- 890 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SULTAN MURAT HAN VE VEZİRİ
3. Murat bir gün solgun benizli ve çok telaşeli görünür. Gördüğü rüyanın tesirinde kalmış korkusundan benzi sararmış ve sabahı zor yapmıştı. Vezir 3.Murat’ın telaşeli durumunu fark eder ve korka, korka yanına yaklaşır. Sormak ister ama bir türlü cesaret edemez. Nihayet Sultan Murat; Vezirine tebdili kıyafet yapıp bir yere gideceğiz der.
Molla kılığına girerler. Yolda giderken 3.Murat rüyasını vezirine anlatmaya başlar. Rüyasını anlatacak olan kişiye hayrola derler ya, Vezir hayrola Padişahım der. Gidecekleri yere doğru yönelirler, Un kapanına doğru kalabalık bir topluluk görür, yanlarına yaklaşırlar, ahalinin dairesi içinde bir insanın cansız yattığını görür.3.Murat bu kimdir diye sorar, fakat ahali kötü bildiği cesede dokunmamasını, zinakar ve ayyaş birisiydi, cenazesi bile kılınmaz derler. Kırk yıllık komşuları olduklarını ölen insanın kırk yıldır hep aynı fiil üzerinde olduğunu ve halka yakışan yaraşan hiç bir iş yapmadığını anlatırlar. Biri geri çekilirken biri ileri atılır ve anlatmaya başlar. İyiliğinden ve iyi bir takunya, nalın ustası olduğunu anlatır.
Doğru yanlış hep düşüncelerini paylaşırlar. Kazancını şaraba ve fuhuş yapan kadınlara harcadığını onun için hiç bir şeye malik olmadığını anlatırlar. Eve kadın getirdiğini onlarla gününü gün ettiğini anlatırlar. Halk kötü bildiği bu cenazenin namazını kılmama kararı almışçasına ardını dönen gider.^3.Murat ile veziri kalırlar. Vezir de dönüp gitmek ister, Murat Han önünü keser nereye vezirim der. Bilmem, duydunuz padişahîm bizde gidelim der.
Padişah gördüğü rüyanın tesirinden kurtulamamıştır. Herkesin gidebileceğini ama bir padişahın tebaasını bırakamayacağını cenazeyi kaldırmaları gerektiğini anlattı ama vezir molla göndeririz cenazesini kılarlar padişahım der. Halkın anlamamaları için mollalığa devam edeceklerini emir buyurur. Vezir işin üzerlerine yıkıldığını beceremeyeceklerini söylese de meraklanma ben beceririm der. Cenazeyi sırtlanırlar Fatih camiine doğru yola koyulurlar. Camide defin işlemlerini yaparlar temizlenen cenazeden nur fışkırır adeta, güzelleşir. Sanki güler gibi bir tebessüm yansır simasından. Defin gerçekleşecek ama vezir Murat Han’ın kulağına, Ya çocukları hanımı varsa der. Murat han’ın şimşekleri çakar öyle ya, ya varsa? Vezire emanet eder cenazeyi gider yine aldıkları yere. Sora sora cenaze evini bulur kapıyı yaşlı bir kadın açar, Murat durumu anlatır kadıncağız oturur ve anlatmaya başlar.
Oğul o cenazesini aldığınız bey var ya! Akşama kadar nalın yapar, kazandığı parayı kimin elinde bir içki şişesi görse satın alır eve getirir ve helâya dökerdi. Nedenini sorar Murat Han: Muhammed ümmeti içki içmesin diye der. O kadınlar neyin nesi diyecek olur yaşlı kadın başlar anlatmaya, Fuhuş batağına düşen kadınların ücretini öder getirir ve evde ben onlara imandan İslam dan bahsederdim der. Mahallede namaz kılmaz arkasında durduğun imam tekbirle birlikte kabeyi görmeli derdi. Milletin ne dediğini hiç umursamaz. Onlarla alakadar olmazdı. Ben bu yaptıklarının yanlış anlaşılacağını ölürse cenazesini bile kılmayacaklarını, Ortada kalacağını anlatırdım o da ban padişahın işi ne gelir kaldırır cenazemi derdi.
Murat Han almıştı dersini. Allah Resulü Padişahı gönderip Sevdiği ümmetinin cenazesini yıkatmış onunda sözünü yere düşürmemiştir.
=====================================AR===========================
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.