- 672 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ne kadar başınızı kaldırsanız göğü delemezsiniz.....
1979 Yılında eylülden sonraki aylarda idi, Sivrihisar ilçe, Günyüzü belde idi, beldenin Mercan köyü Yağrı yaylasında öğretmenlik yapıyorum. Bir gün ilçeye çağırdılar beni tabi, konu belli değil Dört yıllık öğretmenim. Çokta tecrübem yok, ama önemli bir hadise olduğunu kavradım. İki ileri bir geri, yani gönülsüz ilçeye gittim.
Elime bir kararname uzattılar. Okudum şokları yaşıyordum, nokta tayin yapılmış. Bayburt’un Yalındam köyü, yazıyı görünce ben tebliğ etmedim. Rahmetli Akif Yoldaş beyle epeyce bir cebelleştim. Ama elinden kurtulmayı becerdim. Göreve gittim. Bir ay daha çalıştım, bir ay daha derken......
Aralık ayına gelmişiz, ocak aylarının ikinci yarılarında şubat tatili yapılırdı ,o zamanlar.Kafaya koymuştum ;Şubat tatiline denk getirecektim, öylede oldu.
Şubat tatili başladı, bende görevden ayrıldım. Bayburt’ta başlamak üzere.
Atladım arabaya ver elini Gümüşhane ,24 saat zorlu bir yolculuktan sonra vardım. İl de bazı yazışmalar yapıldı. Bayburt ilçesine yola çıktım. Epey bir saat yol aldık nihayet vardık ilçeye, ilçede greve başlamadan şu meşhur köyü birinden öğrenmek gerektiğine kanaat getirdim. Soruşturmaya başladım. Kime Yalındam köyünü sordumsa bilen yok
Çok yorulmuştum bir kahvehaneye girdim. Çay içip dinlenecektim. Kahveciye de sordum saten. En sağlıklı bilgiyi oradan aldım. Kahveci bana sorduğum köyün eski ismini bilip bilmediğimi sordu ,tabiiki bilmiyordum tahminde bulunmaya çalıştı .Bu olsa olsa Talip hocanın köyü Manastır olmalı; onların köyü olsa gerek dedi. Bende imamı buldum. Senin adın talip mi? Evet, eh benimki de Talip
Ama bir fark var sen imamsın, ben öğretmen. Söyle bakım bu Manastır neresidir? Yani namı değer Yalındam. Bizim köyümüzdür hocam oh beeeee, dünya benim oldu. Biraz hasbıhalden sonra köye nasıl gidice mi sordum ,oda anlattı. Erzurum’a giden otobüslere bin, Çoruh köprüsünde in, bir km yürü, köye varırsın. Öylede yaptım köye yaklaştım. Girişe yakın yerde okul vardı ama okulun yakınında yol üzerinde büyük bir kalabalık vardı. Anlaşıldı orası mezarlık herhalde kalabalıkta bir cenazeyi defnecekti. Megafondan hocanın sesi geliyordu ifade aynen şöyle:
Eyyy insanlar! Ne kadar kafanızı kaldırsanız göğü delemezsiniz? Nekadar tepinseniz yeri delemezsiniz? Dönüp dolaşıp geleceğiniz yer burasıdır diyiyordu.
İlkönce kendime hitap edildiğini zannettim. Eyvah! Çektim manevi hitap gibi geldi bana birazda korktum tabi ama hocanın dökülen cümlelerinden bir ayet okuduğu anlaşılıyordu böylece bende bir oh çektim.((-AR-))
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.