Eğitim şart da, üniversite okumak da mı şart?
Okullar açıldı.
Öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize yeni öğretim yılı hayırlı olsun diyeceğim ama, benim başarı dileklerimin bugüne kadar kimseye bir faydası olduğunu görmedim. Onun için çocuklara “Dayanın, şunun şurasında tatile 265 gün kaldı” demek onlara daha çok şevk verir. İşe yarayacak temenni de bulunmak, bence daha mantıklı.
Hani her şehit haberinin arkasından yetkililerin matbu açıklamaları olur ya; “Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak”, “Katiller döktükleri kanda boğulacak”, “ Hainler hiçbir zaman emellerine ulaşamayacak” gibi filan.. Bizin camianın da her okul açılışında matbu manşetleri vardır: “Zil çaldı”, “Okullar cıvıl cıvıl”, “Yeni öğretim sezonu, sıkıntılı başladı”, “Yeni öğretim yılı hayırlı olsun”… Bugüne kadar başka başlık görmedim şahsen.
E tabi, hiç kimse “İyi oynayan kazansın”, “Tüm öğrencilerimize başarılar dilerim” deyip, yarın ÖSS’de kendi çocuğuna rakip olacak öğrencilerin başarılı olmasını istemez… Başkaları üstün puan alırsa, kendi çocuğu açıkta kalır çünkü. Nezaket gereği herkesin başarısını istiyor gibi görünür.
Her anne-babaya göre, çocukları başarısız olursa; bunun nedenleri de matbudur. Ya çocuk çok zeki ama tembeldir. (Bunu kabullenmek ve söylemek bile büyük yürek ister), ya kimya hocası çocuğa takmıştır; ya da çok çalışıp, tüm konuları ezberlemiştir de, sınavda heyecanını yenememiştir… Hiçbir veli çıkıp da; “benim çocuk aptalın birisidir, bundan ne köy olur, ne kasaba” demez. Sanki anne-baba oturup özenerek bir deha imal etmişler gibi, hep en üst düzey başarı beklerler… Hatta kendilerinin ve çocuklarının kapasitesini iyi bilmelerine rağmen OKS’de, ÖSS’de bir mucize bekleyip, çocuklarının uçak mühendisi, doktor, bilgisayar mühendisi olacağına inandırırlar. Olmayınca da matbu bahaneler art arda gelir.
Şahsen bugüne kadar, “benim oğlandan iyi marangoz olur; keratanın kaynakçılığa da yatkınlığı var” veya “Benim kız, iyi stilist olur, iyi terzi olur. Mesleki bir eğitim alsa da ona iyi bir atölye açsak” diyene rastlamadım. Sanki herkes, doktor, savcı, mühendis olmak zorundaymış ve herkes o kapasitedeymiş gibi hem kendimizi hem çocuğumuzu kandırır; sonra da olmayınca hocalardan, eğitim sisteminden başlayıp, ta kadere kadar suçlu ararız.
Madem herkesin çocuğu zeki, süper. Madem herkes, çocuğunun istikbalini düşünen sorumlu, fedakâr veli… Peki o zaman tinerciler, baliciler, adam yiyen yamyamlar, kapkaççılar kim? Uzaydan mı geldiler? Tüm ana babalara göre, çocuklar hem zeki, hem kadrosuz melek… Tabi ki herkes alabildiğince eğitim alsın, öğrenebildiği kadar, her şeyi öğrensin. Ama eğilimini, yeteneğini, kapasitesini objektif görelim. Başarılı olabileceği alanlara yöneltelim, bu arada da iyi bir vatandaş olması için, iyi bir kişilik kazanması için çaba harcayalım. Başkalarıyla yarıştırmak uğruna özel okullara, dersanelere, özel derslere harcadığımız parayı, çocuğun başarılı olabileceği alanlara yönelmesi için ayırsak; hem çocuk mutlu olacak, hem bizler… Ama bir kuru inat; her çocuğun okul birincisi, il birincisi olması için beyhude kürek çekmeyi yeğliyoruz.
Evet, eğitim şart.
Peki, herkesin üniversite okuması da şart mı?
Bir daha düşünmekte fayda var.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.