadar coşturacağım…
aldım ve gittim...
sevgimle sevgili kelamdaşım...
baki duamla....
Mehtap ALTAN
ben sadece bu pencereden bakmak istedim bugün Eylül'e ...
teşekkür ederim çok...
Mehtap ALTAN
teşekkür ediyorum...
Sararmış yapraklar altında bahar saklı. Kaldır kuruyan dalları martı kanadında mutluluk gülümsesin gül yüzüne.
Tebrik ve sevgimle
Mehtap ALTAN
İstanbul ise en güzel yıllarımın kokusunu...
Teşekkürler...
edebiyat defterinin.....mehtabı.....ayı....sırrımı....yazılarında saklı....gıpta edilecek bir kalem.....saygılar
Mehtap ALTAN
teşekkürler...
Çok etkilendim. Edebiyata güzel bir ışıksınız Mehtap Hanım. Sizin kaleminizden Eylül daha da bir güzeldi. Tebrik ederim. Sevgilerimi sunuyorum.
Mehtap ALTAN
teşekkürler...
Şiirler yazan arkadaşım, yazın bile şiir şiir akmış sayfaya.
Kutlarım... sevgimle...
Mehtap ALTAN
umuda soyunana duyguların delikanlı duruşuydu aslında...
teşekkürler...
Mehtap ALTAN
bende kalemimi ndedğdiği her çalışmaya o tıınıdan bir parça yüklemek istiyorum...
teşekkürler...