- 1603 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ULU HAKAN II. ABDÜLHAMİTHAN
ULU HAKAN II. ABDÜLHAMİTHAN
Kimdi II. Abdülhamit’e ‘Kızıl Sultan’ diyenler?Yahudiler mi yoksa kendini milliyetçi sayanlar mı ? Bence Yahudilerdir . Hiç bizim milletimiz, 33 yıl boyunca çökmekte olan bir devleti, Rusya’nın da dediği gibi hasta adamı iyileştirmeye çalışan bir padişahı ‘Kızıl Sultan’ olarak nitelendirebilir mi? Nitelendiremez öyle değil mi? Ancak bir soru geliyor aklıma;Vahdettin’e vatan haini diyen II. Abdülhamit’e neden Kızıl Sultan demesin ki?İkisi de birdir. Gerçi benim içinde ikisi bir. İkisi de gerçekten paratoner vazifesi yaparak bütün kötülükleri üzerlerine çekmişler.Tıpkı paratonerin yıldırımları üzerine çektiği gibi.
II. Abdülhamit çok çalışkan bir insan olup, padişah olmadan önce dahi para kazanarak kendi geçimini sağlamış ve birikim yapabilmiştir. Çok zeki olmasıyla birlikte hafızası çok güçlü olduğundan dolayı,bir gördüğünü bir daha unutmazdı. Zamane olaylarını takip eder ve yorumlardı. Abdülhamit ileri görüşlü bir insandı ancak ileri görüşü hiçbir zaman bir gün tahta geçerim diye düşündürtmemişti ona, Ta ki amcası Abdülaziz’in tahttan indirilip öldürülmesine kadar. Amcası öldürüldükten sonra akli dengesi yerinde olmayan V. Murat tahta çıkartılır. Ancak kimse memnun kalmadığı için özellikle de Mithat Paşa’nın çıkarlarına uymadığı için Mithat Paşa teker teker şehzadeleri dolaşmaya başlar ve sıra Abdülhamit e gelir. Mithat Paşa bir takım şartlar sunarak bunları kabul edeceğini garanti edecek olan II. Abdülhamit’i tahta çıkartır. Bu şartlardan en önemlisi: Anayasa yapılacak ve meclis açılacaktır. Yani meşrutiyeti kabul edecektir. Bu şekilde ulaşmak istediği hedef söz hakkının padişahtan ziyade mecliste toplamaktır. Böylelikle yapılacak işlere kendisi başkanlık etmiş olacak ve yerini sağlamlaştıracaktır. Yani tam bir kurttur. Ancak nasıl bir tilkiyle mücadele ettiğinin farkında değildir.
II. Abdülhamit ise her şeyin farkında olup oynanan oyuna müdahale etmek için yerini ve zamanını beklemektedir. Nitekim Abdülhamit tahta çıktıktan sonra Mithat paşa hemen anayasayı hatırlatmış bunun üzerine de kendi hazırladığı bir anayasası padişaha sunmuştur. Ortada dönen oyunun farkında olan Abdülhamit anayasa işinin bir kişiyle olmayacağını söyleyerek bir kurul oluşturmuş. Böylelikle yoğun bir araştırmadan sonra Kanun-i Esasi kabul edilmiştir. Bir müddet sonra da Mithat Paşa sürgüne yollanmıştır. Sultan II. Abdülhamit yavaş yavaş yerini sağlamlaştırmış, Devleti son söz padişahın olduğu döneme getirmiştir. Bu sayede 33 yıl boyunca tahtta kalmayı da başarmıştır. Koskoca 33 yıl bir sultan kalmış. Aslında çok değildir 33 yıl, ama dönemin halet-i ruhiyesine baktığımızda neredeyse yılda bir padişah değişmekteyken daha doğrusu işlerine gelmeyen padişahları tahttan indirirlerken II. Abdülhamit’in 33 yıl boyunca otoriteyi elinde tutması gerçekten çok büyük bir başarıdır. Bu siyasi deha tarihte görülmemiştir belki de, düşünün etrafınız aç kurtlarla dolu ve siz içlerinde tilkisiniz güçsüzsünüz, zayıfsınız ve onlar için yemeksiniz. Ne yapabilirsiniz ki bir düşünün. İşte II. Abdülhamit de bu aç kurtların arasında ki tilkiydi.O kurnazlığını kullanarak kurt gibi ulumuş, kendini ve devletini korumayı başarmıştır. Rus çarının bile ‘hasta adam’ diye hitap ettiği Osmanlı Devleti’ni ayakta tutmayı başarmış ve hasta adamı tedavi etmiştir. Oysaki aynı dönemde Rusya’da ihtilal çıkmış ve çarlık Rusya ortadan kalkmıştır. Yani doktor ölmüş hasta iyileşmiştir.
Döneminde bir çok yenilik yapılmıştır: Mesela dünyada üretilen ilk iki deniz altından birini hemen İstanbul ‘a getirtmiş ve bir ilke imza atmıştır. Kendi çocuğu hastalandığında hiçbir şekilde çare bulamadığı için ‘Ben ki padişahım çocuğuma tabipler bulamadım’ deyip halk neylesin diye düşünmüş ve bugün Şişli Etfal Hastanesi diye bilinen esas adı Hamidiye Şişli Etfal olan hastaneyi yaptırmıştır. Daha sonra askeri tıpı olan bugün ki adıyla GATA’yı yaptırmıştır. Bunun dışında çocukların okuması için Anadolu’nun birçok yerine okullar yaptırmış ve zeki çocukları yurt dışına eğitime göndermiştir. Atatürk’ün yegane düşüncesi olan bütün yurdu demir ağlarla örme projesinin lideridir. Zamanında demir yolunun ne kadar karlı ve masrafsız bir iş olduğunu gören sultan tüm ülkeyi demir ağlarla döşetmeye çalışmıştır ve başarmıştır da.Bugün kullandığımız birçok ray Abdülhamit döneminden kalmıştır. Elektrik ilk icat edildiğinden kısa bir süre sonra İstanbul’a elektriği getirmiştir. Bunlar gibi birçok yeniliği mevcuttur.
Kısacası Sultan Abdülhamit’in yapmış olduğu icraatların geneli devletin bekası için olmuştur. Bu sayede de 33 yıl boyunca tahtta kalabilmiştir. Ancak gerek Ermeniler’in gerekse Yahudiler’in devlet kurma isteklerinden ve bundan dolayı da padişahtan toprak istemeleri karşısında hep hayır yanıtı alınca hem padişaha Kızıl Sultan demişler, hem de ulu hakana suikast de bulunmuşlardır. Ancak onu öldürememişler ve 33 yıl sonra tahtından indirebilmişlerdir.
YORUMLAR
Cennetmekan Abdülhamit Han. Mevlam gani gani rahmet eylesin.
BU TARİH BİZİM
İlk yurdum orta Asya, ikinci yurt Türkiye
Oğuz’un soyundanız bağlıyız bir ülküye,
Türk’üz yüce bir ulusun kahraman erleriyiz
Aynı din kardeşleri, İslâm neferleriyiz,
Alpaslan,Yavuz Sultan hem senindir hem benim
Malazgirt’le çaldıran müşterek zaferlerim.
Osman’la Orhan Gazi, Fatih’te Yıldırım da
İkimizin kanı var, onlarında kanında.
Selçuk da, Osmanlı da Cumhuriyet de bizim,
Kardeşim, arkadaşım bu tarih hepimizin.
Kızıl sultan diyemez Türk olanlar Hamit’e
Soyuma küfredenin kanında vardır şüphe,
Cihan harbi zaferle sonuçlanabilirdi,
İttihat ve terakkiye anıtlar dikilirdi.
Vahdettin padişahım son Osmanlı devrinde
Mondros, Sevr barışları talihin tersliğinde,
Mustafa Kemallerde bir kıvılcım tutuştu,
Yurdum bu iman ateşiyle cumhurluğa kavuştu.
Selçuk da, Osmanlı da, Cumhuriyet de bizim,
Kardeşim, arkadaşım bu tarih hepimizin.
H.İbrahim SAKARYA