DA VINCI ROBOTU
Hiç ummadığınız bir anda ameliyathanede size gayet robotik bir sesle “Sizi ameliyat edecek olan robot doktor benim “ diyen günlere az kaldı der isek ne kadar inandırıcı olabiliriz?Bilim kurgu romanlarının sinamalaştırılmış ürünlerinde karşımıza çıktığında hayret etmeyeceğimiz ama günlük yaşamımızda karşılaşacağımızda şaşacağımız bu uygulamalara az kaldı desek yeridir.
Geçen gün bir gazetede yer alan biraz tıptaki gelişmeleri bildiren biraz gizli reklam kokusu alabileceğiniz bir yazı hepinizin dikkatini çekmiştir.Ülkemizde sayısı bir elin parmaklarını geçmese dahi önemli ameliyatların daha kolay yapılmasına imkan veren teknolojik destek ile operasyonlarını gerçekleştiren hekimlerimizin olmasını görmenin gururu bir yana , bu haberin çocuk gözündeki karşılığına tanık olduğumda hissettiğim şaşkınlığı paylaşmak istemektir asıl maksadım.
Haberi çocuklarınız da okumuş ise size de sormuş olabilir yada sabırlı olun sonrasında birlikte oyun oynarken karşınıza çıkabilecektir,sağlıkçılık oyunlarında yeni bir aktör yaşamınıza girmiş demektir.Artık sizin de robot bir doktorunuz vardır ve belki de çocuğunuz bu rolü sizin oynamanızı isteyecektir.O halde biraz ilgi duyup bu robot doktorlar hakkında biraz bilgi edinmeye şimdiden başlasanız iyi olacaktır.
Haberi okuduğunda çocuğunuzun gözleri fal taşı gibi açıldı mı bilemem ama kopan insan ilişkileri karşısında robotlaşan iyi bir tv izleyicisi yada bilgisayar kurdu gibi tanımladığımız çocuklarımıza gün doğdu belki de.artık yeni bir kahramanları vardır artık;onları mutluca ameliyat olmaya gönderebilirsiniz.Robot amcaları yada teyzeleri onları bekleyeceklerdir.
Orta yaşa gelmiş yetişkinlerin çoğunun hafızasında vardır;doktora muayene olmaya giderken gösterilen özen apayrı bir anlayışın simgesiydi.Hekimlik insan ilişkilerinde en üst düzeyde yaşanılan,güvenilirliğin ve saygının üstün simgesiydi.Hele resmi törenlerde hükümet tabibinizi üstü açık arabada tören geçişinde simokin ile gördüğünüzde hayranlık dolu bakışlarla hedefinizi belirlemek zor olmazdı;hükümet tabibi olmak vardı sonuçta.
Hekimlerin yaşanmışlıklarıyla süslenmiş öykü,hikaye,roman türü yazılara sık rastlanmasa da bulabildikleriniz ile etkilenip bu hizmet gönüllülerinin yaşamlarına siz de ortak olmadınız mı hiç?Sonra ne olduysa zor bir eğitim süreci ve geç ekonomik kazanımları , uğraş gerektirici ve zaman alıcı süreçle elde edişlerin yerine kolay kazanımlı elde edişlerin değişimine çabuk adaptasyon göstermelerimiz ve sağlık politikalarının sürdürülebilirlik istikrarından uzaklaşışları karşısında talep sıkıntısı mı çekilmeye başlandı bilinmez ama “Ben hala o günleri arayan biri gibi kendimi hissedebilmekte ,Hulusi Kentmen babacanlığında hekim arayışını sürdürenlerdenim” diyenlerinize anlayışla yaklaşılması gerektiğini düşünmekteyim:
Sağlık göstergeleri,hekimlerle karşılaşılmasını gerektiren polikliniklerdeki muayene sayılarının arttığını göstermektedir.Bunun reel nedenlerini şimdi konu etmek değil maksadımız.Artan bu sayı yükselişlerinin hekim hasta ilişkilerinde ayrılan zamanla doğru orantılı olup olmadığını da konu etmek değil.Fakat,teknolojiyi yakından takip eden hekimlerle ülkemizin gelmiş bulunduğu yeri övünerek izlemekle birlikte,tedavi edici hekimlik modellerindeki gelişmişliğin yanı sıra koruyucu hekimliğin de modellerini hatırlamak,süreçte robotlarla karşılaşmayı en sona bırakarak bizler gibi insan ilişkilerinde ki beklentilerimizin karşılanmasına yönelik taleplerimizi göz önünde bulundurmamız için küçük bir hatırlatma belki eskiye bir dem vurma noktası.
Sonuç olarak,teknolojiyi icat edenin de kullananın da insan olduğunu unutmamak,insanlaşan robotlara doğru yönelen süreçte robotlaşan insan gözlemlerine de “Kral çıplak” yalınlığında ki çocuk tespitlerinin farkına varmak hepimizin kabul edebileceği bir değerlendirme olabilir kanısındayım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.