İHTİŞAMLI GÜNLERE DÖNERKEN
Milletler de insanlar gibi canlıdır; uzun sürelerde yaşadıklarını ve değiştiklerini görebilirsiniz. Bir insan ömrü, ortalama altmış yıl kabul edersek, evre evre bu değişimi fark ede bilirsiniz. Önce doğar, çocukluk, gençlik derken serpilir büyür, olgunluk, sonra yaşlılık dönemi gelir. İşte milletlerde böyledir. Tek farkı, değişimleri için zaman olarak biraz daha uzun sürelere ihtiyaçları vardır.
Bizim milletimizde, birkaç asırdır bocalama, şaşırma, hezimet ve dibe vurma gibi her türlü eksi pozisyonlara girdi ve yaşadı. Lakin bu dibe vuruş günümüzde artık tekrar tersine dönmeye başladı. Milletin makûs talihi tam tersine, kazanma kuşağına girmiş durumdadır. Genç bir nüfusumuz ve Dünyanın her yerinde iş adamlarımız var. Araştıran ve aşağılık duygusundan kurtulmuş insanımız gayret sarf etmektedirler. Değişik ülkelerde açılan okullarımız buna güzel bir örnektir. Bizim ihtiyacımız olan, büyük Atatürk’ün de dediği gibi’’yurtta sulh cihanda sulh’’ ilkesini hayata geçirmektir. Kendi ile barışık, içte huzurlu bir Türkiye’nin önünde hiçbir engel kalmaz ve kalmayacaktır. Geri kalan ‘’asrın medeniyeti seviyesine çıkma’ azmi ve gayreti milletimin ruhunda vardır. Binlerce yıllık devlet tecrübesi, köklü kültürü, tarihindeki başarı ve şanları bu gayrete olumlu destek olmakta; daha önce yaptınız, isterseniz yine yapabilirsiniz demektedir adeta. Bir büyüğün dediği gibi ‘’bunu siz ilk kez yapmıyorsunuz; Tarihinizde birçok kereler yaptınız, ha gayret kendinize gelin, aslınıza rücû edin, yine eski ihtişamlı günlerinize döneceksiniz’’.
Dünya üzerinde beş on köklü millet var diyebiliriz. Fakat tarih boyu her zaman adaletle, zayıfın-haklının yanında ve kıtalara hükmedecek kadar büyük, en stratejik noktalarda devlet kurmuş başka millet göstermek yok denecek kadar azdır. Nitekim eski ihtişamlı günlerimizi, daha doğrusu kendimizi kaybedeli, dünya da adaletten bahsetmek mümkün olmamakta, her yer kan gölüne dönmekte, hatta İslam coğrafyasında akan kan ve zulüm hiç dinmemektedir. Bütün milletlerin, insanlarda olduğu gibi genel bir karakterleri var. Bu karakterlerde Türk milletinin karakteri, en üst seviyede olandır. Hele hele İslam terbiyesinden geçtikten sonra; sürücüsünü bulmuş küheylan gibi şahlanmış, tam adalete ve karakterinin en olgun seviyesine ulaşmıştır.
Şu anda bile Türkiyesiz bir dünya düzeni ve adaleti düşünülememektedir. Fakat ahestelik ve işi kendi aramızda çekişmelerle oyalarsak bu elimize geçen fırsatları kaybeder, bu yükselme kuşağındaki durumumuzu; tersine çevirir ve fırsatları kaybederiz. Bugün batı medeniyeti buhrandadır ve çıkış yolu bulamamaktadır. Önce kendi gençliğimize öz değerlerimizi daha sonrada haricimizdeki dünyaya bu değerlerimizi göstere bilirsek; işte o zaman kendimizden emin bir şekilde.’’gelecek asır Türk asrı olacaktır’’diye biliriz.
Sonuç olarak siyasi veya ideolojik çekişmeleri bir kenara bırakıp, her fert elinden ne gelirse gayret etmeli, başkasının iyi, güzel faaliyetlerini alkışlamalı ve daha ileriye gitmesi için desteklemelidir. Akif’in’’sen ben desin efrat, aradan vahdeti kaldır, insanlar için kıyamet işte o zamandır’ sözünden ibret almalıyız. Kendimize ‘’toplu vurunca sineler, onu top sindiremez’’i düstur edinmeliyiz. ‘Sinelerimiz hep beraber vurmalı. Milletimizi, devletimizi, evlatlarımızı hatta kendimizi seviyorsak biraz daha gayret etmeli ve birlik olmalıyız. Değilse batan gemide bütün yolcular birden boğulacağı gibi bizde aksi takdirde hep beraber kaybedeceğiz.’şu istiklal inkılabatı içinde en yüksek ve gür sada bizim sadamız olacaktır.’’ Ve hünkârın dediği gibi ‘’bir olalım, iri olalım, diri olalım’’
BİZ OLALIM, BAŞKA DEGİL; ASLINA DÖN YETER.
Adnan sivri
YORUMLAR
Al benden de o kadar....
Hünkarın sözü ile bitirdiğiniz yazınıza bende Milli Şairimizle nokta koymak istiyorum.
Selam ve saygımla...
Girmeden tefrika bir millete; düşman giremez.
Toplu vurdukça sineler; onu top sindiremez.
(M. Akif Ersoy)
BOZKIR'İ
DEGERLİ YORUMUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
Kendimize ‘’toplu vurunca sineler, onu top sindiremez’’i düstur edinmeliyiz. ‘Sinelerimiz hep beraber vurmalı. Milletimizi, devletimizi, evlatlarımızı hatta kendimizi seviyorsak biraz daha gayret etmeli ve birlik olmalıyız. Değilse batan gemide bütün yolcular birden boğulacağı gibi bizde aksi takdirde hep beraber kaybedeceğiz.’şu istiklal inkılabatı içinde en yüksek ve gür sada bizim sadamız olacaktır.’’ Ve hünkârın dediği gibi ‘’bir olalım, iri olalım, diri olalım’’
BİZ OLALIM, BAŞKA DEGİL; ASLINA DÖN YETER.
Adnan sivri
-----------------------------------------------------------
Duyarlı yürekten güzel ve içeriği dolu dolu bir yazı okudum.
Yazısına baştan sona kadar katılıyor ve kendisini kutluyorum.
10 numara bir yazı.
Irkçılar okumasın. ANLAYAMAZLAR.