- 1345 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Orda Bir Köy Var
Orda bir köy var uzakta gitmesek de görmesek de seslerini duymasak da acılarını paylaşmasak da haritada bizim sınırlarımız içinde olduğu için o köy bizim köyümüzdür.Görmezden gelsekte aç insanları,yırtık çarıklarıyla masum çocukları ve duymasak da çığlıkları o köy bizim köyümüzdür.Onlara sosyal devlet anlayışı uzak kalmış.Ama üniter yapının da temel taşları.Sadaka kültürü aşılanmaya çalışılan saygıdeğer ve hatta bir zaman milletin efendisi olan yurttaşlarımız.Onlara balık vermek daha kolay geliyor devlet zihnine.Balıklar bittikten sonrasını hiç düşünmüyolar ki işlerine gelimiyo zaten.Onlardan da ses çıkmıyo zaten sanki yaşadıkları kaderleriymiş gibi katlanıyolar açlığa,çileye ve yoksulluğa....
Onlar uzak köyün yakın insanları onlar söz konusu olduğunda şu söz anlatıyor onları "söz konusu vatansa gerisi teferuat".Gerisi bırak aç kalsın kimin umrunda?.Çocuklar okula gidemiyor kimin sorunu?
Yandaşa peşkeş çekilmiş devlet kaynakları onlara kalmıyor.Burjuva sınıfının altında 21. yy da yaşamaksa bu eğer yaşıyolar.
Tarih tekkerürden ibarettir derler.doğru çünkü yine her şey tekrardan başlıyor.Burjuvazi güçler yeniden iktidar oluyor.Kast sistemi yeniden oluşuyor.Halk için söz konusu vatansa gerisi teferuat anlayışı ,burjuvalar için söz konusu vatan olsa bile yine de para dır.
Metin CİHAN...
YORUMLAR
DUMANLI ALADAĞ
Hava ayaz mı ayaz Zozan tepe çok serin
Ey dumanlı Aladağ karın, sisin var senin
Kekliklerin yatağı, pınarların mekânı
Hepsi de delik deşik derelerin hep derin
Derdin, çilen çok senin Yağlıca Dağı harsın
Yüksek zirvelerin var bir de kubbeli başın
Güllerin, çiçeklerin, menekşelerin pek çok
Yaz-bahar günlerinde tükenir gider karın
Kazıkkıran Dağı hep Camuşlu’ya bakarsın
Geçen giden her ömrü paramparça edersin
Niye böyle eylersin ezelden beri her dem
Sen bazen geçit vermez bazen de can alırsın
İçine dereleri, pınarları katarsın
Hep bedenini büker uzaklardan gelirsin
Etrafında naneler tertemiz sularlın var
Zerapxane’ye varan Bingöl’den gelen Aras
Doğunun nehri Aras nazlı nazlı çağlarsın
Gece, gündüz akarsın dağı, taşı aşarsın
Etrafında bağ, bahçe gül, gülistan kokarsın
Hem hayatsın hem yaşam Kağızman’da geçersin
Kağızman şan, şöhrettin altmış dört köyün var,
Çilehane, Böcüklü, Şaban, Karabağın var
Paslı, Kozlu, Camuşlu, Karakuş, Akçakale
Dillere destan olan narın, elman, kaysın var
Selâm olsun halkına Kürt’ün, Türkmen’in var
Todan, Tuzlu, Değirmen, Kandil Derelerin var
Herle aşın keten var kurutun var lorun var
Kamışlı, Turnagöl’ün sayısız göllerin var
Elem, kederli günler yoksulluk süründürür
Gurbet eller çiledir bir gün beden göçer gider
Ben Çobanoğlu daim ah û figan ederim
Kağızman, Aras deyip sılayı sayıklarım
Mehmet Çobanoğlu
09.03.2012
İstanbul
4 Ekim Dünya Çocuk Günü Mehmet Çobanoğlu ………....Ekim ayın ilk pazartesi günü olan gün, yani “Dünya Çocuk Günü” olarak anılan bugün Birleşmiş Miletler Örgütünün 1959 senesinde 10 ülkeyle birlikte Çocuk Hakları bildirisini yayınladı. Bu ülkelerin istemleri dünya çocukları iyi yetiştirmek uluslar arası bir görevdir bakışıyla yaklaşmalarıydı. Çocuk sorunun giderilmesi için birde bunun evvelisi var 1923 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde toplanan kırk ülke delegeleri Uluslar arası Çocuk Koruma Birliği’ni kurdular. Ülkeler arası olan bu kuruluş, Birleşmiş Miletler Örgütü’nün dönüşmesi yılında UNICEF’e ismiyle anıldı, yani “ Birleşmiş miletler.Çocuklara Yardım Fonu ” nun kısaltmış adıyla hayata geçti. Birleşmiş Miletler ise 1954’te oy birliğiyle Ekimi ayının ilk pazartesi gününü “ Dünya Çocuk Günü “olarak kabullenmiş oldu ve dünya ülkelerine ilan edildi .1959 da 10 ülkenin ortaklaşa yayınladıklar “ Çocuk Hakları Bildirgesi ” içerik olarak şu önemliliği işaret ediyordu. İlkesel olarakher çocuk hiçbir ayrıcalık gözetmeksizin bu bildirideki haklarda yaral malıdır.Tümüyle 10 ilkeden oluşmaktaydı, Devletlerin yargı yetkisi ki ülkelerin halkları arasında bu hakve özgürlüklerin evrensel ve etkin biçiminde tanınıp göz etmesini çaba göstermeleri ve bu amaçlarla tüm haklar ve uluslar için bir ortak başarı ölçüsü olarak bu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ilânıdır diye başlayan bu sözleşme
………..Aşağıda maddeler halinde dünyaya yayınlanmıştı .1-Tüm dünya çocukları bu bildirgedeki haklardan din,dil ,ırk, renk,cinsiyet,millet,mülkiyet , siyasi,sosyal sınıf ayrımı yapmaksızın yaralanmalıdırlar 2- Çocuklar özel olarak korumalı,yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel,zihinsel,ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek çıkarları gözetilmelidir 3-Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır.4-Çocuklar sosyal güvenlikten yararlanmalı, sağlıklı bir biçimde büyümesi için kendisine ve annesine doğum öncesi ve sonrasıözel bakım ve korunma sağlanmalıdır. Çocuklara yeterli beslenme, barınma,dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanmalıdır.5-Fiziksel,zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.6-Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi vardır. Anne ve babasının bakımı ve sorumluluğu altında her durumda bir sevgi ve güvenlik ortamında yetişmelidir. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devlet yardımı yapılmalıdır.7-Genel kültür ve yeteneklerini, bireyselkarar verme gücü,ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını ağlayacak eğitim hakkı verilmelidir. Bu eğitimde sorumluluk önce ailenin olmalıdır.Eğitiminilk aşama ları parasız ve zorunlu olmalıdır.8-Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır. 9-Çocuklar her türlü istismar,ihmal, vesömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır. Çocuk uygunbir asgari yaştan önceçalıştırılmayacak,sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir.10- Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır.Anlayış,hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evren sel kardeşlik ortamında enerjive yeteneklerini diğer nsanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir.
….... 28 Haziran 1963 günü UNESCU “UNICEF” bildirgesine imza koyan Türkiye Cumhuriyeti Devleti söz konusu olan be evrensel bildirgeye ne kadar riayet etmektedir? Yada diğer 3 dünya ülkeleri,Daha iki gün önce Kırşehir İl yöneticisi Şükrü L.nin 4 yaşında ki çocuğu tecavüz edildikten sonra öldürülmedi mi ? kin ve öfkeyle yetiştirilmiş Türk kökenli bir ırkçı genç tarafında.Henüz yeni katledilişin yıl dönümünde anılan 13 yaşındaki Ceylan Önkolun katilleri bulunmamışken yada 12 yaşında ki Uğur Kaymazın Zindanlar da yüzlerce çocuk varken.30 yıldır sürensavaşın faturası çocuklara çıkarılan veKürt Coğrafyasında Batman’da, Mardin’de , Siirt’te ya da diğer ilerde gün yoktur ki çocuklar göz altına alınmasın. Devletin,ülkenin Başbakanı meydanlara çıkıp ” Kadın daolsa,çocuk daolsa gereğini yapın” direktifinde sonra panzerler altında çiğnenerek ölen çocukları da unutmamak gerekir.Büyük şehirlere sürgün edilen Kürt ailelerin çocukların trajedi yaşam biçimleri her sokak başında dilencilik yapan o körpecik yavruları, Anadilleri yasakisimleri yasak,eğitimleri yasak ,varoluşlarıyla potansiyel suçlu sayılan Kürt çocukları.
…….. Karadeniz bölgesinde iş pazarlarda pazarlanan çocukları,Orta Anadolu’da küçükyaşlarda zoraki kocaya verilen kızları görmeyen ve bu sorunları çözmek yerine derinleştiren sistem “Dünya Çocuk Günü” olan bu uluslar arası günü kutlatırsa ne olur? ya da kutlatmasa ne olur ki ? Türkiyeli tüm çocuklar zulüm ile yüz yüze iken. 04.10.2010
NE QURBAN E!
Bi kula welêt ez birîndar im
Wek êgir dişewitim, ez êtûn im
Wek gulên bêav, çilmisî û bêber im
Derdê min giran e, lewre diqelim.
Ez evîndar, ez tim bêhal im
Welat pir dûr e, ez bêkes im
Mîrê min, ez qurban û kirîvo
Ji ber derdê welêt ez birîndar im.
Îro cejna misilmanan e qaşo
Welat jî li ber top û fîşengan e
Gelê mino de rabe ser piyan
Lo welatê me diqelînîn dîsa!
Îro temeya min ji we re heye
Neçin mizgeftan ser nimêjê
Îro rûmeta koma xwe bilind kin
Malên xwe bikin mizgeft û herin sicdê.
Dilo can tu îro dîsa birîndar!
Ez evîndar û mam bê diyar
Agirê welêt jî dikeve nava te
Îro bûye xwîn û xezeb her der.
Dilo li welatê me dûman e
Amed, Dêrsim di devê guleyan e
Ez evîndar, lê birîndarê evîna te
Îsal ji me re ne cejn e, ne jî qurban e.
Mehmet Çobanoglu
14.112008
Yildirim