- 970 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SALLA SALLA VUR DUVARA
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
SALLA SALLA VUR DUVARA
Türküler ve şarkılar "Milletin özünü." Teşkil eder.
Sırf müziği hareketli diye; müziğe kaliteli demek, yahut
kaliteli sanmak cehaletin de ötesinde akıl fukaralığıdır...
Düğünlerde; "Oyun havası." Adı altında çalınan müziklerin
sözlerine dikkat ettiniz mi?
Kadınları küçümseyen, aşağılayan, para ile alınır satılır mal yerine
koyan sözlerle dolu....
Bir kaç örnek;
"Zıbarıp da yatarsın
Sen ne biçim garısın...."
"Yapracığın çayırında bulduğum
Söke söke guyruğunu yolduğum...
Harmana gel kara sıpa harmana...."
"Bas bas paraları leylaya...."
"Arabada beş evde onbeş...."
"Salla salla vur duvara..."
Bu sözlerin hangisinde "Türk örf ve adetleri mevcut...
Bu sözler ile "Türkülerimiz." Katledilmiyor mu?
Bu sözler ile "Hanımlar." Aşağılanmıyor mu?
Bunlara çeki-düzen verecek olanlar yine bizleriz...
Biz bu sözüm ona türkü müsveddesi olmayacak; soytarılıklara şıkırdım
havasıyla oynarsak elbetteki çalmaya devam edecektir.
Birde bu nemenem sözlü sözüm ona oyun havaları ile nerelerde
oynuyormuşuz? Ona da bir bakalım hele....
Eğitim yuvası okulların bahçelerinde....
Yanlış duymadınız...
Okul bahçeleri darphane olmuş...
Para getirsin de, ne çalınıp neye oynanırsa oynansın...
Velilerden "Çıt." Yok...
Eğitimcilerden "Gık." Yok...
Öğrencinin konuşması zaten yasak....
Okul bahçeleri gündüzleri "Otopark.", aşkamları; "Düğün salonu."
Düğünlerde de; "Erzurum barı.", Artvin atabarı.", "Malatya
halayları.", "Elazığ çayda çırası.", "Zeybek havaları." "Sivas
havaları." Karadeniz horonları." "Trakya
havaları." Çalınsa ne gam...
Varsa yoksa; zirzop havası...
Onunda adına "Oyun havası." Denmiş....
Sözlerini alt alta getirip hele bir okuyun...
EL İNSAF...
ÖZ BE ÖZ KÜLTÜRÜMÜZÜ NE HALE GETİRDİK DE...
KÜLTÜRLÜYÜM DİYE ORTALIK YERDE AHKÂM KESENLERDEN DE "GIK." YOK...
NE KÜLTÜR, NE KÜLTÜR....
Öğrencinin konuşması yasak deyince aklıma geldi;
Öğrenci "Biz veda etmeye zaman bulmadan gideceğiz." Der de "Çat."
Yapar okul bahçesinde nara atarsa... Bu serbest....
Sonra o öğrenciler plakasız motorla okul bahçesine gelecekler...
Bahçenin içinde tur atacaklar... Bu da serbest...
Daha sonra da; motor kazasında ölüp gidecekler...
Böylece de; iki haşarı öğrenciden kurtulunulmuş olunacak...
Nerede mi oldu bu olay...
Elbetteki Fethiye’de oldu....
Niye mi engel olmadılar?
Kime ne yahu...
Tutulur kaza tutanağı...
Ölüm nedeni de; "Trafik kazası." Olarak belirlenir...
Dosya böylece kapanıp gider...
Eğitimciler neden engel olmamış mı?
Onu cevap verecek makam ben değilim...
Bakan emir verir...
Olayın dosyası yeniden açılır....
Ölen gençlerin arkadaşları teker teker dinlenir....
Sonra engel olabilecek durumda olan; Okulun müdürü, onun
başyardımcısı, o öğrencilerin sınıfından sorumlu müdür yardımcısı,
olayı duyup da
duymamazlıktan gelen nöbetçi öğretmen, o sınıfın o dönemdeki rehber
öğretmenine işten el çektirilir....
Bu durum ilan edilir....
Hele bakalım bir tane dahi öğrenci her hangi bir yerde, her hangi bir
okulun içine veya etrafına motorla gelebilecek mi?
Hangi okulda mı bunlar olmuş dediniz?
Fethiye Endüstri Meslek Lisesinde...
02 Kasım 2009 Tarihinde Uğur Ünal ve Muhammet Özkan...
18 Yaşındaydılar...
Motor kazasında dünyadan göçtüler...
Gitmeden önce de; okullarının bahçesinde "Veda etmeye zaman
bulamayacağız." Diyerek de; aylarca "Çat." yaparak nara attılar....
Her ne hikmetse okulların bahçelerini "Otomobil park yeri haline
getirenler, düğün salonu haline getirenler." Bunları göremediler....
Bütün öğrenciler gördüler de; okulun koca koca yöneticileri bunu
göremediler....
Sonra da kaza raporu ile bu iki genç yolcu edildiler...
Elbetteki bu dosya nasıl olsa "Müfettişler ordusu." Yollanarak yeniden
açılacak...
Öyle bedavaya iki genci yollamak yok...
Engel olabilecek konumda yetkide olanlar hadiseyi seyredecek kimse de
buna "Niye engel olmadınız?" Diye bir soru sormayacak....
HANGİ DÜNYADA YAŞIYORUZ?
....
KÜÇÜK BİR HATIRLATMA....
KENDİSİNİ ÇOK BÜYÜK EĞİTİMCİ OLARAK GÖREN BİRİ BİR OKUL DERGİSİNE ÖN
SÖZ YAZMIŞ...
ÖNSÖZ YAZDIĞINA GÖRE O DERGİYİ İNCELEMİŞ VARSAYIYORUM...
BİZİM YAZDIĞIMIZ BİR MARŞ İÇİN... "TÜRKÇESİ GIT." DEMİŞ...
BASILIP DAĞITILAN O DERGİYİ VE BENİM YAZDIĞIM MARŞ SÖZLERİNİ
KARŞILAŞTIRMALI ŞEKİLDE ŞU AN UZMAN EDEBİYATÇİLAR İNCELİYORLAR...
ŞU ANA KADAR... 17-0 ÖNDEYİM...
BAHSE KONU OLAYI BÜTÜN DETAYLARIYLA DA SİZLERİN TAKDİRİNE ARZ EDECEĞİM...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.