Bahane Hanım
Babamın Anneannesi
Benim göbek adım
Bahane hanım
Tanımadım sizi; anlatılanlar kadar yakınım,
ama bilesiniz dargınım..
Bir damla kanla kurmuş otoriteyi atalarınız,
İtaat emzirmiş memelerinden soyuna, tüm kadınlar , ayakları yerde olmamış hiç
sendeleme, düşme şansın da bu kuklaların.
Edepli olmak savunulmuş hep, ama en büyük edepsizliği yapmışlar, eleştirtmemişler hiç kendilerini..
Kendinizi büyük bir oyuncu zanneden figüranlardınız oysa, nasıl güzel sergilenmiş yanlışlar ve nasıl tozpembeye boyanmış sahne.
Birbirinizi alkışlamayı seçmişsiniz yuhalanması gereken yerde..
Kızmayın bana, yada kızın dilerseniz, en gür sesimle yuhalıyorum sizi..
Şeytanların melek, meleklerin de felç edilişini izledim oyununuzda,
BAHANE
“Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep:”
Buydu sunulan göbeğim kesilirken, adımı düğümlediniz güya geçmişime ama öyle bir çukura gömdünüz ki soy ağacınızın tohumunu, azat ettim tüm doğacak köleleri.
Ağıtlar yakın, öldürdüm Dionysos’u,
Soyumda doğacak her kişiden sorumluyum bundan böyle, Gün gibi, güneş gibi özgür olacak her bebek, ne itaat edecek ne de hükmedecek.
Kızmayın Bahane hanım;
Birikti bunca yıl dayatılan sözde soylu soyunuzun işkence dolu tutukluluğu..
Kendi isyanlarımla karıştı doğacak bebeklerin çığlıkları, duyarsız olamazdım ve daha ne kadar bastırılabilirdi ki içimdeki ses?
Kaygısı, tasası, sıkıntısı çok yaşamın, pürüzsüz ve gamsız olmadım hiç..
19/Aralık/2005
Figen YARAR