Oğlun Aşksız Anne!!!-1
hayrettin taylan
Suskun hislerim sislerinde durgun, yüreğim aşka derbeder. Gül kokularına esrik yaşam sunan utulmazlığın söz aynasındayım. ERMİŞ bir gölgenin zaman yamacısıyım. Ben ile ben olamayan ben arasında kendimi arama suflelerindeyim.Künhümü hüthüt okur.
-Yecüc ile Mecücler mecalimin zarını atar. Satrancını oynar aşk.
Şah ile piyon arasındayım. Gönül ahım şanla, şöhretle,şah oluyor bütün sevgi hamlelerim sen üstüne oluyor. Piyon hep piyon. Başka güzellerin hoşluğuna kale oluyorum, yutuyorum birkaç demi. Aşk sanıyorum yaşadıklarımı , meğer anlık masallarmış.Aşk senmişsin.
- İçimde kanayan yüreğinin haritasında ismi yazılı gül ve zül güzellerin şuhunda kuruyan sevi dünyamı anladım ki sen okyanus yaparsın.
Hiç bilinmez çıngılar kapsar umutlarımı. Gözlerine sözler ekledim.
- Sana sarılmak için demlerin dem kokusunda huzmelerim büyür. Benindeki saklanışa aklanır akiller . Ruh kendi ateşini sunar aşk yangınlarına.Küllere ihtiyacım var, kul olduğum aşkın için.
- An’ların anaç akrebinde yengeç düşer hayallerimi sen erirsin yelkovan ile beni kovan arasında. Yüküm dünyayla özdeş. Özünde hep çalınan şarkının bestesiyim, ağzımda seni hala çok seviyorum emziği.
- Ağlıyorum aşk diye diye.
-Duy beni anne, duy oğlum aşksız yine.
Oğlun aşkını istiyor. Hangi gönül marketinde alınır bilinmez.Yine ağlıyor oğlun, yine yüreği kanıyor. Tut elinden götür bir gönül marketine , çocukken ağladığım gibi susturmak için aldığın şekerler yerine yine al şirin bir yürek … Bir anlık da olsa sussun biricik oğlun. Sustur yüreğini. Bu ağlayışa gönül dayanmaz, bu yürek taşımaz , bu öze sığmaz anne…
Oğlum aşksız anne,oğlunu sevecek Can Çiçeği suskun. Gitmeler otlatıyor kara yazgısının yazında,ayazında. Bensizliği güdüyor, yüreğinde can kırıkları elinde asası bensizliğin sihrine atıyor asasını beni yok ediyor. Sevgim bitti diyor, yalansı ve içten imalarla .
-Beni unut diyor, tur dağında,nur çağında, ben onun miracına yücelirken, ben onun cennetindeki Kevserler ‘den kana kana içip aşk aşk ölürken git kendin ol diyor anne…
-Oğlun yine aşksız anne, oğlun yine yarasının can sızısında en büyük okyanus ağzı ,aşka vanasını açmış .Can çiçeğine, naz çiçeğine, Nazlıcan’ına köpük köpük, damla damla,dize dize,söz söz, ömür ömür olup kanıyor yüreği.
- Ateş ,şevk yüreğe iner hızla,ahlar bulut olup nem olur nadaslarıma.Ah bu günahkar oğlun ,ah bu sevda tüccarı oğlun yine aşklar pazarında , yine güzeller panayırında, yine birisinin dünyasında… Ah anacağım,ah bu deli oğlun sevda ermişiyken şimdi sevgi tecimeni… Kimi sevse yaralanıyor. İki kadın arasında hep …Biri hep kadını ,derin yarası, biri can aynası ,gelecek aynası …İki kadın arasında deli olmuş, şimdi kendine tedavi için yürek kanatıyor.Güzellerin ağlayışlarına müneccim olup yaralanıyor yine …
- Aşk halime acıyıp ağlıyor,oğlun her şeye rağmen aşksız anne.
“Aklın gücü, cennetteki sırlarla ulu:
Aşktan deliren, akıllıdır, sağduyulu.
Sevdaya kapılmış yüreğin zorlu yolu,
Görkemli yabancılıkla, özlemle dolu.”
Kendi kaderime türküler söyler,kendi sazımda kendi sözümde efkarlanıp susarım aşka.
İmkansızlıkla çiftleşen bir bekleyişin hamilelik evresindeyim.Bu aşk bebeği doğacak elbet.Elbet oğlunun da aşk bebeği olacak. İsimsiz bütün duygular,adresiz bütün sevgiler,ölümsüz bütün sevdalar,sayısızı bütün bekleyişlere isim olacak.
- Can baba,aşk baba, sabır baba,işte ben doğdum,şimdi gül biraz, kendine gel diyecek anne…
“Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.”
- Benim yüreğimdeki okyanus sayende kurumadı, ateşse dünyayı ve dünyanı yakacak kadar büyük. Bu yüzden aşk okyanusuna yeniden hazır naz çiçeğim.
-Hüznün bentlerini aşan baraj sularından elektrik üreten bir zamanın can bitişiyim.
Bu susku labirentinde masum halinle,yeniden beni ara gönül sarayın için. Yalnızlığında kelepçelenen acıların kilidi sende.
- Gel aç, gel sıcak dünyanla ısıt sevda odalarımı.
Gülüşün ,Antarktika’mı eritsin. Kara bahtının karası oluşsun, sevgi penguenlerin yanına. Beni de erit, beni su yap sevda yolculuğunda.
“Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Sevgiden, ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir.”
Ben dağlarından ürkek ceylan gibi sevgi küpü olup kaçma.
- O dağın bağrında sen varsın, Ferhat halim var.
- Her şafakta sevdamıza ağlar, ceylanlar kimyasını yüreğinde araştırırken.
- Bu buluşma kurnasından özlemin şelalesi akarken öyle sessiz, öyle bensiz durup hüzün bulutu olup kaçma yaryüzümden .
- Ben sevincin huzmelerinden ,ben uzak kalışlarından sunaklarından, ben her demin divane şanında sana eridim, sana susadım. Annem duymasın,anneme seslenişlerimi unuttur, aşksız geçen günlerime gül ol, güneş ol. Gecelerimi ay yüzünle, şen yüzünle ,Ayşe’n dünyanla beni topla hayata.
Beni sakla sayılardan, beni çıkar aşktan,baştan, beni topla senle, sana çarpıldım. Dedim ya bir kere bir seni unutamadım bir duy beni ben can çiçeğim.