- 2487 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ
Şimdi burada herkesin bildiği ama bence üzerine biraz daha düşmesi gereken bir konu var. O konu hakkında konuşacağım.
Şimdi “çocuğunuzun eğitimine önem veriyor musunuz” desem herkesten ‘tabiki” diye cevaplar alırım. Ama öyle değil ben kendimden size örnekler vereceğim. Ben silahlı kuvvetlerde sivil memur olarak 25 yıl çalıştıktan sonra emekli oldum. Önce işe evrak kayıt memuru olarak başladım. Sonra bana “sen daktilo öğren” dediler gittim daktilo öğrendim. O zaman daha yazılarımızı daktilo ile yazıyorduk.
1985’den sonra teknoloji hayatımıza hızla giriş yaptı. İş yerinde bilgisayarların çok olması çevremde bilgisayar mühendislerinin çok olması beni bilgisayar konusuna yöneltti. Sırf kendi merakım ve çevremdeki insanların yardımları sayesinde bilgisayarı öğrenmeye başladım. Öğrendikçe hoşuma gitti. Bilgisayar denen aletle yapılan şeyler beni kendine iyiden iyiye çekmişti. Yaptığın eserleri görmek sergilemek bunu ben yaptım demek farklı bir duyguydu. Sonra bir bilgisayar mühendisi arkadaşım bu böyle olmaz. Sen bunun kursuna git daha detaylı öğren dedi. Kursa gittim,
Kursta temelini öğrendikten sonra bilgisayarların da çoğalmasıyla evde ve iş yerinde kullanarak bilgisayar bilgimi iyice artırdım. Sonra yine bir gün bana git kadronu değiştir bilgisayar teknisyeni ol maaşında artar hem de sevdiğin işi yaparsın dediler. Gittim konuştum. İşte o acı gerçek yüzüme vurdular sen lise mezunusun olamazsın dediler.
Biz sadece bilgisayar bölümünün 4 yıllık bölümünden mezun olanları teknisyen ve mühendis olarak alıyoruz dediler. O zaman bana annemin yıllarca önce söylediği oğlum oku üniversiteye git sözünün ne kadar önemli olduğunu anladım. Beni 2 sene üniversite kursuna gönderdiler.
Ben kursları asıp maçlara gidiyordum. Çünkü üniversite okumanın bana neler kazandıracağının farkında değildim annem anlatmaya çalışıyordu ama ben dinlemiyordum. Sonunda annem de pes etti bıraktı beni. Askere gidip geldim. Sonra da işe girdim.
Bunun ne anlama geldiğini bildiğim için şimdi çocuklarıma resmen baskı yapıyorum. Şimdi aranızdan baskıyla olmaz diyenler çıkacak ben buna katılmıyorum. Çocuklarımızı kendi haline bırakırsak üniversite okumaz ve bunun bedelini de çok acı öder. Onun için hatta seçecekleri bölüme bile karışıyorum. Günümüzde normal bir üniversite bitirmek bile çözüm değil.
İyi bir bölüm iyi bir kariyer iyi bir hayat demektir. Bazen çocuklar bana isyan ediyor ama benim kararlı tutumum karşısında bir şey yapamıyorlar. Belki bazılarınız üniversite bitirmek bu kadar mı önemli evet önemli erkekler için konuşuyorum askerliğini yedek subay olarak yaparsın. Her akşam dışarı çıkarsın bunu askerlik yapanlar iyi anlar. Üstüne üstlük bir de maaş alırsın yani sana para göndersinler diye beklemezsin bunlar önemli şeylerdir. Sonra istediğin kızı alamazsın. Gönül bu gider bir üniversite mezunu kızı sever ama sen lise mezunusun seni kabul etmez.
Sakın bana insan birbirini sevdikten sonra ne fark eder demeyin çok şey fark ediyor bunu çevremde çok gördüm. Sonra hayatın farklı olur üniversite bitirmiş birinin hayatı ile lise mezunu kalmış birinin hayatı arasında çok fark vardır. Belki para her şey demek değildir ama çok şey demektir. Bu konuyu daha sonra konuşuruz. Benden size tavsiye dostlarım çocuklarınızı iyi bir üniversite iyi bir bölüm konusunda zorlamanız onları kendi haline bırakmamanız. Bu onların geleceği için çok önemli bir karar.
Saygılarımla
YORUMLAR
Yazınızda baştan sona haklısınız Mehmet Ali bey, gençler ailelerin gördüğünü göremiyor, kafalarında kavak yelleri eserken.
Benim büyük oğlum kamu yönetimi okurken eşimin o yıllarda çalıştırdığı tekstil atölyesine güvendi, okulunu ikinci sınıfta bırakıp askere gitti.Daha gittiği gibi pişman oldu, telefonda başladı herkesi uyarmaya.
Anne 'ben demiştim deme, ama herkese söyle, en azından askerlik için bir dört yıllık üniversite okutsunlar çocuklarını 'diye.
Ancak tecrübe ederek bazı gerçekleri görüyor gençler, haklısınız.
Elimizden geldiğince çocuklarımızı yönlendirip, doğruyu görmelerini sağlamalıyız.
Paylaşımınız için teşekkürler, saygılarmla.