BİR GÜN BENİ ÖZLERSEN
Bölüm 5
---Eh, birer bardak içelim, diye ebe hanımın evine girdiler. Ayşe oturunca;
---Of!!! Yorulmuşum. Dedi.
Melek hanım;
---Halledebildin mi bari? Diye sordu. Ayşe;
---Eh, epey hallettik. Bir de yarını atlattık mı, daha iyi olacağım.
---Olur, olur, yarından korkma. Biz varız, yardım ederiz
Doktur, Melek ebeye “sen ne yaptın?” Dedi.
---Pek gelen olmadı.
---Ela hanım durdu mu, gitti mi? Dedi Ayşe.
---Aman, onu sorma. Bütün köy gelsin, o gelmesin. Ne aptal kadın ya, beni delirtti. Hiç ihtiyacı yokmuşta, hobi olsun diye çalışıyormuş. Kocasından ayrılmış, mış mışta mış. Bıktırdı, bir daha gelmese bari.
---Ama gelecek, dedi Ayşe muzipçe.
Melek, Ayşe ye baktı;
---Ne yapmaya gelecek?
---Canım, canı sıkılınca. Sonra burası köy, köylü ile nasıl anlaşır? Kadına okumuş insan lazım, kafa yapısı uygun olsun.
diye doktora kinayeli baktı Ayşe.
---Ayşe, beni kızdırmak için yapıyorsun ama kızmayacağım. Ne yapalım kadıncağızı oyalarız. Dedi doktor.
--Aman aman, kapat bu bahsi. Bak neler aldım, Melek içinde beğendiğin olursa al. Dedi Ayşe aldıklarını gösterdi.
---Bunlar kime? Dedi Kamuran. “Sen kendine mi aldın?”
Ayşe, Kâmurana baktı;
---Ben bunları ne yapayım? Dikiş bilmiyorum ki. Kızlara vereceğim, onlar diksin, öğrensinler diye.
---Peki, bunların parasını verecekler mi sana?
Ayşe gülümsedi. “Bunlar parayla satılmaz” dedi.
---Ama sen ödedin.
---Yok, dedi Ayşe. “Yine bunlar, parası olmayan, kumaş alamayanlara verilecek yani. Hediye senin anlayacağın.
Kâmuran; “ dur dur” dedi “bugün senin aldıkların…”
---Evet hepsi hediye. Dedi Ayşe.
---Sen kimsin kuzum? Bir memur maaşı bunu asla karşılayamaz. Sen bu gün kaç maaş para ödedin.
---Ben mi kimim? Ayşe’yim. Bu kadar yeter, beni Ayşe bil yeter.
Çaylarını içmişlerdi. Ayşe çantasından bir hap çıkardı, çaktırmadan içti. Doktor fark etmişti; “ne içtin” dedi.
---Yok, önemli bir şey değil. Başım ağrıdı, bir ağrı kesici içtim.
---Görebilir miyim? dedi Kâmuran.
---Yok, kutusu yok yanımda. Sadece bir haptı, kutu taşımam yanımda. Adı ne unuttum.
Kâmuran’ın yüzüne bakıp, “ ahiret soru su oldu ama, alt tarafı bir ağrı kesici”
Kâmuran, “ öyle olsun bakalım” dedi.
Ayşe; “ Ben gidiyorum, uykum geldi. Yoruldum da…” Diye ayağa kalktı.
Kâmuran; “ Ben de gideyim” dedi. Dışarı çıktılar. “Çay için çok teşekkürler.”
”Paketler” dedi, Melek ebe. “Kalsın, sabah alırım” dedi Ayşe. İyi geceler dileyip yürüdü.
Kâmuran, Ayşe’yi kapıya kadar getirdi. Ayşe gülümsedi;
---Ben girerim, korkmam, alışkınım.
---Olsun, sen gir. Ben o zaman giderim. Dedi doktor. İyi geceler diledi.
Ayşe hemen yattı. Çok yorgundu, hala kendini toparlayamamıştı. Sabah erken kalktı, yatağını, odasını topladı. Kendine çeki düzen verdi. Biraz kahvaltı yaptı, bir hap daha aldı.
”Doktor seni merak ediyor, bir bilse… Ama bilmemeli, bilmeyecek. Bu kış çıksa” dedi “bu kış çıksa” derin bir iç çekti.
”Boş ver” dedi. “İşler beni bekliyor.”
Okulda çocuklar gelmeye başlamıştı. Bahçede büyük koliler çıkartılmış, çocuklar etrafını almış, “bunlar ne?” diye birbirilerine sesli soruyor, gürültü kopuyordu. Ayşe sade bir kıyafet giymiş, sanki öğretmen o değildi. Öyle mütevazi idi ki, çocuklar öğretmeni görünce;
---Hocam, hocam bakın ne gelmiş.
---Tamam çocuklar, susun lütfen. Sesiz olun, diğer kutular geldi mi?
---Evetttt diye hep bir ağızdan bağırdılar.
---İçeride hocam.
---Tamam, muhtar gelsin, hepsini açacağız…
ayşe karan
YORUMLAR
Sevgili Ayşe, senin kalemine öykü yazmak yakışıyor. Öykü sürprizlerle dolu. Bakalım neler olacak? Ayşe'nin hastalığı ne? Doktor öğrenip ona yardım edecek mi? Ayşe iyileşecek mi? Kolilerde gelenler ne, kimler için geldi? bu soruların cevapları meraklandırıyor haberin olsun. Sevgilerimle...