NİYAZİ’YE BAŞARILAR DİLERİM
Bugün bir alıntı yazı ile sizlere seslenmek istiyorum. Yoğun bir mizah barındıran, buram buram gülme kokan ve sizleri kendinizden geçirtip dertlerinizi unutturacak olan bir yazı… Bir tebrik kartı yazısı… Bu yazılardan dolayı bizleri ti’ye alan, bizlere hakaretamiz yorumlar da bulunanlar var. Onları da Nasrettin Hoca’nın yaşamış olduğu toprakların aziz hatırasına hoş görüyor ve mizahı bol olan bu coğrafyada mizah yazmanın hiç de kolay olmadığını belirtmek istiyorum. 70 milyon Türkiye’de 70 milyon şair bulabilirsiniz lakin 10 tane mizahçı bulamazsınız.
Ayrıca ben mizahçı da değilim!
Ben de olumsuz yorumculara bir şey demiyorum yalnız hakaretvari yorum yapanlara şunu söylemek istiyorum: “Size ve Niyazi’ye başarılar diliyorum. Ne yana çekerseniz bu cümle o cümle olur.” Mahalle ağzıyla kapak olsun derler ya ayıp olur diye söylemiyorum bunu.
İşte size aktaracağım anonim bir tebrik kartı yazısı…
“….Bir dönem bir genel müdür yardımcılığı yapmış birisi anlatıyor: "Sene 1965. Bir genel müdürlükte özel kalem müdürü yardımcısıyım. Bayrama 10 gün var. Benim müdür hastalandı. Ben ise işe gireli 2 hafta olmuş, olmamış.” Genel Müdür Bey beni çağırttı: “Tebrik kartları hazır mı?” Şaşırdım: “Anlamadım! Hangi kartlar efendim?”
“Aman evladım, Şükrü Bey sana söylemedi mi? Bayram geldi, tebrik kartları şimdiye kadar hazır olmalıydı. Tüh tüh! Eyvah! Çabuk hemen hazırlayıverin.” “Emredersiniz efendim!” dedim. Ancak sabaha kadar 3 bin kartı nasıl yazacağım? Genel Müdür Bey, bütün kartları çini mürekkebiyle ve en güzel yazımla yazmamı istedi.
3 bin karttan 2 bin tanesini kendisinden makamca alt’takilere şu şekilde yazacaktım: "Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
1.000 tanesi de üst makamdakilere olacaktı ve onlarda da şu ifade yer alacaktı: "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
Sabaha kadar 3 bin kart, düşünebiliyor musunuz? Ne yapalım? Çaresiz mecburen kolları sıvadım ve başladım öncelikli 2000 karta:
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim" 1, 5, 10, 18, 28, 58, 108, 188, 558… Yazıyorum, yazıyorum bitmiyor! Nasıl sıkıntı bastı bir bilseniz! 738, 918... 2,5 paket Samsun’u bu arada bitirmişim. Öyle işkence çekiyorum ki, ekmek parası olmasa bırakıp kaçacağım. Sıra 2000. karta geldiğinde şafak söküyordu. Ben de bitmişim ama önümde hala yığınla kart duruyor!
Şimdi de 1.000 tane de üst makamlara yazılması gerekenler var. 4. Paket sigarayla birlikte "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim"e başladım. Boyuna yazıyorum, göz kapaklarım iyice ağırlaştı, takoz koysam gene de kapanacak. 209, 529, 689… Yaz babam yaz.. Ama artık kalemi parmaklarımın arasında tutamaz oldum. Ben kaleme değil, kalem bana hâkim:
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
Ve bir müddet sonra gerisini nasıl yazmışım hiç hatırlamıyorum:
"Niyaz ederim başarılı günler sizinle eşinizin bayramını kutlarken."
"Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla sıhhatli günler diler Niyazi ile beraber ederim."
“Sizin, Niyazi ile eşiniz birlikte bayramınızı sıhhat dilerim, tebrikle beraber.”
"Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken ayrıca sıhhatle ederim."
"Önce bayramınızı başarılı eder, sonra eşinizle Niyazi’ye tebrikli günler dilerim."
"Sizin de eşinizin de Niyazi’nin de bayramını saygıyla eder, sıhhatli tebrik dilerim."
“Bayramınız Niyazi ile sıhhat bulsun, eşiniz ile birlikte tebrik olsun”
"Sıhhatli eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, Niyazi’ye başarılar diler aynı zamanda ederim."
"Bayramınıza etmeden önce eşinizi saygıyla kutlar Niyazi’nin gözlerinden öperim."
"Sizin de, eşinizin de, Niyazi’nin de, bayramını da, tatilini de, gelmişini de, geçmişini de bayramını beklerim. Saygıyla tebrik ederken.."
"Önce Niyazi bayramı tebrik etsin, yok öyle yağma, ben size ve eşinize sıhhat dilerim sonra"
“Bayram günü eşiniz ve Niyazi’ye dikkat edin, size de daha bayram gelebilir.”
“Niyazi Bey bayram günü eşiniz ile birlikte sizi sıhhat ile tebrik etsin”
“Tebrik ederim Niyazi’yi, eşiniz ile birlikte sizin bayram sabahı sıhhatinizi dilemiş”
Sabah tam mesai saatinde, gözlerim kan çanağı bir halde kartları yetiştirdim. Genel müdür bir-ikisine şöyle bir baktı: "Aferin" dedi. "Güzel yazmışsın. Hemen postalayın!" Bizde HEMEN POSTALADIK! 3 gün sonra da önce bizim genel müdürü, sonra da tahmin ettiğiniz gibi bendenizi postaladılar! …”
İşte dostlar bu da böylesine bir yazı oldu. Fazla bir katkımız olmadı ama çevremizdeki Niyazi’lere biraz daha dikkat etmemiz gerekecek herhalde.
Mecazen Niyazi olanlardan olmayın sakın. Yazarken, çizerken, gülerken, oynarken, çalışırken, okurken… Niyazileşen insanlar biraz daha nizamileşse daha makul olur. Mesela yorum yaparken, mesela hakaret ederken…
Memlekette postalanmak o kadar kolay bir hal almış ki fazladan çalışmanızın ve bu çalışmanın getirmiş olduğu yanlışlığın faturası silsile yoluyla sizi bulur. Yazarken, çizerken, konuşurken vesaire… Aman dikkat edin!
Yazımız bittiğine göre sevgili okuyucu sizlere ve Niyazi’ye başarılı günler diliyorum.
Hay aksi, Niyazi’de kim yahu!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.