- 1334 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ATA(MA)
ATA(MA)
1999 yılına kadar olmayan bir şeydi KPSS sınavı. Ve ne olduysa işte onun hayatımıza girmesi ile oldu. Meyvelerini de bir o kadar çabuk verdi. Hiçbir ayırt edici özelliği olmayan bu sınavda kimin alanı nedir hiçbir önemi olmaksızın aynı sorulara tabii tutulduğu anlamsız bir hale dönüştü 10 yıl içinde. Ciddi anlamda oluşan bu sorunlar 10 yıl kadar kısa bir sürede oluşmasına rağmen sorunları ortadan kaldırmak da bir o kadar uzun bir süre gerektirmektedir. Herkesin konuştuğu çözüm üretmeye çalıştığı bu sorun hakkında bende düşüncelerimi yazmak istedim kendimce.
Fazla uzun konuşup sizleri sıkmak istemediğim için okullardaki öğretmen açığının kadrolu ve güvenceli bir şekilde kapatmak yerine 300-400 TL ücretle, aylık 10-12 gün sigortayla çalıştırılan ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışıldığından hiç bahsetmeyeceğim.
Yine sizleri sıkmamak için ücretli öğretmenlik yapan eğitimcilerimizin branşlarının yalnızca Eğitim fakültesi değil veterinerlik, seracılık, ziraat mühendisliği ve bilumum bütün bölümler
mezunu olduklarının uzun uzun anlatmayacağım.
İşten çıkarılmaları okul müdürünün iki dudağından çıkacak iki kelimeye bakan öğretmencilik oynattırılan bu kişilerin kafası estiğinde işi bırakıp aynı sınıfın bir öğretim yılında 3-4 öğretmen değiştirdiğine değinmeyeceğim.
Aynı fakülteden mezun olmuş insanlar arasında fark yaratmak, aynı okulda kadrolu öğretmenle, ücretli öğretmen arasında ücret uçurumu yaratmak, eğitimin de dengesini bozuyor, gibi son günlerde deyim olmuş cümleler kurmayacağım.
Daha kendi branşlarında atanamayan binlerce eğitimciden oluşan bir ordumuz mevcutken tıp fakültelerine, fen-edebiyat fakültelerine ve açık öğretimin bir çok bölümüne öğretmenlik yolunun açılması hakkında konuşmayacağım.
İngilizce bilenlerin geçici personel statüsünde öğretmen olarak çalışabilme durumunu önemsiz olarak nitelendirerek pas geçeceğim.
’250 bine yakın bir kitlenin görmezden gelinmesini bu kitlenin kendi mesleği dışında başka meslekleri yapmaya zorlanmasını yuva kurmasının engellenmesini suç işlemeye teşvik edilmesini istemiyoruz’ diye atılan sloganları duymazdan geleceğim.
Başta da belirttiğim gibi 1999 yılından önce hiçbir sınava tabii tutulmadan göreve bağlayan eğitimciler için haksızlık oluyor onlarda KPSS sınavına girsinler 85 alamazlarsa tercih yapamasınlar dememi beklemeyin.
Eğitimde sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı kadrolu atamalar yapılmalı diyeceğimi sanmayın sakın.
Atamalarda mezuniyet yılı ve yaşa öncelik tanınmalı, aksi takdirde öğretmen olabilmek için 40 yaş sınırına takılmak kaçınılmazdır, gibi klişe cümleler kurmayacağım.
Yıllardır atama bekleyip atanamayan psikolojisi bozulup her gün intihar haberleri gazetelerin 3. sayfalarında yapılan eğitim şehitlerinden bahsedip içinizi karartmayacağım.
Lisans düzeyinden KPSS sınavına girip kazanamayan öğretmenlere, isterlerse lise ve önlisans düzeyi sınavına girme hakkı verilsin demek istediğim halde…Yok… Demeyeceğim.
Devlet kendi üniversitelerinde verdiği eğitime güvenmiyor mu? Neden sınav yapıyor? KPSS kaldırılsın diyenlere inat.. Yok, yok ben bunu dile bile getirmeyeceğim.
Ne diyeceğimi de unuttum ben ya…
Madem başladık bir şey diyeceğiz mecburen.
Biz nerede yanlış yaptık?
Oysa biz ne Skinner’in Faresi’ni yakalamak için kapan kurduk, ne de Pavlov’un Köpeği’ne hoşt dedik, ağzından akan o iğrenç salyayı bile görmezden gelerek.
Barış KAYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.