- 520 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Beyaz Kuğu Ucuyor Bölüm-1
BEYAZ KUĞU UÇUYOR
Parmaklarımın arasından akıp giden su damlasına binmiş beyaz bir kuğuydu Sevda çiçeğim.
Parmaklarımı araladım, izin verdim avucumdan kayıp gitmesine başka ne yapabilirdim ki.
Bölüm-1
Yıllar sonra
Genç adam anahtarı kilide yerleştirip çevirirken etrafına toplanmış olan meraklı bakışlara aldırmıyordu bile. Heyecandan dili damağı kurumuştu. Tenha olan pasaj geçen bunca zaman sonra biraz daha tenhalaşmıştı.
Yuvasına giren anahtar Daha dün akşam kilitlenmiş gibi tok bir sesle kilidin içinde döndü. Genç adam hafifçe itmesiyle ardına kadar açılan kapıdan içeri girdi ve birkaç adım atarak durdu. Gözlerinden bir damla gözyaşının akmasına engel olamamıştı. Şükrü babanın hayali gözlerinin önünden gitmiyordu. Bu kapıyı altı yıl evvel yine kendisi kilitlemişti. Şimdi sanki paravanın arkasından başını uzatıp ‘ nerelerde kaldın gel içeri gir evlat’ Demesini bekliyordu. Paravanın arkasına geçerek, son zamanlarda yengeden ayrıldıktan sonra yatıp kalktığı divanın üzerinden pencereye uzandı ve iki kanadını birden açarak dükkânın havalanmasını sağladı. Geri döndü ve masanın yanındaki koltuğa oturdu. Her şey dün akşam eve dönüşünde posta kutusunda bulduğu bir zarfla başladı. Zarfın içinde kapının anahtarı ile kısa bir not vardı, lütfen dükkânla ilgilenin daha sonra detaylı olarak konuşuruz. Arkadaşının çocukları. Bu kadar kısaydı. Ya bana anlattıkları bir o kadar uzun. Bütün gece düşündüm ve anahtarın doğru adrese geldiğine karar verdim. Yalnız karmaşık bir durumun içine de düşmüştüm nasıl yürüteceğim.
Saatime bakınca gecenin hayli ilerlemiş olduğunu gördüm şimdilik işi oluruna bırakmaya karar verdim.
Bir haftadır düzenli olarak şükrü Babanın dükkânını açıyordum. Akşamları ise onun kapattığı saate kadar bekliyordum. İlk zamanlar pek kimsenin uğradığı olmuyordu. Hani deyim yerindeyse tam anlamı ile sinek avlıyordum. Bir sabah dükkânın kapısı açıldı ve daha evvel bu dükkânda karşılaştığım yaşlı bir adam içeri girdi. Beni gördüğü anda aramızdaki mesafeye rağmen gözlerinin içinin güldüğünü hissettim. Ya da bana öyle geldi. Adını bilmediğim yaşlı adam tanışma merasimine gerek dahi görmeden lafa girdi.
_ Seni burada gördüğüme çok sevindim genç adam. Biliyordum şükrü Baba giderken yerine bırakacağı kişiyi seçmiştir diye. Ama çok geç kaldın burası aylar önce açılmalıydı. Onun çocukları ile buradaki iş yürümezdi.
Kemal:
_ Öyle demeyin efendim. Keşke Şükrü Baba yaşasaydı ben buraya müşteri olarak gelseydim. Aslına bakarsanız burayı işletme konusunda pek istekli değildim. Ha bu arada adınızı öğrenebilir miyim?
_ Ah özür dilerim. Adım Saffet. Neden evlat. Sen sanıyor musun ki çocukları bu dükkânı sana bıraktı. Benim tanıdığım şükrü baba vasiyetine almıştır bu işi.
Kemal:
_ Benim ismim de kemal efendim sizi tanıdığıma sevindim. Bakın bu aklıma hiç gelmemişti. Sanırım haklısınız.
Saffet amca:
_ Bu demektir ki artık seninle sık, sık karşılaşacağız. Hiç korkun olmasın bütün müşterilerin geri gelecektir.
Yaşlı adamla yaptığım bu konuşmalardan sonra kafamda biriken bütün olumsuz düşüncelerin yok olduğunu fark ettim. Onun deyimi ile sınıfı geçmiştim. Bir Şükrü Baba olamazdım ama bu işi Onun bıraktığı yerden devam ettirebilirdim.
Tuğrul Ahmet Pekel
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.