- 1353 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
AN'ı Yaşamak...Boşa Geçirilen Zaman değil , Kaçırılan bir AN bile çok kıymetlidir.
Ellerimizden kayıp giden zamana baktığımızda muhtemelen birçoğumuzun keşke’lerimizden oluşan bir koleksiyonu vardır. Koleksiyonumuzun en önemli parçası da zamanında gerekli müdahaleleri yapmamaktan ileri gelenlerdir. Keşke zamanında şuna yatırıp yapsaydım, keşke zaman kaybetmeden harekete geçebilseydim yada keşke kendimi daha iyi ifade edebilseydim. Keşkelerimizin sonu gelecek gibi görünmüyor.
Sorunumuzun kaynağı ise hedeflerimizde netleşememek ve alacağımız kararların çevre tarafından eleştirilmesine canımızın sıkılacağını düşünmek ve de yaptığımız iş için dalga geçenlere laf yetiştirmenin bizi bu işi yapmaktan daha çok yoracağı düşüncesi.
Öncelikle isteğimizin doruk noktası olan o An’ın farkına varalım. Gerçekten ne istediğimizi farkettik ve hangi ortamda kimlerle olduğumuzu dahi unutmuşçasına isteğimize odaklandık. İşte bunu hissettiğimiz AN sizi harekete geçirecek An’dır. Hedefinize doğru şu AN’dan itibaren çekildiğinizi hissetmemeniz için artık hiçbir neden yok.
Normal bir durumda, isteğinizi gerçekleştirmeyi düşündüğünüzde gelecekteki belirsiz bir zamana randevu verebilirsiniz. Kalıplaşmış olarak, yarın , haftaya yada pazartesi’den itibaren başlayacağım gibi... Bu şekilde davranarak isteğinizi erteleyerek önemsizleştiriyorsunuz, yani bir nevi farkında olmadan erteleme hastalığı içindesiniz. Reklam ve pazarlama dünyasının bizi çılgınca kendine çeken ürün ve hizmetleri için, nasıl içimizde karşı konulmaz bir anlık istek yaratıyorsa, bunu örnek alarak kendi isteklerimize de bu taktiği uygulayabilmemiz gerekiyor.
Kendisine faydası olmayan bir insanın dolayısı ile hiçkimseye faydası olmayacaktır. Hayatını başkalarının isteklerine adayan bir kişinin bile gerçekten değeri farkedilemeyecek kadar azdır. Bana göre karşılıksız yapılan yardımlar, karşılığı belirlenmiş yada düşünülerek yapılan yardımların bedeline göre değerlendirilir.
Eğer karşınızda herkesin emeğine değer veren ve bunu gösterişe dönüştürmeden yapabilen birisine rastlarsanız o kişiyi usulünce takdir edin ve ona hayatınızda yer açarak böyle bir kişiyi tanımış olmaktan dolayı şükredin. Hayatınızdaki her AN’ın size özel olduğunu hissedin. Hiçbir şey yapmadan, boşa geçirilen bir zamanın size hissettirdiği dinginlik duygusunu tadabilmenizin nedeni,daha önceki AN’larınızda doğru kararlar alarak bunu sonuna kadar devam ettirebilmenizdir.
Ertelemeksizin, kaygılara düşmeksizin o AN aldığınız kararlara bağlı kalmanıza bağlısınız şu an ki konumunuz için. Yada tam tersi istemediğiniz bir durumda olmanızın nedeni AN’lık hislerinizi, öngörülerinizi bir kenara itip, stress ve zaman darlığı içerisinde hareket etmeniz, sebeplerini kendiniz harici herşeyde görmenizden kaynaklanmaktadır.
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
Facebook Sayfamız : /pages/Kisisel-Gelisim-ve-Empati-Sureci/180199977717?ref=ts
E-Bülten’e üye olun, yazıları ilk siz okuyun.
YORUMLAR
Bu anlamlı yazıyı büyük bir zevkle okludum ve benim hayat felsefem senelerdir yapmadığım ama son bir sene içinde farkına fardığım ve şimdi bu düşünceyle yaşadığım söz an'ı yaşamak ...
Şimdi bunu yapıyorum . An'ı ertelemden yaşamaya çalışıyor ve keşkeleri hayatımdan atıyorum..İşte o an...en güzel sözlerden biri olmalı.
Harika bir paylaşım, teşekkürlerimi yolluyorum..sevgilerimle...
canandemirel tarafından 7/21/2010 9:08:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yazı bana şu sözü anımsattı. YARINLAR GÜZEL OLACAK DERİZ; FAKAT BUGÜNLER, DÜNLARİN YARINLARI DEĞİL MİDİR?
Güzel ders verir nitelikte bir yazıydı kutlarım...
Saygılarımla...