- 645 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DİŞÇİ
Eskişehir merkezinde bir okulda müdürdüm. Onbeş yıllık bir erkek öğretmen ataması yapıldı okula. Genelde yeni gelen öğretmenler birinci sınıftan başlatılırdı. Şayet herhangi bir sorun yoksa: İşte böyle bir zamanda ,gelen arkadaşımıza bizde birinci sınıfı verdik. Artık birinci sınıf öğretmeniydi. İyi niyetli birazda olmasından fazla cesareti vardı. Sınıfı şimdi tam hatırlamıyorum ama otuz beş kişi kadar vardı.
Planlar yapıldı, fişler hazırlandı sınıf birinci sınıfa göre dizayn edildi. Namı değer öğretmenimiz şu anda rahmetlik oldu. Maksadım onu yermek değil olayı hatırlamak ve tecrübe olmasını sağlamak.
Bilirsiniz birinci sınıf çocukların yaşı itibariyle dişleri çok sallanırdı. Anne ve babalar bu sallanan dişleri elleriyle ya da iple çekerek sökerler; Ya çiçek dibine toprağa koyarlar ya da; Eskiden bizim yaptığımız gibi yavrulayacak ineğin altına atılırdı. Bizim birinci sınıf öğretmeni bir ay kadar geçmişti ki, bir gün sallanan dişi çeker çocuğun dişi kanar. Kan akınca beyaz yakalığı kıpkırmızı kan olur. Çocuk koşarak annesine gider. Anne o vaziyette görünce beyni dönmüşcesine kolundan tuttuğu gibi odama daldı. Ben görünce şaşırdım tabi anlattı kadıncağız.
Öğretmenimizi çağırdım bu nedir öğretmenim diye birazda öfkeli sordum. İzah edildi. Kadın ın gönlü alındı, iş tatlıya bağlandı. Bayan gittikten sonra öğretmenimi çağırdım tekrar nasihat ve tembihler yaptım. Neyse ki sorun olmamıştı. Mübarek çocuklar sanki diş dökme mevsimiymiş gibi dişlerini atıyorlardı. Bir ay kadar geçmişti ki aynı sınıfta, yine aynı öğretmen, yine aynı vakıa, yine aynı resim, tembihlenmiş gibi çocuk koşmuş annesine.Anne önde çocuk arkada girdiler, odama. ,Görünce falanca öğretmen mi dedim ben, yanıt; Ne olsa iyi. Evet, Çağırdım öğretmenimi yine kızgınlık yine nasihat yine tembihler. Çevrede iyi tanındığım için çok direnmezdi veliler. Bana güvenirlerdi. İkna etmekte bir sanattır. İkna ettik gitti. Bayan.
Çağırdım öğretmenimi nedir bu öğretmenim: Müdürüm sallanan diş gördüm mü dayanamıyorum ben affet beni dedi. Çok kızmış olmalıydım ki ’’dişçimi oldun be mübarek’ diyerek koridoru çınlattım._____AR_____
YORUMLAR
:)))şuan ben dıs hekımlıgı okuyorum bu yazınızı ıctenlıkle okudum bıraz hosuma gıttı bırazda kızdım cunku ınsanlarımız onceden cokta bılgılı degılerdı,sızınde dıle getırdıgınız gıbı cocukların dısını onemsemeden cekınmeden rahatca cekebılıyorlar kendı yontemlerı ıle yanlıslıgının farkında dgller...tebrıkler bunu ozellıkle arkadaslarımla paylascam:)saygılar..MELİS.
Teşekkürler paylaşımınız için.. Eğitim camiası içinde olmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha gördük. Nelerle karşılaşıyorsunuz meslek hayatınızda.. Birinci sınıf öğretmenliği de bir hayli zor. Tebrik ederim. Saygı ve selamlarımla..
AYSEL AKSÜMER tarafından 7/10/2010 7:44:06 PM zamanında düzenlenmiştir.