Günbegün Notlarım 112/Mardin Kavruluyor Sıcaktan...
........................................
Her mevsimi severim. Her mevsimin ayrı bir tadı, farklı bir güzelliği var.
Ve bilirim her mevsim elzem. Kış yoksa baharın tadı olmaz, bahar sönükse yaz bereketsiz, yaz ürünsüzse sonbahar tohumsuz ve sonbahar yağmursuzsa kış çatlak olur...
Ancak bu yazın sıcaklığı, fikirlerimi değiştirdi gibi. Mardin’de gündüz gece bu yaz, öyle sıcak, öyle kuru ki; yaşamak mücize...
Sokağa çıkamıyor millet. Evde dayanamıyor halk. Serin gölgelere, klimanın altına, pervanelerinin rüzgarına koşuyor Mardin...
Mardin gerçekten adı ÇOK SICAK bir imtihanla karşı karşıya. Boğaz habire su istiyor. Can habire ıslanmak...
Ve ben bu yaz’ı sıcaklıklardan pek sevmedim. Ve Ramazan orucu başlayacak birkaç gün(4 gün) sonra. Aman Allah’ım, nasıl oruç tutacağız? Sabır ver mümin kullarına. Serinlik kat ruhlarımıza. Yağmur yağdır üzerimize, ne olur!..
Yoksa halimiz acayip perişan olur. Yoksa kendimize gelemeyiz...
Mardin kavruluyor sıcaktan. Kavurucu hava, terketmiyor şehri...
Haberlerde rastladım, dünya son 130 yılın en sıcak günlerini yaşıyormuş. Sonumuzu hayra yor Rabbim. Amin...
............................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
6 Ağustos 2010,,,20.50
Mardin