Orucu Kuşanmak/Oruçla Kanatlanmak
Siyahla beyazın kesiştiği, geceyle gündüzün kucaklaştığı zaman dilimlerine düşen ateşten bir buse. Kuruyan dudakların, bir katre su özlemiyle harmanlanan vefalı peri. İftar saatlerinde yağan rahmet damlarıyla ruhu ve bedeni temizlerken, bir serinlik ve sevinç hâlesi ören dolunay. Tevazuun ve kulluğun sinesinde neşvü nema bulan şükrün göğe yükselmesine ve kabülüne kanat. Dua deminde kuşanılan hamaylı. Sıcak yaz günlerinde, içi ve dışı kavrulan kulun istiğfar , zikir, sevgi,hoşgörü oklarını koyduğu sadak. Tarifi sözcüklerle mümkün olmayan bir güzel hâl orucu kuşanmak.
Susuzluktan yanıp tutuşurken, dışı buğulanmış buz gibi soğuk su dolu bardağa yahut kalaylı bir bakır tasa burun kıvırmak; ancak ve ancak orucu kuşanmakla mümkün olur. Açlığı ve susuzluğu, kendi öz nefsinde talim ederek, kendi nail olduğu nimetlerden yoksun kalan kardeşlerinin haline bizzat şahit olup,imkanları ölçüsünde onların derdine ilaç olabilmek; yine oruç sayesinde çıkılabilen şahikalardan yalnızca bir tanesidir. Yaratılmış olan zamanın kutsal dilimlerine şahitlik etmektir bir anlamda orucu kuşanmak… Seher vaktinden gurup demine kadar, tarife sığmayan; ancak yaşamakla anlaşılabilen güzellik vetiresi. Kula iki kez sevinmeye kapı aralayan saba rüzgârı ki birinci sevince, iftar saatinde içilen su, yenilen nimetler ve melekler şahitlik eder . İkinci ve gerçek sevinmenin mahiyetini ve vaktini ise yalnızca kerem sahibi bilir…
Orucu kuşanmak, iblisin belini kırmanın; onu hüzne gark etmenin adıdır. Nefsi ve şeytanı, görünmez çelikten halatlarla zaptu rapt edip fenalıklarından emin olmaktır. Sabır ve kanaatı hüsnü kabul ile sineye sarmaktır orucu kuşanmak. Zalimlerden fersah fersah uzaklaşmak, mazlumlara kol kanat germektir orucu kuşanmak. Dilin damağa yapıştığı demlerde,munis bir edayla şükür diyebilmek, kerem sahibini hoşnut edip onun sevgisine mazhar olmak, hiçbir maddi güçle satın alınamayacak bir nimettir. Bu hâl oruç sayesinde erişilebilen bir lütuf hâlidir. Çünkü, riyası olmaz orucun; yaratanla oruçlu bilir onun her vetiresini. Cümle uzuvlarına, oruç kalkanını kuşandırabilene ne mutlu. İpek bakışlı bir zamanda, edep ve şükür ridasına bürünerek oruç açmayı; ancak cümle azalarına oruç tutturabilen güzel insanlar hak etmiştir. İşte onlardır orucu kuşanabilen civanmerteler. Ne mutlu onlara. “ Hezar gıpta ipek bakışlı zamanların efendisine/ Ne kendi kimseye benzer ne kimse kendisine” demek istiyorum, kadim bir beyitte ufak bir değişilikle.
Naçizane şu fani âlemde, bir gün de olsa; o efendilerin orucu gibi oruç tutmayı nasip etmesini diliyorum rahmeti sonsuzdan. Şu güzel günlerde, orucu kuşanan has kullarıyla haşreylamesini istiyorum mahşerde … Tutuşan sinelerin, kuruyan dudakların, piri fanilerin ve sabilerin tuttuğu oruç hürmetine, kevser havuzundan kana kana içebilme umudunu taşımak istiyorum sadağımda ok yerine… Selam olsun orucu kuşanabilenlere…
Ankara,20.08.2010 İ.K