- 1401 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
BURA/SI NERE/Sİ............??????????
Canım sıkılıyor.
Yazacak cümle kelamlar nereye kaçtı?
Gören bilen varmı?
En azından a harfini bulsaydım.O elimden tutup beni diğer kelimelerin yanına götürürdü.
Oda yok meydanda..
Ne can sıkıcı bir durum..
Haydi canım sende sıkılma hemen.
Bak eylül ayındayız.
Gel beraber camdan dışarı bakıp bahçedeki ağaçların kuruyan yaprakları nasıl sararıp solmuş .Nasıl kurudukça birer birer dökülüyor bakalım.
Güneş olabildiğince çekmiş hüznünü üzerine.
Sanki bir daha yaz gelmeyecek gibi.
Sanki bu kurumaya ve nasırlaşmış elleriyle kendine tutunan ağaç bir daha yeşermeyecek gibi.
Ya bu kuşlar, hani şu kurumuş dallarda titreyerek bakan gözlerle bizim halimiz ne olacak der gibi .
Nereye gidecek bu yavrular.
Belki açlıktan ölecekler kimbilir.
Belkide yem olacaklar hayatın kendilerini bekleyen tehlikelerine karşı.
İyide benim canım daha bir sıkıldı.
Koskoca bir dağ geldi tüm ağırlığı ve kasavetiyle üzerime çöreklendi.
Ayy ne yapmalıda bu sıkkınlıktan kurtulmalıyım.
Bu günkü gazetelere hiç bakmadım.Acaba neler var.Acaba kim kimi kesti /kim kimi kaçırıp fidye istedi.
Bak sen! Adamın biri komşusu hemde en iyi arkadaşının karısıyla kaçmış.
On gündür haber alınamıyormuş,üstelik adamda evliymiş.
Trafik kazasında bir aileden yedi kişi öldü.
İçkili alemden dönen zengin evladı bariyere çarpmamak için kaldırıma çıkıp iki kardeşi ezdi.
Kendine selam vermeyen komşusunu gece vakti kasap satırıyla doğradı.
Ayy içime fenalıklar geldi.Allak bullak oldum.Neler oluyor.İnsanlar ne yapıyor.
Sabah proğramlarında her gün bir kayıp haberi.Ağlayanlar ,kendini yerlere atanlar.
Bazen iyi nticelenen bazen ise ölümle biten hikayeler.
Aslında çoğunun hikayesi bile daha başlamamış.
Onlar küçücük yürekler,sevgiye aç,korunmaya muhtaç.Kime sığınıyor ,kimle konuşuyor,nereye gidiyor diyen yok.
Herkes kendi aleminde.Baba işten eve gelince ya televizyon başında maç izler,yada bilgisayarda haber dinler.
Uykusu gelincede uyur ama ne uyumak dünyadan aldığı haberlerden haberdardırda.Kendi evlatlarından haberi olsa ne olur olmasa ne.
Belki bir gün internete düşerse haberi olur.En çok tıklanan sayfalarda.
Anne desen beş çocuk onlarlamı uğraşsın,günleremi katılsın,ne giyip ne giymeyeceğinin telaşeliğindemi yansın.Kimin poğaçası güzel olmuş.
Kim en güzel giyinmiş.Bunlar çok önemli konular.Öyle çol çocuk bunların yanında neki..zaten çocukların boğazı tok sırtı pek okula gidip geliyorlar.Onlardan iyisi yok.
Yıllardır saçını kuförlerde süpürge etmedimi onlar için.
En güzel onları azarlamadı ,dövmedimi.En güzel yıllarını sokaklarda ,arkadaşlarıyla geçirmedimi.
Nasıl olsa evli ,nasıl olsa çocukları var değilmi.
Ondan sonrada benim kızım evden kaçtı.
"Erkek arkadaşı varmıydı" .
"Evet ben biliyorum "der babası ,eve tanıştırmaya getirdi.hatta bazı geceler
arkadaşlarıyla partilere gidiyordu.Ama bu kız daha 13 yaşında bile değildir.
"Biz çağdaş bir aileyiz.Biz annemizden babamızdan çok sıkıntılar çektik ama çocuklarımıza çektirmedik."
"Kızım ne oldu bu halin ne"...??..........!!
" Eşim beni dövdü artık o eve geri gitmem "diyen 15 yaşında bir kız üstelik kucağında 2 aylık bebeğiyle.
Anne babsından şevkat ilgi görmemiş minicik yürekler iki tatlı sözün ardı sıra bir meçhule doğru savrulup gidiyor.Ya yıllarca kullanılan bir paçavra görevi görüyor.
Yada sermaye olarak ona buna peşkeş çekiliyor.
Nereye gidiyoruz belli değil
Ön tekerleği takip etmekte zorlanan arka tekerlek ya isyan edecek önüne çıkan ilk taşın engeline takılıp bir garip ağın içinde karanlıkta kaybolacak.
Nasıl kaybolmasın nasıl..........!
YORUMLAR
Doğru söze ne denir, günümüz Türkiye'sinden haber manzaraları serilmiş sayfanıza.
Haklısınız dinlerken, okurken daral geliyor insanın içine.
Hepimiz kendi evlerimizden başlamalıyız bu yanlışları düzeltmeye.
Her anne baba çocuklarıyla ilgilenmeli, doğruyu öğretip, onların yanlış yapmamalarına yardımcı olmalı.
Çok haklı ve güzel bir yazı, tebrikler, sevgilerimle.