ÇOK OKUMALIYIZ ÇOOKKK
ÇOK OKUMALIYIZ ÇOK!
“Oku” kuranı kerim…
“İlim Çin de bile olsa gidin onu alın” Hz. Muhammed…
“Bir millette okumağa rağbet umumileşmedikçe gaflet ve gafletten doğacak felaket azalmaz” K Atatürk…
“Tanrım bana kitap dolu bir evle çiçek dolu bir bahçe ver” Konfüçyüs…
Yukarıda kısa kısa yazdığım, ilk i kuranı kerimde ki ilk emir ve ilk ayet ikincisi peygamberimizin ilim ne kadar zor ve uzakta olsa bile gidin ve onu alın buyurması.
Üçüncüsü Türkiye cumhuriyetinin kurucusu olan Mustafa kemal okunmadığı sürece gaflet ten kurtulamazsınız ve gafletten kaynaklanan felaketler azalmaz.
Dördüncüsü Konfüçyüs; büyük Çin bilgesi, filozof. O da Tanrıdan kitap ve çiçek istiyor. Demem o ki kutsal kitabımız, yüce peygamberimiz, cumhuriyetimizin kurucusu ve büyük bilge filozof, bunlardan sadece birer örnek vererek okumanın ehemmiyetini anlatmaya ve anlamaya çalıştım.
Okumak gelişmektir. Okuma alışkanlığı, insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçası olarak süregelmiştir. Tarihte büyük işler yapmış, milletlere yön vermiş kişilerin çok kitap okuduklarını ve büyüklüklerini bir yerde kitap okumaya borçlu olduklarını görürüz.
Kitap bilginin ve tecrübenin toplandığı, insanlarının bilgi ve birikimlerinin depolandığı kilitsiz bir kumbaradır. Bu kumbaradan faydalanmamız için sadece açıp okumamız gerekiyor.
Tarihte büyük işler başarmış insanlar, bu kumbaradan çok iyi istifade etmiş. İçindeki bilgileri iyi almış ve kullanmışlardır. Medeniyetlerin kurulmasında ve büyümesinde en önemli şey bilgidir, kitaptır.
Osmanlının büyümesinde Osman Bey ne kadar önemli ise Edebali de o kadar önemlidir.
Selçuklunun kurulmasında Alparslan ne kadar önemli ise Nizamül mülk de o kadar önemlidir.
Fatih sultan Mehmed in İstanbul u fethetmesi genç bir komutanın bir macerası değil, onun sabahlara kadar okuduğu kitaplardan aldığı bilgi ve tecrübeden kaynaklanmaktadır.
Yavuz sultan selimi yavuz yapan sadece cesareti değil, onun kitaplarla olan diyalogunun çok iyi olmasından aranmalıdır.
Bütün bunları okuyan herkes bilir. Okumayanlar bilmez tabiî ki.
Okumanın bu kadar önemli olduğunu bildiğimiz halde neden okumuyoruz? İşte onun cevabını ben bilmiyorum.
--------- % 80 sadece okuryazar olan ve kadınlarının okuryazarlığı daha düşük olan bir ülkede tabiî ki çeşitli haksızlıklar olacak. Şiddet olacak. Sağlıksız bir nesil olacak. her türlü olumsuzluk olacak. Biz kitap okumaktan bahs ederken hala okuma yazma bilmeyen insanların vebali kimedir onu gelin siz tekdir edin.
Türkiye’de bir yılda basılan kitap, japonyada nerdeyse bir günde basılıyor.
Diger bir istatistik bilgiye göre türkiyede insanların % 5 kitap okurken % 95 tv izliyor.
Mutlaka tv de izlenecek tv izlemek yerine kitap okuyun demek doğru değil tabiî ki,
Güncel haberleri ve bilgileri takip etmek, bilinçli ve seçici sorgulayıcı ve eleştirici bir seyirci olmak gerekiyor. Okumamak için bir sürü bahane bulmak kolay, zaman, ekonomik, sebepler ve bir sürü su7dan bahaneler.
Tarihte tarihe bu kadar hükmedenler çağ açıp çağ kapayanların okumaya verdikleri önemi, okumak için harcadıkları çabayı görmekteyiz.
Kendi adıma okumaya yeterli zaman ayırdığımı kabul etmesem de, zaman ayırmaya, kitap bulmaya mümkün oldukça okumaya çalışıyorum en azından içimden bir istek var bir azim var belki zamanla daha da iyi bir okur olurum.
Okumadan o kadar çok eksik kalırız ki burada saysam inanın sayfalar yetmez.
Okumadan daha iyi bir yaşam için hayatımıza yön veremeyiz, çocuklarımıza bir örnek olamadığımız gibi onları eğitemeyiz.
Okumadığımız zaman, insan ilişkilerimizi geliştiremeyiz, iş hayatında başarılı olamayız, devlete karşı olan sorumluluklarımızı bilmediğimiz gibi haklarımızı da bilemeyiz.
Okumazsak ufkumuz genişlemez, öngörümüz olmaz, hoşgörülü olamayız, sevgimizi, aşkımızı karşı tarafa kolaylıkla aktaramayız,
Okumazsak seçilemeyiz, seçemeyiz; hangi partiye neden oy verdiğimizi, hangi insanı neden seçtiğimizi hiç bilemeyiz.
Okumadan kullandığımız aracın, içtiğimiz ilacın, yediğimiz yemeğin, aldığımız giysinin, giydiğimiz ayakkabının sağlığımıza faydası-zararını hiç öğrenemeyiz.
Okumadan kazanmamız gereken parayı, kazanamadığımız gibi. Harcarken daha düzenli ve verimli harcama yapabilir miyiz?
Hülasa; hayat yolunda tıkandığımız her an, eksik olan her yanımız okumadığımız dan kaynaklandığını anlamaya anlarız da her zamanki gibi iş işten geçmiştir…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.