- 662 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
URUMÇİ KAN AĞLIYORMUŞ KİMİN UMURUNDA
Yazılı ve görsel medyadan ve de çevredeki insanlardan ulaşanlara inanamıyorum.
Algılarıma, sentez ve yargılarıma daha çok güveniyorum.
Nedendir bilmem (aslında bal gibi bilirim), insanımız doğruları görmek istemiyor, işine geldiğini sandığını görüyor ve sorgulamadan doğru diye dayatıyor.
Çarık giyilip, akşamları çıra ile aydınlanan, kül suyu ile çamaşırların yıkandığı yıllarda, çocukların mutlaka öğrenmesi gerekenler vardı. Mesela:
İslamın şartları, imanın şartları, 20 kadar Arapça dua (Kur’an sureleri), cenabetin bastığı otların dahi kuruyacağı, kızılbaşların mumsöndü ayinleri yapıp ensest ilişkilere girdiği, göçebe çingenelerin çocukları pişirip yediği, öcüler, möcüler… daha neler neler….
Bir de ezberletirlerdi:
-Türk müsün, Müslüman mı?
-Müslüman.
-Ne zamandan beri?
-Kaalübaladan beri. (nasıl yazılır, ne anlama gelir hala merak etmedim)
Elbette cumhuriyeti öven, (birkaç dönemi hariç) eski Türk devletlerini göklere çıkaran menkıbeler duyar, tarihimizi de öğrenirdik.
Devran döndü, köprülerin altından ne sular geçti. Çok şey değişti. Eski güzellikler de kalmadı, palavralar da.
Yenileri türedi her birinin yerine.
Kişisel olarak benim en büyük kaybım, kendimi eskisinden daha güvensiz bir ortamda hissetmemdir. Bilmem haklı mıyım, kuruntulu muyum. Eskimiş miyim, yoksa uyanmış mıyım.
Şu meşhur Filistin meselesi ve hiç lafı edilmeyen Doğu Türkistan meselesi vardı aklımda aslında.
Doğu Türkistan’da kötü şeyler oluyormuş. Çok kötü şeyler. Oradaki MÜSLÜMAN TÜRKLER öz yurtlarında Çin işkencesi çekiyormuş. Genç erkekler öldürülüyormuş, hapislerde süründürülüyormuş. Genç dişilere tecavüz edilerek nüfus çinlileştirilmeye çalışılıyormuş.
Daha neler, neler…
Eğer bu gerçekse, yazıklar olsun gündeme getirmeyen, üzerine düşmeyen T.C. insanına.
Yazıklar olsun Filistin propagandasını ağzından düşürmeyen aymazlara, kanmazlara, yağdanlıklara, devekuşlarına.
Bunu diyebiliyorum. Çünkü Filistin gerçeğini, ülkem insanının, ülkem medyasının dışında görme, öğrenme fırsatım oldu az da olsa.
Oysa Doğu Türkistan rezaletini sadece o güvenemediğim kaynaklardan duyuyorum.
Algılarım şöyle buyuruyor bana:
FİLİSTİN’E AYRILACAK EMEK/ZAMAN/İMKAN; (1) BİR İSE,
DOĞU TÜRKİSTAN’A AYRILACAK EMEK/ZAMAN/İMKAN; (10) ON KATI,
ÜLKEMİN ZAVALLI İNSANLARINA AYRILACAK EMEK/ZAMAN/İMKAN; (100) YÜZ KATI OLMALIYDI.
Gene algılarım diyor ki:
Ülkesi ve ulusu zararına, Filistin cazgırlığı yapanların tamamı; kendini gösterme, birilerine yaranma (birçoğu çıkar elde ediyor) veya çıkar elde etme peşindedir. Ve bunların tamamı cehalet içindedirler ki;
asıl gerekli ve yararlı olan nedir bilememektedirler.
“KİŞİYE YARARLI OLAN; KENDİSİ, ÇEVRESİ, ÜLKESİ, İNSANI VE ARDINDAN İNSANLIK İÇİN YAPTIKLARI OLABİLİR”.
Diyor algılarım.
İbrahim DURMUŞ
Bozbük,10 Tem.2010
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.